BİR ÇÖKÜŞ HİKAYESİ !

Ahlâken çökmüş bir toplumdan daha, tehlikelisi yoktur.
Bir DEVLET ekonomik kriz yaşayabilir.
ADALET askıya alınmış  olabilir.Gelir dağılımında eşitlik yok edilmiş olabilir.Sınır güvenliği kalmamış, işgal tehlikesi altında bulunabilir.Yoksulluk artmış,yurttaşların güvenleri kaybolmuş olabilir.
Daha birçok konuda olumsuz örnek verebiliriz.Ve bu olumsuzluklar zaman içinde mutlaka düzeltilebilir.
Ancak,AHLÂKÎ değerleri yitirmiş olmak tüm umutları da yok eder.Ahlâksızlık bir toplumu kanser gibi sardığında toplumun tüm hücrelerini de çürütür.
Birkaç gün önce Trabzon'dan tüm dünyaya yayılan bir fotoğraf,bir video çürümüşlüğün açık bir kanıtıdır.Burada fotoğrafını bile koymaya utandığım bir kanıt.Bir küçük çocuğun siyasete alet edilmesini,ana muhalefet partisi liderine HAİN dedirtecek kadar, üstelik mikrofon uzatılarak yapılan eylem.Ve küçük bir çocuğun tüm geleceğini karartan bir eylem.
Ahlâken çökmüş toplumlarda ;
* Verilen sözlerin, vaatlerin hiçbir anlamı ve karşılığı yoktur.
* YALAN sıradanlaşır.
* İFTİRA meşru hale gelir.
* Çocuk,kadın,erkek demeden saldırılar, cinayetler,tecavüzler artar, " bir kereden birşey olmaz " anlayışı bilinç altına yerleştirilir.
* Devletin,kamu kurum ve kuruluşlarının kasaları boşaltılır, "çalıyorlar ama çalışıyorlar " denerek görmezden gelinir.
* Rüşvetler,usulsüz ihaleler,hileli sınavlar yapılır, " işlerini biliyorlar " denilerek suskun kalınır.
* Liyakat yok edilir,   "hamili kart yakınımdır " devri başlar.
* Devlet devreden çıkar,gençleri tarikat yurtlarına teslim eder, anaokulu bebelerine din eğitimini dayatır, bilimden uzak boş beyinli bireyler yetiştirilir.
Aslında tüm bunlar bilerek ve isteyerek yapılan eylemlerdir.
Neden ?
Trabzon'daki fotoğrafa bir kez daha iyice bakın ve doğru anlamaya çalışın.
Göreceğiniz şudur;
Artık tüm desteğini kaybeden iktidarın bu konumunu korumak  için yapamayacağı kötülük yoktur. Maalesef her türlü ahlâk dışı davranış ve eylem beklenmelidir.
İktidar ÇÖKÜŞ dönemine girmiştir. Şimdi önemli olan çöküşün yaratacağı TUSUNAMİ 'den en az kayıpla kurtulmaktır.
Cumhuriyetin 100. yılına girilirken, yüzyıldır hayalini kurdukları cumhuriyeti ortadan kaldırma amaçlarına ulaşabilmek için her türlü ahlâk dışı eylemlerini yapacaklardır.
Bu gerçekten hareketle  kendimizi sadece SEÇİMLERE endekslemek, "seçimlerde bunları sandığa gömeriz " rahatlığından ve saflığından kurtulmak gerek.İktidarın seçimlerden daha çok kaos,kargaşa,çok daha ileri eylemler düşündüğünden ve OHAL koşullarını yaratmaya çalışacağından artık iyice emin olabiliriz.
Düşmanın bile MERT olanı tercih edilir. Çünkü KALLEŞ' çe yapılan hamleleri kestirmek ve karşı durmak zordur.
Ancak,her ne olursa olsun,ne yaparlarsa yapsınlar "Korkunun ecele faydası yoktur " diyenler,ahlâklı olanlar, zafere inananlar mutlaka kazanacaklardır.