İÇİMİZ KARARDI! BÖYLE GELMEYİN ARTIK!

Dün yazılı basına düşen bir haberde sadece bizim gibi yoksulluk ve açlık sınırında yaşayanların değil, aynı zamanda zenginlerimizin bir kısmının da içlerini kararttığını gördüm.
Haberde DENSA Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer SABANCI’nın kızı Arzu Sabancı’nın bir İnstagram paylaşımı vardı. Şöyle bir paylaşım yapmış Arzu Sabancı; “ Yıllar önce bir İtalyan arkadaşım yaşadığı şehir Roma’da ki turist sayısından şikâyet ediyordu. Evimizin önü, sokaklar turist dolu, şehrimizi onlar işgal etti, bize yer kalmadı. “ diyordu. Ben de içimden; “ Şımarıklık, turist velinimet, ne güzel işte, döviz bırakıyor.” demiştim. Şimdi İstanbul’umuz aynı durumda. Nişantaşı, Bebek, sokaklar, kafeler..Türkçe konuşan yok gibi. Simsiyah kıyafetliler ile kaplı.”
Bir diğer haberde ise, Afyon’un Sandıklı ilçesi Belediye Başkanı’nın (AKP), sanatçı GÖKÇEN’in konserini “ LGBT’ye destek verdiği için “ iptal ettiği, sanatçının ilçeye dahi girmesini yasakladığı yazıyordu. Birden Sinop’taki festivali hatırladım. Giderayak Rizeli Valimiz bir acı iz bıraktı. Hani demişti ya geldiğinde, “ Sinop’tan RİZELİ bir Vali geçti dedirteceğim” diye. Sözünü de tutmuş oldu. Kendisini YASAKÇI RİZELİ VALİ diye anacağız.  
Öte yandan, sevgili dostum Erdoğan Erkaymaz’ın deyimi ile BAŞI YAZMALI, ELLERİ KINALI VE NASIRLI olarak günlerdir, aylardır, hatta yıllardır ormanlarını korumak için direnen AKBELEN köylüleri MARJİNAL olarak ilan edilebiliyor. Ve TBMM’nin olağanüstü toplanması için çağrı yapan ve toplanmayı sağlayan sayın (!) muhalefet milletvekillerinin bir kısmının (37 vekil) oturuma katılmaması sonucu önerge iktidar partilerince reddedildi.
Bir ara not koyarak Sinop’a dönelim.
*Ankara’da Beştepe’de, yani Anıtkabir’e 300 mt mesafede YARGI KARARINA rağmen yıkılan OTELCİLİK VE TURİZM MESLEK LİSESİ yerine, imar değişikliği yapılarak ve yine YARGI KARARINA rağmen ANKARA Büyükşehir Belediyesi Meclisinin OYBİRLİĞİ İLE aldığı karar gereği CAMİ ve KÜLLİYE yapılmasının önü açılmıştır. Bir kenara yazın dursun, diye yazdım. 
Gelelim Sinop’a!
Yani biz Sinop’tayız zaten de, yaz ayları ya, gelenler için yazıyorum.
BÖYLE GELMEYİN NE OLUR! GERÇEKTEN İÇİMİZ KARARAYOR!
İnsanlar neden tatile çıkarlar? Amaçları nedir? Biraz hava almak, dinlenmek, değişik yerler görmek ve eğlenmektir değil mi amaç? Zengin ya da fakir, genç veya yaşlı herkesin en doğal hakkıdır tatil yapmak. Çoğunlukla fakir-fukara yapamaz zaten hiçbir zaman ya. Eh, bir tık üzeri olanlar, eğer altlarında bir de 20-25-30’lu yaşlarda birde araba varsa hani çoluk-çocuk doluşurlar içine, genel olarak hafta sonları Cuma akşamı ulaşırlar tercih ettikleri özellikle sahillere, ta Pazar akşamına kadar. “ Ya ne olacak, alt tarafı bir, bilemedin 2 gece kıvrılıveririz arabanın içinde. Otel neymiş?” deyiverdi mi, iş biter zaten. Arabada iki günlük nevalede var. Karavan mübarek. Geldiklerinde önce çocuklar fırlar dışarı. Sanki tesbih böcekleri. Bir, iki, üç, dört, beş… Arkadan kadınlar ve önde oturan erkekler tabi. Amele yanığı görüntüleri ile. Aslında üstleri çıplaktır ama atlet varmış gibi durur.
Bir de gençler var ki, varsa kendi arabaları, yoksa bütçelerine uygun kiralık arabalarla gelirler. Genelde ayaklar camdan dışarda. Nedense? Orhan ve Ferdi abileri ile.
Gelin gelmesine de kardeşim, tatil mi bu yaptığınız, yoksa işkence mi çekiyorsunuz bu azgın sıcaklarda? Bir de konakladığınız alanlarda genelde tuvaletler yok arkadaşım. Örneğin ben balkonumda otururken sen çişini denize yaparken, beni görüp utanmayasın diye içeri girip perdeyi çekiyorum a dostum. Bir de en fazla 50 mt ileride çöp konteyneri varken çöpü olduğun yere bırakıp gitmen niye? Çocuk bezi, kadın peti, bira şişelerini denizden toplamak zorunda değiliz kardeşlerim. Ve çoğunuz Arzu Sabancı’nın dediği gibi simsiyah giysiler içindesiniz. Bu sıcakta yanmıyor musunuz? diye merakımdan soruyorum(!). Ha bir de çoğunuzun bir sağlık taramasından geçmesi gerek. Çünkü iki gün büyük tuvalete çık(a)mamak başlı başına bir tez konusudur. “Çıktık” demeyin, çünkü bizim sahilde seyyar tuvalet yok arkadaşım. Eğer kayaların arasına yapıyorsan da çok ayıp ediyorsun derim.
ŞAKA BİR YANA, GERÇEKTEN İÇİMİZ KARARDI ARTIK!
YAZ GELSİN İSTEMİYORUZ!
ASLINDA YAZ GELSİN DE SİZLER BÖYLE GELMEYİN BE!
HEM SİZE YAZIK, HEM BİZE ZEHİR OLUYOR YAŞAM!
BÖYLE GELMEYİN ARTIK!