İTTİFAK KİMİNLE?

HALK İLE Mİ, ÇIKAR GRUPLARI VE PARTİLER İLE Mİ?

“Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yermiş”
Güzel bir atasözümüzdür. Aynı hatalar yapılarak doğru bulunmaz. O halde değişecek ve değiştireceksiniz.
Bizim işimiz CHP ile. 100. Yaşını kutlayan CHP ile. Asırlık çınar CHP ile. Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulan ve öylesine sağlam temeller üzerine oturtulmuş CHP ile. 100 yıl içinde ne zor günlerden geçmiş, ne badireler atlatmış CHP ile. Bir zamanlar en doğru siyasi çizgiye yaklaşmış, SOL, SOSYAL DEMOKRAT ideolojiyi benimseme cesareti gösterebilmiş, sosyalistler ile en geniş işbirliği ve dayanışmayı sağlamış CHP ile.
Son yıllarda merkez sağ ile merkez sol(!) ‘u bir araya getirme, bir nevi Turgut Özal‘ın 4 eğilimi birleştirme misyonunu üstlenmiş bir CHP çıktı karşımıza. İşin başında uyarmıştık. Bu proje tutmaz diye söylemiştik. Gerek CHP tabanını tanıyanlar  ve gerekse tabanın bizzat kendisi kan uyuşmazlığı olacağını biliyordu. Tepelerde istediğiniz ittifakları kurun, tabanda, il ve ilçeler düzeyinde dahi bir araya gelişler olmayacağını yazdık, çizdik, anlatmaya çalıştık. İyi niyetli bir girişim olarak düşündük, uyduk hazır olan imamlara, sonuç bir kez daha hüsran.
CHP dışındaki altılı masayı oluşturan 5 partinin seçim sonrası neler söylediklerini, CHP’yi tek SUÇLU olarak nasıl hedefe koyduklarını biliyoruz.  Demiş ya hoca, “ yahu hırsızın hiç mi suçu yok” diye. Koydular 39 milletvekilini CHP’den seçtirip TBMM’ne, şimdi CHP’ye yüklenerek puan kazanmaya çalışıyorlar. Göreceğiz bakalım %0.1’lerinizi  % 1 yapabilecek misiniz? Bunların içinde İYİ partiyi biraz ayırmak istiyorum. Çünkü bir başka siyasi partinin içişlerine karışmak onlarda, varlık nedenlerini inkâr etmek de onlarda. Bırakın geçmişi, ne diyor Meral Hanım gelecek seçimler için, “İstanbul’u da, Ankara’yı da kaybedersek sorumluluk benim olsun!” Ne kadar basit değil mi? Sanki kendi şirketini yönetir gibi konuşuyor. Ülkenin yönetimine, ülkenin başkentinin ve büyük şehirlerinin yönetimine talipsiniz, sizin de içinize işleyen o TEK ADAMLIK duygusu ile ne kadar rahat konuşuyorsunuz. Bile bile ve göz göre göre AKP’ye teslim edeceksiniz kentleri. Ama ne olur? Seçimden sonra çıkar, yine vur abalıya hesabı, yüklenirsiniz CHP’ye nasıl olsa.
Her neyse, onlar artık bizleri ilgilendirmemeli. CHP Genel Merkezi gerekli DERSLERİ çıkarmış olarak ittifaklarını HALK ile kurmak üzere yola çıkmalı bu kez. Ve tabii ki emekten yana, sömürülenlerden yana, ezilenlerden yana tavrını koyarak. Ve tabii ki sosyalistlerle ve komünistlerle işbirliği yaparak. Ve tabii ki ilerici, demokrat, mücadeleci sendika, dernek, vakıf vb. örgütlerle dayanışma içinde olarak. Kesinlikle sonuçlar 14 ve 28 Mayıs hezimetlerinden daha kötü olmayacaktır. Ve iddia ediyorum çok daha başarılı sonuçlar alınacak, o CHP’nin sırtından beslenen %0,1’likler tarih sahnesinden silineceklerdir.
Bir sözüm de şimdiki CHP’li KURMAY’lara;
CHP içinde bir DEĞİŞİM sözcükleri dolaşıp duruyor. En çok da sizler söylüyorsunuz bu sözcüğü. Kulağa hoş geliyor gerçekten. Keşke olabilse değişim denen mucize. Ama önünde yüzlerce engel var değişimin. Neler mi? Önce sizler, Genel Merkez yapılanması, Parti Meclisi, MYK ve ne yazık ki her biri neredeyse atanmış KURULTAY DELEGELERİ. Sizler değiştiremezsiniz CHP’yi. Nereden mi anlıyorum? Çok basit. Sizleri izleyerek. Seçimlerden hemen sonra yaptığınız ilk eylem, tüm suçu Genel Başkana yükleyerek saf değiştirmenizden. Sanki Genel Başkanın yanında tüm seçim döneminde hiç bulunmamış gibi davranarak. Yaptığı danışman atamalarından, ikili görüşmelerinden haberiniz yokmuş gibi yapmanızdan. Ve ortaya Genel Başkan adayı, PM adayı olarak çıkmanızdan. Partiye Genel Başkanın zarar verdiği doğrudur. Partiyi SAĞ’a çektiği de doğrudur. Ve sizler, seçim sonuna kadar yanında KURMAY olarak görev yapanlar, sizin partiye verdiğiniz devasa zararı kim onaracak? Aday olduğunuza göre yine sizler mi? Bence Genel Başkan gibi sizin de miadınız doldu. Lütfen sizler de çekilin ayakaltından. Çekilin köşelerinize. Yerinizi dolduracak gerçek demokrat, halkçı, kamucu, laik ve genç yüzlerce CHP’li çıkacaktır.
CHP içinde ne yeni yüzler var. Hem milletvekili olarak, hem il ve ilçe başkanları olarak. Kendilerini yıllardır çeşitli sendika, dernek vb. örgütler içinde kanıtlamış, devrimci eylemlerini sokaklarda, nöbetlerde geçirmiş ne değerler var. Açın artık bu kararlı, mücadeleci, devrimci partililerin önünü.
Bir Prof. Dr. Kayıhan Pala’nın önünü açın örneğin. Bugüne kadar parti içinde sesi kesilen, fırsat tanınmayan, değerini ve liyakatini görmek istediğimiz iktidara susamış kişi ve grupların önünü açın.
CHP’yi hep birlikte değiştirelim. Kendimizle birlikte değiştirelim.
SOL İLE DAYANIŞMA İÇİNDE DEĞİŞTİRELİM!
EZİLENLER, SÖMÜRÜLENLER İLE DEĞİŞTİRELİM!
GERÇEK BİR DEMOKRAT PARTİ YARATARAK DEĞİŞTİRELİM!
ÜLKENİN ACİLEN DEĞİŞEN VE DEĞİŞTİRME GÜCÜNE ERİŞMİŞ CHP’ye İHTİYACI OLDUĞUNU UNUTMAYALIM!