SEÇİMLER YAPILACAK MI ? VE SEÇİMLER ÇÖZÜM OLUR MU ?

Söze sevgili dostum Levent Bektaş'ın bir sözü ile başlayalım;
CEHALET SEBEP, SEFALET SONUÇTUR !
Günümüzü en güzel ifade eden bu kısacık cümle, içine düştüğümüz durumu en açık,en acı ve en doğru anlatan cümledir.
Peki nasıl çıkacak ülkemiz bu bataklıktan?
Muhalefet partilerinin tek hedefi Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanıp Erdoğan'ı o koltuktan indirmek.Ve güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçmek,AKP+MHP hegemonyasına son vermek.
Gerçekleşebilir mi ?
Eğer 6 siyasi partinin oluşturduğu,ancak TBMM temsil edilen HDP ve TİP 'i dışlamaz iseler ve aralarında  "ARMUDUN SAPI, ÜZÜMÜN ÇÖPÜ" diyerek basit işlerle uğraşmaz iseler neden gerçekleşmesin ?
Ancak, öncelikle iktidar tarafından bakmak gerekir seçimlere !
Seçimler erken veya  zamanında yapılabilir mi ?Ben açıkçası şüpheliyim.Çünkü Erdoğan'ın kazanamayacağı bir seçime girmeyeceğini herkes söylüyor.Ancak, eski seçimlerde yapılan hilelerin, YSK'nın doğrudan iktidara desteğinin sağlanması artık çok zor görünüyor. Muhalefet bu kez işi sıkı tutacaktır.Yani Erdoğan'ın işi çok zor.
Ancak,tanıdığımız Erdoğan yine de her yol mübah diyerek koltuğu korumak uğruna yeni yöntemler deneyecektir.
Öncelikle zamları, baskıları bir artırıp,bir gevşeterek halka "bu işi yine ancak ben düzeltebilirim" mesajı vermek isteyecektir. Ben bu yöntemin çok gerçekçi ve inandırıcı olacağını düşünmüyorum.
Bir başka açıdan bakarsak,Erdoğan aslında ne yapıyor açıkça görürüz.Bir liderin hiç yapmaması gereken tüm söylem ve eylemleri yapıyor. Neden? Seçime hazırlanan bir lider kendi ayağına kurşun sıkar mı ?
Sürekli fahiş zamlar, baskılar, tehditler,halkı bıktıracak kadar ters konuşmalar,neredeyse alay etmeler,dini iyice siyasete sokmak,tüm tepkileri üzerinde toplayacak her türlü yöntemi kullanmak. Amacı ne olabilir?Bir tek açıklaması olabilir, olağanüstü koşullar yaratıp seçimleri ertelemek. Ve OHAL koşullarını hazırlayıp seçimleri de OHAL şartlarında,silahların gölgesinde yapmak.
Olabilir mi ?
Yaptıkları yapacaklarının teminatıdır diyebilir miyiz ?
Ben daha ilerisini düşünmek dahi istemiyorum.Çünkü tüm çevremiz ateş topu.Her an bir savaş çıkacakmış gibi tedirginlik var.Suriye sorunu çözülmüş,diğer komşular ile sorunlar giderilmiş değil.Nereye kadar götürür işi Erdoğan, bilen var mı ?
Aslında yolun sonunda yüce divan da olduğunu unutmayalım.
Yani O KOLTUĞU korumak için "HER YOL MÜBAHTIR" denecektir.
Peki,seçimler çözüm olur mu ?
Doğru aday,doğru strateji,doğru ilkeler ile tabii ki olur. Bugünkünden daha kötü olamaz en azından.Ekonimi biraz topralanır,tencereler kaynamaya başlar, tarikatların,yandaş holdinglerin muslukları kapatılır,eğitim ve adaletde doğru yapılanma sağlanırsa demokratik düzene bir adım atılmış olur. 
Bunun için de tüm  muhalefetin, ismi üzerinde kuşku duymayacağı, seçildikten sonra güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçme sözünde duracak,yetkilerini TBMM'ne devredecek karakterde bir aday gösterebilmelidir.
Kim olabilir bu aday ?
6 siyasi parti liderinden en yakını CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu görünüyor şimdilik. Ancak,sayın Kılıçdaroğlu aday olduğunda parti genel başkanlığından ayrılmak zorundadır. Çünkü,parti başkanlığı ile cumhurbaşkanlığını birlikte kabul etmemektedir.Bu noktada bir başka sorun çıkabilir mi ?CHP her zaman kaynayan bir kazan olduğundan korkarım tam seçim öncesi bir Genel Başkan krizi çıkabilir.Kılıçdaroğlu ve kurmayları bu olasılığı da dikkate almak zorundadırlar.Yine cumhurbaşkanlığı için isimleri geçen iki 
Belediye Başkanı, Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş bizzat Kılıçdaroğlu tarafından doğru bir kararla engellenmiştir.Hangisi aday olursa olsun belediye başkanlıkları AKP'ye geçecektir.
Başka kimler olabilir ?
Bence kamuoyunda demokrat olarak bilinen,emekli veya halen çalışan yargı mensuplarından,bilim insanlarından olabilir. Örneğin Ahmet Necdet Sezer benzeri bir aday. Ancak ben çok doğru bulmuyorum bu adayları.Çünkü siyasi deneyimleri olmadıklarını,bürokrasi  girdabından çıkamayacaklarını düşünüyorum.
O halde fazla uzatmadan ağzımızdan baklayı çıkarıp KENDİ ADIMA  adayımı gerekçelerim ile açıklayabilirim.
Önereceğim isme hiç bir partinin ve kamuoyunun itirazı olacağını düşünmüyorum.Gerek ülkemizde,gerekse uluslararası arenada saygı gören,kendini kanıtlamış,hem bilim insanı,hem siyasetçi, ismi hiçbir yolsuzluğa karışmamış,uzun yıllardır görevini şeffaf,katılımcı ve toplumcu yönü ile yapan,kentini bir dünya kenti haline getirerek yüzlerce uluslararası ödüller kazanan ve görevi bıraktığı anda arkasında sağlam bir yapı bırakacak olan bir saygın belediye başkanımızdır.Bu dönem artık belediye başkanlığı için de sanırım son dönemidir. Aslında yaşının 85 olmasına bakmayın,60 yaş enerjisi ile çalışıyor halen.
Cumhurbaşkanlığı adaylığı için,özellikle geçiş sürecini en iyi yürütebilecek,verdiği sözleri tutabilecek, TBMM'ye yetkilerini tereddüt etmeden devredebilecek karakterde ve kararlılıkta bir dürüstlük abidesinden söz ediyorum.
Bu saygın Belediye Başkanımız Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. YILMAZ BÜYÜKERŞEN'dir.
Ben çok yakışacağını ve seçimin ilk turunda, kararsız oyların da
tamamını alarak kazanacağına yürekten inanıyorum.Ciddi ciddi konuşulmasını,
tartışılmasını,özellikle CHP il ve ilçelerinde tartışılmasını yürekten dilerim.
Gerçekten bu kez akıl ve  mantıkla, göğüslerini gere gere işte bizim adayımız diyerek sayın BÜYÜKERŞEN 'i aday  gösterirler mi ?
Ne dersiniz ?