Üç yıldan fazladır elini verdiği TOKİ’ye kolunu kaptıran Sinop, MEYDAN PROJESİ-MİLLET BAHÇESİ proje alanını, TOKİ Yüklenici Firmasından 29 KASIM 2024 günü Sinop Belediye Başkanlığı tarafından tutanak ile teslim aldı.
Öncelikle, yaklaşık 4 yıldır TOKİ’ye karşı verilen mücadele içinde yer alan Belediye Başkanımız METİN GÜRBÜZ’ü kutluyorum. Göreve başladığı günden buyana süreci sabırla ilmek ilmek işleyen, proje alanında Sinop halkının talepleri doğrultusunda gerekli düzenlemeleri yapacağını açıklayan, kentimizde örgütlü Demokratik Kitle Örgütleri ile birlikte en doğru uygulamayı yapacağını belirten, mali kaynağını yine TOKİ’den sağlayan Metin Başkan ve ekibine teşekkür ediyorum.
Süreçte çok kayıpları oldu kentimizin. Ağaçlar kurutuldu, yok edildi, trafik akışı daha da sıkışık hale getirildi, %90 yeşil alan olması gerekirken %10 yeşil alan ayrıldı, %90 betona gömüldü, SİT alanı üzerine, tarihi eserler parçalanarak üzerine dükkânlar yapıldı, 35 metrekarelik mekânların yerine 300-400 metre karelik işletmeler yapılmasına izinler verildi. Bülent Ecevit Caddesi ile Atatürk Caddesine kaldırım taşları döşendi halkın tepkisine rağmen. Projede olmamasına rağmen “ben yaptım oldu” dayatması ile önce MESCİT dediler, sonra MİNYATÜR CAMİ kondurdular kentin en gözde dinlenme ve gezi alanının girişine. Gecekondu niteliğinde çay bahçeleri, seyyar satıcılar yerleştirildi turizmin kalbine. 4 sezon toz-toprak içinde ağırladık konuklarımızı. 4 kış sezonunu çamur içinde geçirdik. 6 yıl önce yapılan en kaliteli parke taşları söküldü, en kalitesiz parke taşları kullanıldı. Onca emeğin, onca yatırımın, onca zamanın yok sayılarak boşa harcanan zamanın, paranın, emeğin cezasını ödedi Sinop, ödeyecekte daha.
Az mücadele etmedi bir avuç kentini sevenler, çevreciler. Protesto eylemleri yapıldı, oturma eylemleri gerçekleştirildi, davalar açıldı. Ne yazık ki yeterli destek halktan gelmediği için işin başında durdurulabilecek proje çok büyük kayıplara yol açtı.
Bir kez daha haklı çıktı aktivistler, çevreciler, kentini sevenler. Yaşadığı mekânların, alanların daha yeşil, daha ucuz, daha halka uygun olmasını talep etmişlerdi sadece. Kentin geçmişine, tarihine, kültürüne sahip çıkmak, geçmişten aldıkları emaneti gelecek nesillere teslim etmek istemişlerdi BİZİM KIZLAR-BİZİM OĞLANLAR!
Kimileri alay ederek baktılar, kimileri umursamaz şekilde yollarına gittiler, kimileri merak edipte “bu arkadaşlar ne istiyorlar?” diye sormadılar, çoğunluk “onlar yapsın, biz karışmayalım” anlayışı ile hareket ettiler her zaman olduğu gibi.
Peki, ozanın dediği nasıl gerçekleşecekti?
“Ben yanmasam, sen yanmasan nasıl çıkacaktı kararlıklar aydınlığa?”
Bir söz vardır bilirsiniz bizim dilimizde; “Bir musibet bir sözden iyidir!”
Bu sözü yaratan toplum ne yazık ki hep o MUSİBET’i bekler olmuştur.
Çok işi var Sinop’un! Çok işi var METİN BAŞKAN’ın!
En önemlisi çok büyük görevi var SİNOPLUNUN! Bir özür borcu var bu kent halkının. Kendini affettirmesi gerekir. Bu kışı da sabırla çamur içinde geçirmesi gerekecek. Ama artık şikâyet etmeyecek. Olanca gücü ile destek verecek. Kendi seçtiği Yerel yönetimin yanında olacak.
SİNOP SİNOPLULARINDIR! Başkalarına bırakılmayacak kadar değerlidir.
KOLAYLIKLAR DİLİYORUM METİN BAŞKAN!
Göreve başladığından bu güne sabırla, mantıkla kentin sorunlarını çözmeye çalışıyorsun. 8 ayın sonunda en büyük sorun ve ayakbağı olan TOKİ’den kurtulmuş olmak bile bir büyük emeğin ürünüdür.
Sinoplular her zaman iyiniyetli olarak iyinin, doğrunun, güzelin, çalışkanın yanında olmuştur. Ne kadar eleştirsek de kültürü, birikimi, demokrat duruşu ile örnek olmuştur ülkemize.
HAYDİ, SİNOP, EMANETİ GERİ ALDIĞINA GÖRE İŞ BAŞINA!
Bir “MUSİBET” beklemeden GÖREV BAŞINA!