Şükrü Zeki Demirel

Şükrü Zeki Demirel

ŞEYTANIN GÖR DEDİĞİ
[email protected]

NÜKLEER SANTRAL VE YARGI VE SİNOPLU !NÜKLEER SANTRAL VE YARGI VE SİNOPLU !

09 Nisan 2022 - 18:51

28 Mart tarihinde Samsun 3. İdare Mahkemesinde SİNOP için çok önemli olan bir duruşma yapıldı. Duruşma sonucu mahkeme heyeti kararın 30 gün içinde taraflara yazılı olarak bildirileceğini açıkladı.
8 Nisan tarihinde,yani 11 gün içinde OY BİRLİĞİ ile alınan 30 sayfalık (!) kararın açıklanmış olması Sinop'ta tam bir hayal kırıklığı yaratmış olmasının yanısıra kafalarda da soru işaretleri oluşturmuştur.
Çevre,Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından hazırlanan Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED)raporunun 
İPTAL 'i için açılan davanın aslında esastan değil usülden İPTAL edilmesi gerekiyor idi. Çünkü ÇED raporunu hazırlamak ve olumlu kabul etmek ilgili bakanlığın görev ve yetki alanında değildir.ÇED raporunun ihaleyi kazanan firma tarafından hazırlanması yasa gereğidir.Ortada bir ihale ve ihaleyi kazanan bir firma yokken,bakanlık tarafindan önden hazırlanmış ÇED raporu aslen YOK hükmündedir.Ayrıca dava aşamasında hazırlanan bilirkişi raporlarıda ÇED raporunun iptalini gerektiren gerekçeler ile belgelenmiş olmasına rağmen 3. İdare Mahkemesi yasa ve bilirkişi raporlarına rağmen İPTAL davasını RED etmiştir.
Türkiye'de YARGI'nın geldiği nokta zaten biliniyor idi.Siyasi iktidarın talimatları doğrultusunda mahkemelerin aldığı binlerce karar ortada iken bu davada da farklı sonuç beklemek aslında hayaldi zaten.
Şimdi 29 MART tarihinde aynı dava bir başka mahkemede yine SAMSUN 'da görüldü.O duruşma sonucu alınan karar ile bir ay içinde sonucun açıklanacağı duyuruldu.
Mahkemenin İPTAL davasını kabul etmesi büyük bir sürpriz olacaktır SİNOP için.
20 yıldır siyasi iktidarın yaptığı tasarruflar ile YARGI'yı nasıl ele geçirdiğini yaşayarak gördük,görüyoruz.
Ülkemizde yargı, güvenlik,yasama organları ile birlikte tüm kamu kurum ve kuruluşların gerek siyasi iktidar,gerekse siyasi iktidar aracılığı ile tarikatların ele geçirmiş olması devletin çürümüşlüğünün açık bir göstergesi değil midir ?Bu siyasi sistem içinde ekonomik, sosyal,siyasal,çevresel yıkımlar hergün ağırlaşarak devam etmiyor mu ?Ülkenin her yanında çevreye, doğaya verilen zararlar  ayyuka çıkmadı mı ?
Hak arayan,direnen halkın üzerine güvenlik güçleri acımasızca sürülmüyor mu ? 
Faşizmin hergün biraz daha azgınlaştığı günümüzde artık sadece yargıdan, güvenlikten,kamu kurum ve kuruluşlarından farklı davranışlar beklemek safdillik olur.Halk daha örgütlü,daha kararlı, daha dirençli olarak yapılmasını istemediği her ne olursa olsun demokratik haklarını kulanarak karşı durmak zorundadır. Sinop özelinde hem Sinop'u,hem ülkemizi, hem de dünyayı tehtid eden nükleer santrallere karşı Sinop halkının da çok daha duyarlı,dirençli,kararlı olması gerekir.Sinoplu kendi geleceğini, çocuklarının,
torunlarının geleceğini tertemiz bir dünyada inşa etmek istiyor ise mücadelesini yükseltmeli,tüm ülkeye  örnek olmalıdır.
Aslında nükleer santrallerin birer nükleer bomba olduğunu unutmamak, sadece enerji üretimde kullanılmadığını bilmek  gerekiyor.Santralde kullanılan URANYUM çubuklarının kullanım süreci sonucunda imha edilmesi veya çok özel koşullarda depolanması gerekir. Çünkü RADYOAKTİF hale gelen bu çubuklar yıllar boyunca özelliklerini korurlar. Ancak ne yazık ki, özellikle Amerika tarafından bu çubuklar mermi ve roketlerde kullanılmaktadır.
Ortadoğu'da,Irak'ta,
Suriye'de,Afganistan'da kullanıldığı kanıtlanan bu çubuklar sadece insanları öldürmekle kalmıyor,vurdukları bölgedeki tüm yaşamı yok ediyor,radyoaktif özellikleri yıllar boyu bölgeyi etkiliyor. Sadece bu nedenler bile nükleer santrallere karşı mücadelenin bir İNSANLIK görevi olduğunu unutturmamalıdır.
Nükleersiz,sağlıkla kalın.

Bu yazı 480 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum