BUNLARDA OLDU!

* Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Muharrem Akkaya Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 2023 seçimlerinde yeniden ADAY olup olamayacağı konusunda bir ÇALIŞMA YAPTIRDIĞINI açıklamış ve şunları söylemiş ;
" Kendime göre bir çalışma yaptırdım. Kurul üyeleri ile paylaşmadım. Konu YSK önüne gelir gelmez bakacağız. Belki ADAY OLMAZ, belki başka bir şey olur. Cumhurbaşkanı, resmen adaylığa başvurmadan bu konuyu değerlendiremiyoruz."
Ve Erdoğan'ın adaylığı konusunda da                  " KANAATİNİN OLUŞTUĞUNU " belirtmiş.
Muharrem Akkaya'da bir hukukçu ve YSK Başkanı, öyle değil mi ? YSK Başkanının hukuki bir konuda çalışma yaptırması kendi bilgisine güvenmediğini, kendisini yeterli görmediğini göstermez mi ?
Bir de İMAMOĞLU için şunları söylemiş ; 
" Seçime girer ama kazansa bile mazbatası verilmez. " Bir hukukçu dava süreci devam ederken dava ile ilgili açıklama yapılmayacağını bilmez mi ? Hukukçu  (!) ise bilir mutlaka.
Ne günler yaşıyoruz. Gerçekten bunların DİPLOMALARINI sorgulamak gerek.
* Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin'in ağzından çok önemli bir İTİRAF çıktı. Bir işçi sendikaları konfederasyonunun asgari ücret için " sekiz bin ₺'nin çok üzerinde zam YAPMAYIN, toplu sözleşmelerde zor durumda kalıyoruz " dediğini söyledi. 
Ben şaşırmadım, çünkü Ankara'daki yaşamımın önemli bir bölümünde konfederasyonların (Türk-İş ve Hak-İş) neler yaptıklarını, hangi pazarlıklar içinde olduklarını, özellikle KESK ve DİSK 'e nasıl mesafe koyduklarını gördüm, yaşadım. Bu bir tiyatrodur, her yıl yeniden sahneye konur. 
Sonuç ; Bu konfederasyonlara üye sendikaların yönetimleri ve üyesi İŞÇİLER bu olanlara ne diyor ? Hiçbirşey ! İşte asıl sorun ve çözümü tam burada !
* Asgari ücret demişken, bir bakalım bu her yıl, hatta yılda iki kez gündemde yer 
alan olaya. Cumhurbaşkanı Erdoğan her zaman olduğu gibi yine kendisi açıkladı asgari ücreti. Bakanları hepsi konu mankenleri nasıl olsa.
Ne yapmışlar ? 5500 ₺den 8506 ₺.ye çıkarmışlar. Benden sizlere bir öneri, ücreti 8500 ₺olarak yuvarlamayın. Ya " 8500 ₺ üzerinde bir rakam uygulanacak " deyin, ya da doğrudan 8506 ₺ olarak telâffuz edin. Çünkü buradaki 6 ₺. çok önemlidir.
Şaka bir yana, 8506 ₺ değil, 18506 ₺ yapsanız, yine de hiçbir değeri olmayan bir rakam olarak kalacaktır. Çünkü enflasyonun (gerçek enflasyonun) % 200' ler olduğu bir ülkede tüm emekçiler ve emekliler ile resmen alay ediliyor. Bu olayın bir çözümü var ama, yaparlar mı bilmem ? Milletvekilleri ve bakanların ücretleri asgari ücret olsun !
Ne dersiniz ? Bence güzel bir öneri. Övünmek gibi olmasın ama, bu önerinin sahibi benim.
* Yine seçim, yine karadeniz'de petrol ve doğal gaz. Ya, aslında eskidi artık bu GAZ ALMA işi. Her seçim öncesi yapmayın artık diyeceğim ama, sanırım bulabileceklerine inandıkları tek maden petrol ve doğal gaz. Karadeniz' de ne bulunur ki başka ? Şunu da belirtelim yalnız ; Biz Sinoplular, canımızla uğraşıyoruz, nasıl geçineceğiz diye düşünüyoruz, denizde balık, tarımda çiftci kalmamış,tutturmuşlar " nükleer santral kuracağız " diye.
Siyasi iktidar veya bundan sonra gelecek iktidarlar bilsinler ki 
" Sinop'ta değil Nükleer  santral yapmak, sözünü bile edemezsiniz ! "
" Ve bu iş, sizin Karadenizde doğal gaz   ve petrol bulduk yalanına benzemez."
* Bir de Muharrem İnce 'miz var bizim. Hani CHP 'nin Cumhurbaşkanı adayı olarak seçime giren ancak, kazan(a)mayan adayı. Sonra da doğup büyüdüğü CHP ailesini terk edip kendine bir parti kuran. Demiş ki,   " 100 bin imzayı bulabilirsem  Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ADAY olurum." Dileği çok yakında yerine gelir. 100 bin imza nedir ki ? Mesajı vermiş ya, yeter. Mesajı ilk önce Erdoğan alacak ve bir işaret ile AKP'li 200 bin üyeye " imza ver " diyecektir. Hatta adaylık ücretini bile yatıracaktır.
Yeter ki, Muharrem İnce " Bir BÖLEN " olarak görevini yapsın.
Bunu da gördük ya ne diyebiliriz ki ?
* Biraz da Sinop'a, kentimize bir bakalım mı?
Dün Uğur MUMCU meydanına (sanırım ismi henüz değişmedi ve değiştirme düşünülmüyordur ) Bir büyük LED EKRAN dikildi. Ortadaki akıllı (!) kavşağın tam ortasına. Ne oluyor bile demeye kalmadan diktiler. TOKİ 'nin imiş. Ve TOKİ reklamları için kullanılacakmış. TOKİ demek Erdoğan demek olduğu için onun da reklamlarını izleyeceğiz demektir. Zaten tüm gün  izlediğimiz yetmiyormuş gibi şimdide 24 saat gözümüzün içine sokacaklar. Neyse şimdi gelelim asıl habere ; Millet bahçesi/kıraathanesi, meydan projesi tamamlanıp KASIM ayı içinde Sinop Belediye Başkanlığına TOKİ tarafından devir teslim işlemi yapılacaktı. Meğer öyle  değilmiş. Neymiş ? Proje tamamlanıp müteahhit firma önce TOKİ 'ye devir teslim işini yapacakmış, 1 yıl sonra TOKİ kesin kabulü yapıp Sinop Belediye Başkanlığına ait olan alanları devredecekmiş. Yani bu hesaba göre en erken teslim tarihi 2024 yılında yapılacak yerel seçimler öncesi olabilir.
Bu da nereden çıktı diye sormayın. Eğer yanlışım varsa ilgililer düzeltirler. Ama, ben yine hiç şaşırmadım. Neden şaşırmadım ?
" Elinizi vermeyin, kolunuzu kaybedersiniz. " diye uyarmıştım. Yani kısaca, daha çekeceğimiz çok cezamız varmış.
* Ve son olarak gelelim SÜTLAÇ konusuna !
Ağzımız tatlansın diye aldığımız bir kase sütlaç bana çok önemli bir örnek oldu. Sinop'ta tanınmış bir pastaneden, en eski pastaneden iki kase sütlaç aldım. Her zaman ki gibi paketlenmesini bekledim ve " ne kadar " diye sordum. Aldığım cevap şaşırttı beni. İnanmadım bir kez daha,sordum. İki kase sütlaç 90 ₺ imiş. 
" Kalsın " demeye utandım, sadece söylenerek çıktım. İnanın eve gelip yediğimde nedense ağzım tatlanmamış idi.
Şimdi soruyorum sizlere ; Bir kase sütlaç 'ın maliyeti nedir sizce ? Ve sütlacı örnek alıp diğer ürünlerin fiyatlarına ne dersiniz ?
Şimdi diyorum ki ;
BUNLARDA OLDU ve BU GÖZLER BUNLARI DA GÖRDÜ, BU KULAKLAR BUNLARI DA DUYDU.
PES ARTIK !