OK YAYDAN ÇIKTI!
Gönlünüz ferah olsun,
Merhametsiz olan herkes kaybedecek.
Şimdi olmasa da elbet bir gün,
Her gün bir şeyini,
Bir gün her şeyini.
En sonunda kendini,
Kaybedecek.
Terazi hiç şaşmaz.
Nazım Hikmet
CHP’nin 6 oku var bilirsiniz; Cumhuriyetçilik, Halkçılık, Milliyetçilik, Laiklik, Devletçilik ve İnkılapçılık!
İşte bu 6 OK YAYDAN ÇIKTI artık. Hedefe kilitlendi.
Hak, Hukuk, Adalet için… Baskılara, yasaklara, yoksulluğa, yolsuzluklara karşı durabilmek için… Faşizme geçit vermemek için… Demokrasiyi, laikliği, bağımsızlığı savunabilmek için… Her türlü baskıyla yok edilmek istenen CHP Cumhurbaşkanı adayını koruyabilmek için… Halkın seçme iradesinin elinden alınmasına karşı koyabilmek için… Partilere dahi KAYYUM atama çılgınlığına karşı durabilmek için… Tek adam yönetimine son vermek için… Mücadele başlatılmıştır.
Hani bir slogan var, gençlerin çokça kullandığı; “Bu daha başlangıç, mücadeleye devam” diyorlar ya, işte öyle başladı kavga.
Açlıkla sınamaya kalktılar halkımızı, demokratik kazanımlarını ellerinden almaya çalıştılar, sadece yandaşlarını besler duruma geldiler, bir alyansla geldiler Karun kadar zengin oldular sülale boyu. Ülkemizin yer altı ve yer üstü tüm zenginliklerini, madenlerini, fabrikalarını, askeri tesislerini sattılar, tarımı, hayvancılığı bitirdiler, adını bile duymadığımız ülkelere muhtaç ettiler cennet vatanımızı. Eğitim sistemlerimizle oynadılar, Araplaştırdılar sistemi. Sağlık sistemini yok ettiler, paran kadar yaşa dediler. Ordumuzu yok ettiler kumpaslar ile. Gencecik teğmenlere bile tahammülleri olmadı.
Dile kolay, tam 23 yıldır şöyle veya böyle iktidarda kaldılar. 23 yıl sonra o kadar güçlü zannettiler ki kendilerini, ömür boyu sarayda oturmayı hak görmeye başladılar kendilerinde. Halkı ümmet, kendilerini halife ve padişah yerine koymaya çalıştılar. Ama halkın da bir sabrı olduğunu unuttular. Gençleri, işçileri hafife aldılar. Emekçilerin, emeklilerin, kadınların, çocukların çığlıklarına kulaklarını tıkadılar.
Ama deniz bitti artık. Ülkenin her köşesinden milyonlar bir anda sokaklara döküldüler. Haksızlığa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe, keyfiliğe karşı seslerini yükseltmeye başladılar.
Hani siyasilerin sıkça söyledikleri bir söz vardır bilirsiniz, “seçimi kazanmanın yolu HALKA DOKUNMAKTAN GEÇER” derler ya, şimdi olay tersine döndü, “HALK siyasilere, özellikle de İKTİDARA DOKUNMAYA başladı.
Ve bebeler büyüdü artık. AKP’nin iktidara geldiği günde doğan veya henüz çişini söyleyemeyen, emekleyen, yarım yarım konuşan, düşe kalka koşan bebeler büyüdüler, TOMALARIN önünde poz verircesine mücadele ediyorlar.
Tüm iller gibi Sinop’ta ayakta artık. Ve bir pankart ile sesleniyor saraya; “SİNOP İNLESİN, SARAY BİZİ DİNLESİN!”
Ok yaydan çıktı bir kere!
Ne diyordu şair, merhametsizler için;
Her gün bir şeyini,
Bir gün her şeyini,
En sonunda kendini
Kaybedecek.
Aynı şair Nazım bakın nasıl sesleniyor bir başka şiiri ile bizlere;
Daha gün o gün değil,
Derlenip dürülmesin bayraklar.
Dinleyin, duyduğunuz çakalların ulumasıdır.
Safları sıklaştırın çocuklar, bu kavga faşizme karşı,
Bu kavga hürriyet kavgasıdır.