Doğal olarak saplandık kaldık seçimlere. Neredeyse 24 saatimiz seçimler ile geçiyor. Doğaldır dedik, çünkü 73 yıldır yapılan seçimlerin gerçekten en önemlisi. Ya “ tamam artık, yeter “ diyeceğiz ve rejimi değiştireceğiz, demokrasiye giden yolun taşlarını döşemeye başlayacağız, ya da faşizme yenik düşeceğiz, çocuklarımıza atalarımızdan aldığımız emaneti aldığımız gibi temiz teslim edemeyeceğiz.
İşte bu karmaşa içinde yaşadığımız kenti ve sorunlarını bir kenara bıraktık. Her türlü çözümü, seçim sonrası çıkacak tabloya göre üretmeye karar verdik. Sanki salt seçimler çare olacakmış gibi düşünüyoruz ve açıkçası sorunları savsaklıyoruz.
Son iki yıldır ortalığı pislik götürüyor. “ Millet Bahçesi “, “ Meydan Projesi “ adları altında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ( ne cafcaflı isimler buluyoruz, sankiböylesi cafcaflı bakanlık isimleri koyduğumuzda sorunlar çözülüyormuş gibi ) eliyle TOKİ’YE teslim ettiğimiz kentimizin caddelerinde, sokaklarında ve de meydanlarında kışın çamurdan, yazın toz-topraktan yürüyemez olmuştuk. Meydanlarında dedim ama yanlışlık oldu galiba. Çünkü meydan bırakmadılar ki. Eski Ağız, Diş Sağlığı ile birlikte hükümet binası da yıkılacak ve kent yeni bir meydana kavuşacak derken ne oldu? Ağız, Diş Sağlığı Merkezi binasını yıkıp yerine yeni ucube binalar yaptılar ve Sinopluları bir güzel kandırdılar. Sinoplu da saf saf izledi olan biteni. Belediye binasını yıkıp kent dışına taşıdık, arkasından kamu binalarının geleceğini de düşündük, ama nerdeee! Hemen hepsi oturuyor yerinde ve kımıldamaya da hiç niyetleri yok. Jandarma binasının Belediye Başkanlığına tahsis edilmesini önerdik, “kırmızı çizgimizdir, orayı millet kıraathanesi yapacağız” dediler, halen atıl bir şekilde duruyor, bakımsızlıktan neredeyse çürümeye terk edildi Sinop halkının parası ile yapılan güzelim bina. Bırakın binaya sahip çıkmayı, önündeki ATATÜRK BÜSTÜNE dahi sahip çık(a)madılar, nerede olduğu bile belli değil.
Ya UĞUR MUMCU MEYDANIMIZ? O güzelim meydan, o Sinop’un simgesi meydan, o STK’ların EYLEM ALANLARI olan meydan nerede şimdi? Trafik akışı bile trafiği birbirine karıştırıyor. Akıllı kavşak dedikleri kavşak tam bir mühendislik faciası. Caddeye döşenen taşlar taşıtlarda ne lastik bıraktı, ne amortisör, ne de rot-balans.
Kalelerin etrafı açıldı, güzel de oldu. Ancak “ yeşil bırakmadınız “ diye günlerce eylem yaptık, şimdi de bize inat yapar gibi çimleri biçmiyorlar, otları temizlemiyorlar. Ya parktaki ağaçlar? Kaç tanesi çürüdü? Katlettiler kentimizi.
Sakın bu konuda Belediyeyi suçlamayalım. Onları farklı nedenlerle eleştirebiliriz. Örneğin; “neden zamanında teslim ettiniz, neden aceleci davrandınız?” diye sorgulayabiliriz. Ancak, yukarıda yazdığım olumsuzlukların başlıca sorumluları hükümettir, bakanlıktır, TOKİ’dir, AKP Sinop milletvekili, AKP İl ve İlçe yönetimleridir.
Ancak Belediyemizi de aşağıdaki konulara dikkat etmesi için uyaralım. Sanırım bu kadarcık da hakkımız vardır!
Bu yıl yine toz-toprak içinde yaz sezonunu geçireceğiz. Sinop’a gelenler Atatürk anıtını arayacaklar masa ve sandalyelerin, panayır şemsiyelerinin arasında. Çay bahçelerinin, seyyar satıcıların, çocuklar için konulan akülü arabaların arasında oturacak bank arayacaklar yine. Çay olmuş 10 lira. Simit olmuş (şimdilik) 7.5 lira. Onlarda en ucuzları. Vatandaş nasıl otursun bir çay bahçesine. Karı-koca otursa sadece birer çay ve birer simit için ödeyecekleri ücret 35 lira. Vah vatandaşım vah.
Bu yıl Sinop’a gelenler yine yemek fiyatlarından, otel ücretlerinden şikâyet edecekler kuşkusuz. Ve sonuç; Yine arabaları içinde konaklayacaklar, iki domates, 100 gram peynir, bir salatalık, dilim karpuz alıp, çaylarını arabanın gölgesinde demleyip, bulurlarsa ücret alınmayan yerde denize girip dönecekler geldikleri yerlere. Ve biz yine kızacağız çöplerini ortalıkta bıraktıkları için.
Dilerim bu yıl son olur artık bu görüntüler, düzensizlikler, fiyatlar, pislikler… Ve yine diyelim ki inanarak, güvenerek; HERŞEY ÇOK GÜZEL OLACAK!
YANİ SEVGİLİ SİNOP!
GEÇEN YILDAN BİR FARKIN OLMAYACAK BU YIL YİNE!
FACEBOOK YORUMLAR