SİNOP'un BAŞ BELÂSI; NÜKLEER GÜÇ SANTRALİ !

"Hayat MART'a benzer 
 Hem kış bitmedi,
 Hem umut var bahara"
Dünyanın kaç ülkesinde vardır,kesin olarak bilmem ama bizim ülkemizde 70 yıldır 5 Yıllık Kalkınma Planları yapılırdı.Son yıllarda onlarda kaldırıldı ya,neyse. Aslında gelişmiş ülkeler 50 yıl-100 yıl ilerisini düşünerek yaptılar planlarını. Zaman içinde yanlış olanlar düzeltildi,doğru teknolojiler geliştirildi. Biz ise özellikle ikinci dünya savaşından sonra dünyayı ne yazık ki 50 yıl geriden izlemeye başladık. Bugün neredeyse tüm dünya NÜKLEER Enerji Santrallerinden vazgeçerken,var olanları kapatırken biz daha yeni yapmaya başladık.
Plânsız,programsız,
projesiz ve yeterli alt yapı çalışmaları yapılmadan inatla kafamıza koyduğumuzu yapmaya çalışan bir yapımız var.Bu huyumuz bizlere her zaman çok pahalıya mal oluyor.Örneğin, Mersin AKKUYU'da yapımına başlanan Nükleer Santral projesi bitirildiğinde teknolojik ömrünü çoktan tüketmiş,sadece bir süre RUSYA'ya milyarlarca dolar kazandırmış,sonuçta elimizde bir BOMBA olarak kalacak projedir.
Şimdi bir de SİNOP için belki 40 yıldır düşünülen Nükleer Santral projesine bakalım.Aslında neredeyse tüm Sinopluların bildiği, yakından takip ettiği ve yılan hikayesine dönen projeye.Ortada sadece kafalarda oluşan, masaya somut bir proje olarak konulmayan,ancak hemen yapımına başlanacakmış gibi uğrunda yüzbinlerce  ağaç kesilen bir UCUBE  projeye.Ve Sinoplulara bir kez bile "ister misiniz ? " diye sorulmayan,buna rağmen her gündeme geldiğinde onbinlerce Sinoplu tarafından protesto edilen,yasal tüm girişimleri yapılarak her defasında yargı kararı ile boşa çıkarılan projeye.Her ne kadar önderliğini bir avuç çevrecinin yaptığı, ancak bu bir avuç yurtseverin devasa bir halk örgütlenmesi ile sadece Sinop'ta, sadece Türkiye'de değil,tüm dünyada yapımlarını reddettikleri projeye.
Sinop'ta son dönemde yine gündeme getirilen Nükleer Santral Projesi,SİYASÎ İKTİDAR  tarafından-yasadışı bir şekilde-yapılmaya çalışılmaktadır.
Yasadışı diyoruz çünkü,tersten dolaşıp yasaları delerek projeyi uygulamaya koymaya çalışıyorlar.Ortada santrali yapacak ihaleyi almış bir firma yokken ve ÇED raporu yapma görevi yasal olarak ihaleyi almış olan firmanın olması gerekirken ilgili bakanlık tarafından hazırlanmıştır ÇED raporu.Ve buna karşın yüzlerce sivil toplum örgütü ile yurttaşlar yeni bir dava açarak ÇED raporunun iptalini talep ettiler.
İşte şimdi davanın sonuna gelindi.28-29 Mart tarihlerinde SAMSUN'da duruşma yapılacak ve ÇED raporu için yargı-bir aksilik olmazsa-son kararını verecek.Tüm Sinop,tüm Türkiye ve  dünyanın tüm çevrecileri heyecanla ÇED raporunun İPTAL kararını bekliyorlar.28-29 Mart tarihlerinde SAMSUN sanırım en heyecanlı, en kalabalık,en kararlı bir kitleyi mahkeme salonunda,salon çevresinde görecektir. Ve inanıyorum ki ZAFER yine DİRENENLERİN olacaktır.
Hiç kuşkum yok ki, Sinoplular da olanakları ölçüsünde Samsun'da olacaklardır. Otobüslerle,araçları ile taşınacaklardır Samsun'a. Gidemeyecek durumda olanlarda gönülden destek vereceklerdir kuşkusuz.
Artık bu kez,bir daha gündeme taşınmayacak şekilde bu BAŞIMIZIN BELÂSI Nükleer Santral projesinden kurtulmak zorundayız.
Projeye destek verenlere ise son bir kez hatırlatmakda bulunmak istiyorum; Nükleer Santralin Sinop'a,ülkemize hiçbir olumlu katkısı olmayacağı gibi onarılmaz zararlar vereceği artık bilimsel olarakta kanıtlanmıştır.Gerek maliyetinin üretim ile karşılanamayacağı,
gerekse santralin güvenliğinin asla tam olarak 
sağlanamayacağı,
gerekse çöplüğe dönen ülkemizde yeni ATIKLAR ile çok daha tehlikeli çöplükler yaratılacağı ve tüm dünyada başta ÇERNOBİL olmak üzere yaşanan kazaların sonuçlarında bilimsel olarak büyük tehlikeler ve yüzlerce yıl sürecek RADYASYON etkisi ile canlılara çok büyük zararlar vereceği kanıtlanmıştır.
Halkımızın içinde çocukları için İŞ beklentisi,EKMEK beklentisi olanlara da bir çift sözümüz olsun;Böyle bir beklenti içinde olmanız sonuçta hüsranla,hayal kırıklığı ile sonuçlanacaktır.Çünkü bir nükleer santralde çalışanlar sıradan işçi olamazlar.Bu nedenle hiç kimse İŞ için, EKMEK için bir beklentiye girmemelidir.İŞ ve EKMEK vaad edenler herkese koca birer YALAN söylemektedirler.
Başta Sinoplular olmak üzere tüm yurttaşları Nükleer Güç Santrallerine karşı örgütlenmeye çağırıyoruz. 
Kentimize,ülkemize sahip çıkmak tüm yurttaşların birincil görevi olduğunu hatırlatarak herkese NüKLEERSİZ yaşam diliyorum.
Ne demiştik söze başlarken;
HAYAT MART'a BENZER,HEM KIŞ BİTMEDİ, HEM UMUT VAR BAHARA..."