Şükrü Zeki Demirel

Şükrü Zeki Demirel

ŞEYTANIN GÖR DEDİĞİ
[email protected]

Parmaklıklar Ardında

30 Ekim 2022 - 11:49

Eski bayramları, çocukluğumuzun bayramlarını hatırlıyorum. Fotoğraflara bakıyorum ara sıra. 
Eski TOP SAHASINDA kutlanırdı bayramlar. Sahanın dört tarafını HALK doldurur, resmi geçit yapılır, etkinlikler izlenir, çocuklarıyla çocuk, gençlerle genç olurdu HALK. 
Uzun zamandır, hele ki son 20 yıldır ne bayram kaldı, ne de coşku. İktidarın sayın büyükleri bile bayramlara katılmaz oldular. Veya kerhen katıldılar. Katılsalar ne olur, katılmasalar ne olur ? Sahte davranışlarına ihtiyacımız yok bizim. Atatürk 'e hakaret edenlerin Anıtkabir' e gidip çelenk koymalarını, anı defterini kirletmelerini içime sindiremiyorum.
Bir de utanıyorum ben bayramlarda. "GÜVENLİK" gerekçesi ile HALKIN önüne konan barikatlardan, içeri girerken üst araması yapılmasından utanıyorum. Sizin istihbaratınız güçlü ise terör saldırılarını önceden önlersiniz. Yok eğer istihbaratınız zayıf ise geçmiş olsun zaten. Teröristin alana girmesine gerek yok ki. Örneğin Sinop'ta şehir kulübünün önünde patlatsa kendini kim engel olabilir ? Ki Ankara Garında, Kızılay ve Taksim meydanlarında, daha birçok yerde olmadı mı ?
Barikatlar HALK için, HALKI parmaklıklar ardına almak içindir aslında.
Halkın sokaklarda, alanlarda coşku içinde kutlamalarına izin niçin verilmez ? Bir spor karşılaşması sonucu veya asker uğurlaması ya da şehir içinde konvoy oluşturularak herhangi bir şey için kutlama yapılır, kimse karışmaz, hatta yardımcı olunur, bayramlara gelince OLMAZ ! NEDEN ? 
Bırakın sokaklarda kutlamayı, uzun süredir CUMHURİYET BALOSU yapıldığını gördünüz mü, duydunuz mu ? Ne yapıyorlar peki ? "RESEPSİYON" diyorlar bayramlaşmaya. Cumhuriyetin değerlerinden, kazanımlarından geriye ne kaldı ki BALO kalsın.
Neyse, biz yine dönelim Sinop 'a. Hiç dikkat ettiniz mi bilmiyorum ? Atatürk anıtlarımızda KARARTMA uygulanıyor galiba. Ne hükumetin önündeki, ne de parktaki anıtta ışıklandırma var. "Böylesi sun'i karartmalar ile unuturamazsınız " diye seslenmek istiyorum yetkili ve etkililere. Çünkü o " taş " dediğiniz anıtlar yurttaşların yüreklerinden yayılan ışıklar ile aydınlatılıyor.
Peki, hiç güzel şeyler yok mu Sinop 'ta yapılan ? Var tabii ki.
Sabahattin Ali Kültür Merkezine gidin ve sergileri gezin. Cumhuriyet dönemi kadınların kıyafetlerine bir bakın. Sinop Kadın Kooperatifi ile Kent Konseyi Kadın Meclisi işbirliği ile düzenlenen sergiyi yüz yıl önce, yüz yıl sonra olarak bir değerlendirin kafanızda. Ne kadar ileride imişiz, ne kadar geriye gitmişiz diye düşünün. 
Balıfakı Köyü Kültür Merkezinin Atatürk'ün doğumundan ölümüne sergisini gezin. Köylümüzün halâ neler yapabileceklerini gözlerinizle görün. Ayrıca Sinop Valiliğinin  Atatürk ve Cumhuriyet sergisi, Sinop Belediyesinin Sinop fotoğrafları sergilerini gezin. Ne kadar şanslıyız ki birkaç sergiyi tek salonda görebiliyoruz.
Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. 
Ve 28 EKİM akşamı  CHP Sinop Merkez İlçe  'nin sunduğu etkinlik için ilçe başkanı ve yönetimini de kutluyorum.
Tekrar dönersek Cumhuriyet Bayramına ve törenlerine, siyasi iktidar aleyhte ne yaparsa yapsın geriye dönüş yok cumhuriyetten ve özgürlüğümüzden. Bu ülkede sonsuza kadar hepimiz, etnik kökenimiz, dinimiz, dilimiz, cinsiyetimiz ne olursa olsun birlikte BARIŞ içinde, mutlulukla yaşayacağız. 
Şimdi cumhuriyete, Atatürk'e karşı olan, hakaret eden, hatta  küfredenlere de bir çift söz söylesem; 
" Cumhuriyet sayesinde o makamlara geldiniz. O koltuklarda oturuyorsunuz. Ve o makamlar sizleri, ailenizi, yandaşlarınızı zengin ediyor. Şunu da bilin ama, o koltuğa sizi oturtanlar, kaldırmasını da bilirler.
Hiçbirimiz parmaklıklar ardında olmayacağız.
Bu böyle biline...!

Bu yazı 557 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum