Şükrü Zeki Demirel

Şükrü Zeki Demirel

ŞEYTANIN GÖR DEDİĞİ
[email protected]

TÜRKİYE SOL'u NEREDE ? TÜRKİYE SOL'u NEREYE ?

19 Şubat 2022 - 21:52

Söze SOL adına özeleştiri ile başlamak gerek. Zaman zaman parlak ancak kısa dönemler geçiren Türkiye SOL'unun özellikle 1960-1980 arası dönemde başarılı olduğu görülür.Ancak,o dönem İŞÇİ SINIFI yerine üniversite gençliğinin önderliğe soyunması yine başarısız sonu hazırlamıştır.
Türkiye sol,sosyalist, komünist hareketleri Cumhuriyetin başından  günümüze hep küçük kalmış, halk ile buluşmakta başarısız olmuştur. 1920'lerden itibaren bir avuç sosyalist bedel ödeyerek mücadele etmiş,ancak düzen onları da yok etme yoluna gitmiştir.Bir çoğunu bugün hatırlamıyoruz ne yazık ki.1965 seçimleri ile TBMM'de yaptıkları mücadeleler ile herkesin ilgisini ve beğenisini üzerlerinde toplayan 15 TİP milletvekillerinden Mehmet Ali Aybar,Rıza Kuas,Muzaffer Karan, Tarık Ziya Ekinci,Sadun Aren,Yahya Kanpolat, Cemal Hakkı Selek, Adil Kurtel,Behice Boran,Yunus Koçak, Şaban Erik,Yusuf Ziya Bahadınlı,Ali Kara, Kemal Nebioğlu,Çetin Altan'ı,senatör Fatma Hikmet İşmen'i günümüzde kaç kişi tanıyor,hatırlıyor?
Türkiye SOL'unun asıl sorunu,haklı olarak mücadeleleri ile gurur duydukları bu devrimcileri yeteri kadar tanımamış,neleri doğru,neleri yanlış yaptıklarını,neden kitlelere ulaşmakta zorlandıklarını,
teoride ve pratikte yapılan hataları araştırmadan,sadece slogana dayalı mücadeleyi yürütmek istemelerindendir.1965 yılında TBMM'de mücadeleyi yürüten 15 milletvekilini dahi yeterli bulmayıp,yeni bir devrimci mücadeleyi hedefe koymalarındandır.İşçi sınıfının öncülüğünde yapılması gereken devrimi üniversite gençliğinin üstlenmesindendir. Ve ne yazık ki,o günlerde ülkenin en genç,en zeki,en kararlı gençlerini kurban veren Türkiye,çok büyük değerlerini yitirmenin acısını bugün çekiyor.
Halbuki yapılması gerekenler belli idi.Bugünde bellidir.
Sosyalizmin temel ilkeleri vardır.Bu ilkeler her ülkenin kendi öznel koşullarına göre değerlendirilir.Tarihi,
kültürü,ekonomisi,
sanayisi geleneklerine göre belirlenecek yöntemler ile örgütlenmeler sağlanır. Türkiye'de ise sosyalistler ne zaman biraraya gelseler, hemen ertesi gün anlaşamadıkları bir konuda kendilerine yeni bir örgüt kurar, fraksiyonlara ayrılır ve küçük küçük örgütler olarak kalırlar.Bu hastalıktan 100 yıldır  kurtulamamış Türkiye SOL'u ile karşı karşıyayız.
Son aylarda yine biraraya gelmeye çalışan Türkiye SOL hareketi daha başlangıçta anlaşamamış,üçüncü ittifakın bir ayağı yine sakat kalmıştır. Korkarım seçimler öncesi yine SOL,halkın gözünde ne kadar dürüst,ne kadar haklı, ne kadar mücadeleci görünürse görünsün, yine birarada olmalarının mümkün olmadığına inanan halkın desteğini alamayacaklardır.
Türkiye SOL'u bu girdaptan nasıl çıkabilir ? 
Sosyal demokratlar, sosyalistler,
komünistler öncelikle özeleştirilerini yaparak tüm anlaşmazlık noktalarını bir kenara bırakıp bu iktidardan nasıl kurtuluruz sorusu ile kurtulduktan sonra ülkeyi yeniden nasıl inşa ederiz sorusuna cevap aramaları olmalıdır.Bu cevapları ararken de ülkemizin öznel koşullarını çok iyi araştırmalı, incelemeli,
programlarını ülke gerçekleri üzerine yapmalıdırlar.Günümüz Türkiyesi neredeyse 1920 yılları Türkiyesi gibidir.Borç içinde yüzen,tefecilerin eline düşmüş,tüm üretim araçları özelleştirilmiş, her türlü tarım, hayvancılık, sanayii, madencilik üretimleri elinden alınmış,ihracatı olmayan,ithalatta rekorlar kıran bir ülke konumundadır.O halde mantıklı olan yine 1920-1938 yılları arasındaki ekonomik, sosyal,siyasal modellerini günümüz gerçeklerine uygun olarak uygulamak, yatırımları devlet eliyle yapmak,özelleştirilen kurum ve kuruluşları kamulaştırmak,eğitim ve adalette devrimler yapıp,"herkese iş herkese aş" sloganı ile mesleki planlamalar gerçekleştirerek denenmiş ve başarılı olmuş modeli uygulamaktır.
Bu da ancak,gerçek sosyal demokrat kimliğe kavuşmuş bir CHP ile TÜRKİYE SOL hareketinin buluşması ile gerçekleşebilir.Her şeyi tepeden,Genel Merkezlerden beklemeden yerellerde sağlanacak birliktelikler kurtaracaktır ülkeyi. Artık kimsenin kimseyi küçük görme, beğenmeme,bunlardan birşey olmaz deme hakkı ve lüksü yoktur.
Günümüz dünyasında SOL kendini yenilemeye,herşeyi ile robotlaşan dünyada üretim araçları için insan gücüne ihtiyaç hissedilmeyen ortamlarda yeni arayışlara girme,esnek çalışma,evden çalışma,serbest mesleklere yönelme vb sorunlara çözüm üretme anlayışıyla çalışırken bizlerin halâ klasik SOL söylemlerle çözüm üretmemiz beklenmemelidir. EMEK-SERMAYE çelişkisi olduğu sürece emekçilerin mücadelesi devam edecektir.Türkiye emekçileri bu gerçeklerden hareketle mücadelelerini en örgütlü biçimde sürdürmek zorundadırlar.
Sağlıkla kalın...!

Bu yazı 524 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum