Şükrü Zeki Demirel

Şükrü Zeki Demirel

ŞEYTANIN GÖR DEDİĞİ
[email protected]

CHP'nin SORUNU!

20 Ağustos 2023 - 09:03 - Güncelleme: 24 Ağustos 2023 - 14:11

CHP diğer sağ partilere benzemez. Benzetilmek istense de benzetilemez. Çünkü CHP’nin mayası sağlamdır. Eksikleri yok mudur? Vardır. Yanlışları var mıdır? Vardır. Hataları var mıdır? Vardır. Üyeleri arasında zaman zaman kırgınlıklar, kızgınlıklar olur mu? Olur. Tüzük de eksik, yanlış veya olması gerektiği halde olmayan demokratik maddeler var mıdır? Vardır.

Ancak CHP ile ne kadar uğraşılırsa uğraşılsın CHP ve CHP’liler kendi benliğinden, ilkelerinden, devrimci duruşundan asla koparılamaz. O nedenle onlarca parti 100 yıl içinde yok olup gitti. CHP ise asırlık çınar olarak halen ayakta ve 100 yıllar boyunca yine ayakta olacak.

Zaman zaman yanlış yola saptığı oldu tabii ki. Benim yaşımdakiler daha iyi hatırlarlar, Ecevit iktidar kurma aşamasında ne tavizler vermiş, 11 milletvekili transferi ile hükümet kurmaya kalkmıştı. Asil kumaş üzerine yama tutmadığı için yol alınamamıştı. Daha sonra Erbakan ile koalisyon kurularak en büyük hatalardan biri yapıldı ve Erbakan’ın sinsice örgütlenmesinin önü açıldı ve tüm zamanların en çok imam-hatip okulları o dönemde açıldı. 12 Eylül’ün balyoz gibi solcuları ezdiği dönemde Ecevit kararlı duruşu ile cuntaya karşı çıktığı için cezaevine atıldı, çıktığında CHP kapatılmış olduğundan ve yasaklı olmasının etkisi ile CHP’yi yeniden açmak yerine DSP’yi kurarak çok büyük bir hatanın içinde oldu. Ve bir dönem yasakların kalkması ile eşyanın tabiatına aykırı olmasına rağmen DSP-ANAP-MHP koalisyon hükümetinde yer aldı. Yani bir nevi ÖZAL’ın hayalini de gerçekleştirmek için bir DEMOKRATİK SOL PARTİ, bir LİBERAL PARTİ ve bir MİLLİYETÇİ-MUHAFAZAKÂR FAŞİST PARTİ bir araya gelerek hükümet olmaya çalıştılar. 

Olmadı, olamazdı da. SOL PARTİLER iktidar olduklarında öncelikli olarak liberallerden ve faşistlerden hesap sorarlar da ondan.

Sonra ne oldu? CHP yeniden küllerinden doğdu ve BAYKAL liderliğinde yürümeye çalıştı. Yürümek değildi bu. Emeklemekti. Ne BAYKAL izin verdi yürümesine, koşmasına, ne de yasalar. BAYKAL kendi partisini daha demokratik bir partiye dönüştüreceğine, AKP Genel Başkanı ERDOĞAN’ı milletvekili yaptı. Demokrasi dersi verdiğini zannetti yaptığı ile. Hâlbuki şeriatçıların, ümmetçilerin ne zaman demokrat oldukları görülmüştü ki? Bundan sonra görülsünler. İşte şimdi biz görüyoruz ne kadar faşist olduklarını.

Bitti mi CHP’nin iyilikleri? Bitmedi. Kendine hiç iyiliği olmayan CHP 15 milletvekili vererek İYİ PARTİNİN doğumuna yardımcı oldu açıkça. Yoksa bebek doğarken yok olacak, İYİ Parti siyasi arenada yok olmasa bile tabela partisi olarak kalacaktı. Ne büyük özveriydi bu!

