Karikatürler vardır, yüzlerce sayfa yazsanız bir çizgi ile anlattığınızı anlatamazsınız. Öyküler vardır, sayfalarca roman yazsanız bir kısa öykü kadar başarılı olamazsınız. Ve fıkralar vardır, önce kahkahalar ile güldürür, sonra derin derin düşündürür ve bir şok etkisi ile yıldırım çarpmışa döndürür insanı.
Bugün farklı bir şey yapalım ve üç fıkra ile yaralarımızı bir kaşıyalım mı ?
“ Temel bir hayat kadınına yanaşıp ; “ Penimle olursan kaç para istersun ? “ “200 dolar “ demiş kadın. “Pen sana 10.000 dolar vereceğum, ancak pir kötü huyum vardur, piraz döverum. “ “ 10.000 doları peşin ver, gerisi önemli değil “ der kadın. Bir otele gidip 10.000 bin doları çıkarıp vermiş Temel. Kadın parayı çantasına koyarken endişe ve merakla sormuş ; “Şey, hani biraz döverim demiştiniz ya! Ne kadar döversiniz ? “ Fazla deyul canum “ demiş Temel umursamaz bir edayla. “ Sadece verduğum parayi geru alinceye kadar döverum, hepisu pu ! “
Kıssadan hisse : 2023 seçimleri kapıya dayandı. AKP Genel Başkanı Erdoğan’da Temel’den farklı değil. Her seçim döneminde ne istiyorsak fazlasıyla vermeye hazır. Eee, hakkını da yemeyelim, veriyorda doğrusu. Veriyor vermesine de, seçimlerden sonra DÖVE DÖVE geri alıyor ama. Hem de ne dövme ! Sadece kendi verdiklerini geri alsa yine iyidir, Cumhuriyet kurulduğundan bugüne başkalarının yaptıklarını da aldı elimizden, mirasyedi gibi sattı savdı memleketin her şeyini. 20 yıldır yediğimiz dayak yetmemiş ise yine ERDOĞAN deriz.
Hakim Temel’e sormuş ; “ Evladım, davacı Dursun’a borcunu neden ödemiyorsun ? “ Temel boynunu büküp; “ Odeyeceğum odemesuna da haçim pey, pu Tursun denen heruften tam 20 yıldır, pana porcumi odemem içun uç ay mühlet vermesuni isteyrum, pir turli o sureyi vermeyi .Bu koşullerda pen porcumu nasıl odeyeceğum ?
Kıssadan hisse : AKP Genel Başkanı Erdoğan da Temel gibi. Tam 20 yıldır işleri düzeltmek için milletten süre istiyor. Bu kez de yine, üstelik YİNE SON KEZ beş yıl daha süre istiyor. Ve kendi hazırladığı ANAYASA’ ya uymadığı halde, anayasaya göre üçünü defa aday olamayacağını bildiği halde, anayasayı delmeyi göze alarak süre istiyor. Ve üstelik diyor ki ; “ Yeter, söz milletin. Artık millet konuşacak ! “. Yahu, ülkeyi 20 yıldır başkaları yönetiyormuş da, kendisi muhalefetteymiş gibi konuşarak yeni ve SON KEZ süre istiyor. Fıkra gibi değil mi ?
VE fıkra bu ya ; Erken seçim kararı alınmış ve AKP Genel Başkanı Erdoğan memleketi Rize’de seçim çalışması için turatarken biraz ilerde Temel’in sert bir şekilde poposunun üzerine düştüğünü görmüş. Hemen koşup koluna girip Temel’i yerden kaldıran Erdoğan ( ki bugüne kadar kimseyi düştüğü yerden kaldırdığı görülmemiştir, aksine yere düşenlere tekme atan bürokratları görülmüştür ama) , bütün sevecenliği ile ; “ Bak seni yerden kaldırdım. Oyunu bana verirsin artık “ der. Temel ; “ Mumkün değul efendum.Yere duştuğumde yalniz popomu çarptum, çok şukür kafamu değül”.
Kıssadan hisse : Bu kez bizlerde en az Temel kadar olalım ve kafa üstü çakılmadığımızı gösterelim.
Sözümüzü, hayatımızın her alanına giren Amerika’nın bir Başkanı’nın sözleri ile bağlayalım. ABRAHAM LİNCOLN şöyle der ; “ Bazı insanları her zaman, bütün insanları da bazen kandırabilirsiniz. Ama bütün insanları her zaman kandıramazsınız.”
Bizler de, kafamızı çarpmasak bile artık kafamıza dank etmiş olmalı.
VE ARTIK AÇLIK SINIRINDA YAŞIYOR OLSAK BİLE BİR TEK ŞEYE KARNIMIZ TOK ;
PALAVRALARA!
Ne dersiniz ?
DOĞRU DEĞİL Mİ ?