Seçimlerin üzerinden henüz iki ay geçmiş, yerel seçimlere ise yaklaşık sekiz ay kalmış, CHP yine kendi içinde ve yine ne yazık ki kendinden bekleneni yapmış, KİŞİLERİ, TÜZÜĞÜ, ÜYE YAPISINI tartışmaya açmıştır. Üstelik Genel Merkez ve Genel Başkan tarafından. NEDEN? VE ZAMANI MI?
Bir CHP üyesi olarak soruyorum; Yerel seçimlere bu tartışmalar, ayrışmalar, dar bir zamanda yarış atları gibi yarışarak mı hazırlanacağız?
Kentlerimizde sanki hiçbir sorun yokmuş gibi, tüm CHP’li Belediyeler başarılı imiş gibi mi yapacağız yine? 2 ay önce yapılan Genel Seçim ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerini, seçim öncesinde kazanmış gibi, zafer işaretleri yaparak kutladığımız gibi mi yapacağız yine? Sonuçta, aslında kazandığımız seçimleri basiretsizliğimiz nedeniyle kaybettik ve hala o yenilginin şokunu yaşıyoruz. Savruluyoruz yine bir yerlere. Ve bu toz-duman içinde partinin tepesinde yine birileri, bir takım gruplar köşe kapmaca oynuyorlar.
Bu parti Cumhuriyetin kurucu partisidir arkadaşlar, yoldaşlar!
Bu parti çizgi roman kahramanlarının değil, gerçek bir kahramanın, liderin, GERÇEK DÜNYA LİDERİNİN kurduğu ve halkına EMANET ettiği bir partidir!
Zekası, kararlılığı, dürüstlüğü, ahlakı çok güçlü olan, sorunları bilimsel yollarla, yeri geldiğinde diyalog ile, yeri geldiğinde empati yaparak ve yeri geldiğinde tabii ki gözünü budaktan esirgemeden savaşarak zaferler kazanan, VATAN SAVUNMASI DIŞINDA tüm savaşların birer CİNAYET olduğunu söyleyebilecek cesareti gösterebilen, “ emperyalizme geçit yok “ diyerek savaşan,” yurtta barış dünyada barış “ diyebilen Mustafa Kemal’in partisidir!
Bunca zaman, ta 1950 ‘den bu yana iktidar olamamış bir partiden söz ediyoruz. Bunun nedenlerini uzun soluklutartışarak ve CHP’yi, günümüz siyasal yapılanmalarını, üretim-tüketim ilişkilerini, değişen dünyayı doğru analiz ederek ve tabii ki EMEK-SERMAYE çelişkisini dikkate alarak, emekten-emekçiden yana politikalar izleyerek ve çözümler üreterek, kısacası SOL’ un neresine oturtacağımıza karar vermemizin zamanı geldi de geçmedi mi? Ortalık yangın yeri iken asırlık CHP nelerle uğraşıyor?
“ CHP’den 15 milletvekili aldığım için pişmanım! “ diyenlerle mi, “ Seçilebilecek bir aday isterim “ diyerek Genel Başkanımızı değil, İmamoğlu’nu işaret edecek kadar içişlerimize karışan, bir hışımla masayı terk edip, hiçbir şey olmamış gibi dönenlerle mi, “ Seçim sonuçları normaldir “ diyerek oturdukları yerden 39 milletvekili hakkımızı GASP edenlerle mi, devam edeceğiz?
Yoksa darmadağın bir görüntü sergileyen SOL, SOSYALİST, KOMİNİSTLER’ in toparlanmalarına destek verip, dayanışma içinde olarak mı, HDP gibi YASAL bir parti ile kapalı kapılar ardında değil açıktan görüşme yapma, destek isteme, destek verme CESARETİ göstererek mi devam edeceğiz yola? Örneğin KAYYUM atamalarında üç maymunu oynayarak mı devam edeceğiz yola? Veya yine savunmada kalarak mı, yoksa halkına güvenip ve halkına güven verip SOKAKLARI MI örgütleyeceğiz?
Konuşulacak, tartışılacak çok şey var. Ancak bu tartışmalar Kemal gitsin, Ekrem gelsin veya ikisi de olmasın Özgür yönetsin partiyi demekle, çalıştırılmayan TÜZÜK maddelerini değiştirmekle olmuyor, bugüne kadar da olmadı, yine olmayacak. Yanlışı tekrarlayarak DOĞRU bulunmuyor. Üye yapısı hangi kriterler üzerinden araştırılarak aktif üye-pasif üye belirlemesi yapılacak? Zannetmeyelim ki seçimler öncesi alanları dolduranların tamamı parti üyesi idiler. İl ve ilçe toplantılarına veya alanlardaki protesto eylemleri ile basın açıklamalarına bakarak karar verecekse eğer, önce üyeleri aktif-pasif diyerek ayırmadan, tüm yönetim kadrolarının kendilerini gözden geçirmeleri gerekir.
Teknoloji çağında yaşıyoruz arkadaşlar!
Öncelikle yapılması gereken PARTİ İÇİ DEMOKRASİYİişlevli kılmaktır. Bunun ÖN KOŞULU ise amasız, fakatsız, ön koşulsuz ÖN SEÇİMLERİ uygulamaktır. Tüm üyelerin her aşamada, yani sokak, mahalle, köy örgütlenmelerinden başlayarak, İlçe, İl, Genel Merkez, MYK, Parti Meclisi, Genel Bakan Yardımcıları ve GENEL BAŞKAN seçimlerinin tüm üyelerin katılımı ile yapılması esas olmalıdır. Delege sistemi parti tüzüğünden tamamen çıkarılmalı, teknolojik DEVRİMİN öncülüğü de CHP tarafından yapılmalıdır.
Bir parti üyesi olarak kamuya açık olarak partimi tartışmak istemezdim. Hiçbir zaman da bu yöntemi benimsemedim. Ancak zaman zaman buna mecbur bırakıyorlar.
Bu arada selam olsun cezaevinde rehin tutulan TİP milletvekili CAN ATALAY’a,
TELE 1 Televizyonu Genel Yayın Yönetmeni MERDAN YANARDAĞ’a,
Ve tüm hukuk dışı tutsaklara, selam olsun!
Mücadeleleri bizlere güç veriyor!
CHP SOL’ A YAKIŞIR YOLDAŞLAR! GERÇEK YERİDE EMEKÇİLERİN, EZİLENLERİN YANIDIR!
BİLMEM ANLATABİLDİM Mİ?
FACEBOOK YORUMLAR