Ya son seçimler? Ya altılı masa? Bir umut pompalandı ki halka, sanki AKP artık yok olacak, ERDOĞAN ya kaçacak, ya hesap verecekti. Ne oldu? CHP kendi eli ile 39 milletvekilini masada bile %0,1 lerde olanlara verdi. 

Sonra ne oldu? AKŞENER “ 15 milletvekili aldığıma pişman oldum” dedi. Kime karşı? Birkaç hafta önce ailesine teslim ettiği KILIÇDAROĞLU’na. 

Diğer ufaklıklar ne dediler? “Biz milletvekillerimizi hak ederek kazandık” dediler.

Nankörlük değil de nedir bunların yaptıkları? 

Peki, neden yapmıştık bu yanlışları?

Demokratik bir yapıya ve TÜZÜĞE sahip olmadığı için!

Sayfalar dolusu TÜZÜK yazabilirsiniz!

Ancak bu TÜZÜK maddeleri içinde 3 ana madde yoksa hiçbir zaman DEMOKRAT bir parti olamazsınız. Üstelik tüzüğünüzde SOSYAL DEMOKRAT PARTİ olduğunuz, DEMOKRATİK SOL HAREKET​ olduğunuz yazsa bile.

Nedir gerçek SOSYAL DEMOKRAT PARTİ olmanın koşulları? Çok basit 3 madden oluşur!

*Amasız, fakatsız, bahanesiz ÖN SEÇİMLER. Her aşamada koşulsuz, ÜYELER ile ÖN SEÇİMLER! Demokrat olmanın birinci koşuludur; Her üye, her göreve aday olma, seçme ve seçilme hakkına sahiptir. Delege sisteminden derhal vazgeçilmelidir. Amaç, aşağıdan yukarıya seçimdeyapılacak her üyelerin doğrudan söz, yetki ve karar sahibi olmalarının sağlanmasıdır.

*Her yurttaş partiye üye olma hakkına sahiptir. Ancak, parti üyeliği başvurusu ile birlikte ADAY ÜYE statüsünde olmalı, bulundukları il ve ilçelerde parti okulunda 6 ay süreli eğitime tabi tutulmalılar. 6 ay sonunda hak edenlere sertifikaları ile birlikte üyelik kartları da verilmelidir. Burada amaç gerçek üye, naylon üye ayrımını ortadan kaldırmak ve üye bilincini, görev ve sorumluluklarını üyeye yüklemektir.   

*DANIŞMA MECLİSİ TOPLANTILARI; Tüzüğümüzde Danışma meclisi toplantılarının 3 Ayda bir yapılması kesin hükme bağlanmıştır. Buna rağmen devamlı üretilen bahaneler ile bu toplantılar yapılmamakta, karşılında ise kesin hüküm olmasına rağmen bir yaptırım olmamasından kaynaklı bir işlem yapılamamaktadır. Bu Danışma Meclisi toplantıları maddesine bir paragraf eklenmeli ve görevlerini yerine getirmeyen İl ve İlçe Yöneticileri hakkında Genel Merkez tarafından DİSİPLİN SUÇU ile soruşturma açılmalıdır. Amaç, Danışma Meclisi üyelerini 3 ayda bir araya getirerek parti içi sorunlara çözüm üretmek, projeleri tartışmak, çeşitli görevlere seçilenleri denetlemek, gereğinde uyarmak ve partiyi ve üyeleri devamlı aktif halde tutmaktır.

Haftaya kadar hoşça kalın.

NOT; Bu haftadan itibaren paylaşımlarımı sadece gruplarım ve AJANSSİNOP, FACEBOOK ile TWİTTER hesaplarımdan yapacağım. Bireysel olarak gönderi yapamayacağım. Sosyal medya hesaplarımdan takip edemeyen olursa özelden yazarsa o okurlarımla paylaşırım.

Bu yazı 4859 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum