Genelde olumsuz sözler söylendiğinde, davranışlar sergilendiğinde, eylemler yapıldığında halk arasında “OLDU MU ŞİMDİ?” denir.
Sondan başlayalım bakalım kimler neler yapmış, kimler neler söylemişler? Nelere “oldu mu şimdi?” diyebiliriz?
*Cumhurbaşkanı ve ülkemizin BAŞKOMUTANI Recep Tayyip Erdoğan mezuniyet törenlerinde ant içen teğmenler için ne diyor? “Geçenlerde malum mezuniyet töreninde bazı istismarcılar ortaya çıkmak suretiyle kılıçlar çektiler. Bu kılıçları kime çekiyorsunuz? Şimdi bunlarla ilgili olarak da gerekli bütün araştırmaların hepsi yapılıyor. Oradaki birkaç tane kendini bilmez, bunlar da temizlenecek. Biz buralara durup dururken gelmedik. Bunların ordumuzun içinde bulunması mümkün değil, bunları temizleyeceğiz.”
Oldu mu şimdi BAŞKOMUTAN? Hem diyorsun ki;” gerekli araştırmalar yapılıyor, hem de bunları temizleyeceğiz”. Sen Başkomutan olarak EMRİNİ vermişsin zaten! “TEMİZLEYİN BUNLARI, ATIN ORDUDAN!” demişsin.
Neymiş bu genç teğmenlerin suçları? Vatanları, toprakları, bağımsızlıkları, ATATÜRK’E bağlılıkları üzerine ant içmek!
Bu Ant’ı nasıl yapmışlar? Kılıçlarını çekerek. Askeri öğrencilerin mezuniyet törenlerinde ANT İÇME her zaman KILIÇ ile yapılır. KILIÇ ASKER İÇİN BİR AKSESUAR DEĞİL, TEÇHİZATTIR. Bir başkomutanın bunu bilmemesi mümkün mü? Bilmesine biliyor da, ATATÜRK’e bağlılık yemini edildiğinde dayanamıyor, “ordudan atın bunları” diye EMİR veriveriyor hemen. OLDU MU ŞİMDİ ERDOĞAN?
Aynı hassasiyeti Diyanet işleri Başkanı’nın elinde KILIÇ ile FETVA VERİRKEN gösterdin mi? Evet gösterdin. Ancak olumlu bakarak, onaylayarak gösterdin. Şimdi yaptığın tarafsızlık mıdır?
Erdoğan yukarıdaki konuşmasını nerede yapmış ve daha neler söylemiş bir bakalım mı?
Kocaeli Kongre Merkezinde, 21. İmam Hatipliler Derneği’nin(!) kurultayında sesleniyor;
“Bana ömrün boyunca ortaya koyduğun TEK BİR ESERİ SÖYLE deseler, TEREDDÜT etmeden vereceğim cevap, imam hatip okullarının önündeki engelleri kaldırmaktır. Her şey, tüm rütbeler gelip geçer. İmam hatipleri kuranlar sadece 3-5 kişiydik, biz bir avuçtuk, şimdi deniz olduk hatta okyanus olduk. Kahraman ordumuz kahramansız kalmasın diye varız. Eğer bu toraklardan Müslümanlığı, ezanları, camiyi, Kuran’ı çekip alırsanız geriye hiçbir şey kalmaz. Geride millet de kalmaz, memleket de kalmaz. İMAM HATİP MÜCADELESİ BİR VATAN SAVUNMASIDIR, BİR İMAN MÜCADELESİDİR, VARLIK-YOKLUK MÜCADELESİDİR.”
Bir doğru, bir de eksik sözü var bence; Evet ülkemiz için yaptığı tek şey imam hatip okulları önündeki engelleri kaldırmak olmuştur. Bu söz doğrudan kendisine aittir. Eksik olan ise bence ÜMMET’tir. Çünkü asıl mücadele halk için, ulus için, millet için değil ÜMMET için yapılmaktadır. Bunu her defasında tekrar etmektedir.
Sayın Erdoğan, her zaman olduğu gibi, ülkenin sorunlarını, halkın sıkıntılarını, sarayınızın ve saray yandaşlarınızın şaşalı yaşantılarını unutturmak, gündem değiştirmek adına yaptıklarınızı görüyoruz, biliyoruz. Bu nedenle soruyoruz; OLDU MU ŞİMDİ?
*Son olay POLAT AİLESİ İLGİLİ. Aslında onlara gelinceye kadar ne olaylar, ne yolsuzluklar, ne mafyalar, uyuşturucu, silah, kadın, çocuk ticareti yapanlar var. Hep görüp yaşıyoruz, adaletin neler yaptığını da biliyoruz. Güncel olduğu için POLAT ailesini gündeme aldım. Diyorum ki POLAT ailesine; “ Yahu o kadar görgüsüzce, o şapşalca, o kadar ahlaksızca gösteriler yaptınız ki sonunda yargının karşısına çıktınız. Neredeyse ömür boyu hapis cezaları ile yargılanıyorsunuz. Tutuklama öncesi verdiğiniz pozlar ile tutukluluğunuz sürecinde ki salya sümük ağlamalarınızı da gördük. Belki akıllanmışsınızdır dedik. Neden salıverildiğinizi anlayamadığımız bir yana, çıkar çıkmaz yine aynı şımarık ve görgüsüz eylemlerinizi yaptınız. Adalete şükranlarınızı sunarken bile, ne kadar yapmacıklı, aslında alay eden tavrınızı da görmüş olduk. Demek ki iflah olmaz kişilersiniz. Bana göre yeriniz cezaevi değil, Ruh ve Akıl Hastalıkları hastanesi olmalı. Yaptıklarınızdan sonra usulen ve hafifçe tek şey söylenebilir; OLDU MU ŞİMDİ?
Son söz halkımıza olsun; Oturmuş bir tiyatro izler gibiyiz! OLUYOR MU ŞİMDİ?
Kalın sağlıcakla.
Olmuyor şimdi sevgili dostum . Eylem birliği için muhalefetin artık sert söylem gerçekleştirip belirleyici siyaset üretmesi gerekiyor. Yoksa onlar çalar biz söylemizden öteye geçemeyiz