Şükrü Zeki Demirel

Şükrü Zeki Demirel

ŞEYTANIN GÖR DEDİĞİ
[email protected]

YALAN SİYASETİ ! SİNOP, DOĞA VE TALAN !

26 Mayıs 2022 - 08:04

" Bazen sadece durup doğayı seyretmek gerek.
Herşey nasıl uyum içinde.
Doğa;
kimine bir öykü,
kimine göre bir roman.."
Özdemir Asaf

AKP Genel Başkanı Erdoğan sık sık yaptığı konuşmalarda çok bilirmiş tavrını sergilerken aslında hiç bir şey bilmediğini açıkça ortaya koymaktadır.Yanlışlık, hata bir kez,iki kez, bilemedin üç kez yapılır.Zaman zaman  dili sürçtü de denir. Bunların dışında açıklananlar GERÇEK değil ise ve atasözlerinden,
coğrafyadan,
edebiyattan,tarihten vb.örnekler verilirken yapılan açıklamalar YALAN olarak değerlendirilir.Birkaç örnek verelim mi ?
- "Gençler biliyorsunuz Abdülhamid hiç bir şey kaybetmeden bu toprakları korudu,hiç toprak kaybetmedi " dediğinde Abdulhamid'in 1.5 milyon kilometrekare toprağı savaşmadan kaybettiğini biliyordu ve söylediği yalandı.
- "Abdulhamid'in hal fermanını hazırladılar ve kendisini ne yazık ki idam ettiler " dedi. Abdulhamid'in idam edildiği yalanını söyledi.
- Hastane açılışında tıbbi cihazları göstererek " bunları RENT A CAR ile mi aldılar,yoksa tamamen satın alma mı ? " diye sordu.Rent a Car'ın oto kiralama olduğunu bilmiyordu.
- "Ankara Selçuklu'nun başkenti idi " derken de yalan söylemişti.Çünkü Selçuklu'nun başkenti KONYA idi.
- Tüm kentlere gittiğinde "biz gelmeden bu kentte üniversite yoktu,biz yaptık " yalanını o kentin halkının gözlerinin içine bakarak söyleyebiliyordu.
- "Biz gelmeden buzdolabı,çamaşır makinası yoktu,biz getirdik " derken tüm yurttaşlara yalan söylüyordu.
- " Süleymaniye camisi bir yılda bitirildi " dedi. Yedi yılda bitirilmişti aslında.
- "Ben ekonomistim" dedi,ancak henüz üniversite diploması ortalarda yok.
Örnekler çoğaltılabilir. Ancak bilerek ve isteyerek YALAN söylediği o kadar belli ki.Çünkü etrafındaki danışmanların en azından söylediklerinin YANLIŞ olduğunu söylediklerini düşünüyorum.Veya danışmanları bilerek ve isteyerek kendisini YANLIŞ 'a,YALAN'a yönlendiriyorlardır.
Yazıma neden YALAN SİYASETİNDEN girdim?
Çünkü tepede ne yapılıyorsa,ne söyleniyorsa AKP il ve ilçe yönetimleri de aynı siyaseti izliyor ve YALAN konuşmayı tercih ederek hemşehrilerini aldatmaya çalışıyorlar.
Sinop'a bir göz atalım yeniden ve yalanlarını, talanlarını,yağmalarını,ayak oyunlarını, gülümseyen yüzlerinin arkasındaki kapkara suratlarını hatırlayalım.
* Önce bakanı getirdiler,"Sinop kalelerinin etrafını açalım,kaleler ortaya çıksın" dediler, arkasından millet bahçeleri,millet kıraathaneleri projelerini çıkardılar. Geçen yıl Haziran ayında ihale TOKİ tarafından yapıldı, yıkım işleri Kasım/2021 ayında başladı. Sekiz aydır devam ediyor ve bugün şantiye görüntüsünü görenler ortadoğu'da bir savaş kenti olduğunu zannediyorlar.Tam yaz sezonuna girerken toz-toprak,çamur,trafik,otoparklar karmakarışık,çay bahçeleri yok,önlem alınmadan çocuklar inşaat alanında oyuna salınıyorlar." Yaz başı biter" yalanı ortaya çıktı,muhtemelen seçim öncesi bitirip göz boyayacaklar.
* Kent meydanı projesi de koca bir yalan ve talan hikayesidir. Meydan yapılacak alana,üstelik SİT alanına tarihi de yok ederek,onay vermeyen müze yetkililerini görevden alıp,sürerken ucube binalar yaptılar.
"Biz de beğenmedik ama CHP milletvekili ve belediye başkanı istedi" yalanı ile muhalefete attılar suçu.
* Tüm yetki bakanlık ve TOKİ de iken halâ belediye ve CHP hedef gösteriliyor.
* Akliman-Hamsaroz'a gittiniz mi yakında?Gittiniz ise görmüşsünüzdür rezaleti.Tam sezona girerken ve piknik günleri başlarken ne YOL bıraktılar,ne ORMAN. Yine yalan, yine talan.Bu yaz orası da bitmez.
* Kuzey surlarını koruma amacı ile en az 100 mt. açığa yapılması gereken mendirek tasarruf bahane edilerek 50 mt.ye çekildi.Mendirek bilimsel çalışma yapılmadan,denizin hareketleri hesaplamadan yapılınca mendirek ile kara, kum kaplaması sonucu birleşti,koktu, tarihi kalıntıları kum yuttu.Asıl amaç gizlendi,çevre yolu adı altında FÜZE YOLU projesi hazırlanmaya başlandı.
* Karakum tesisleri POLİS GÜCÜ DERNEĞİ adlı bir paravan derneğe ihalesiz ve neredeyse bedava kiralandı." Kamu çalıştırdığında zarar ediyor" yalanının arkasına sığınıp kendi beceriksizliklerini gizlemeye çalıştılar.
* Bahçeler bölgesi dediğimiz orman alanında yine ağaçlar kesildi,yine binalar yapıldı,görmezden geldiler.
* Sarıkum koruma alanını tabiat parkına dönüştürüp yapılaşmaya açmak istiyorlar."Hayır,böyle  bir niyetimiz yok" diyorlar.
* Sinop'u bombaların üzerine oturtup, füzeleri kent içinden geçiriyorlar.Neden
Dranaz veya Tangal yöresinden vazgeçtiklerini açıklamıyor,NATO talebi için konuşmuyorlar. 
* Biyokütle santrali dediğimiz,aslında bir TERMİK santral olan ve OSB'de faaliyete geçen işletmenin neler yaktığını,nasıl ve ne miktarda ODUN temin edildiğini,atıklarını ne yaptıklarını-şikayetler olmasına rağmen- neden denetlemediklerini,
zehirli atık külleri köylülere "gübre" olarak sattıkları iddialarına kulak tıkadıklarını biliyoruz.
* Ayancık,Erfelek sel felaketini göz boyarcasına rütuşlar yaparak kapatmak istiyorlar.İlk yağmurlarda taşan Erfelek deresini, Ayancık deresini ıslah ettikleri yalanını söylüyorlar. 
Örnekler çoğaltılabilir. Yalana dayalı talan düzeni devam ediyor. Yıllardır söylediğimiz gerçekler,eleştirdiğimiz konular son günlerde artık ortaya saçılmaya başladı.20 yıllık iktidarlarının sonuna geldiğinin onlarda farkındalar.
Bugün bir farklı gelişme yaşanıyor ve AKP' nin tepesi hariç tabanı,seçmeni,il ilçe yöneticileri "ACABA DOĞRU MU ?" sorusuna cevap aramaya başladı.
" REİS ve AİLESİ ile akraba ve yakınları ABD'ye İLTİCA (!) ederler mi ?" sorusunun cevabını verirken öncelikle kendi kendilerine YALAN söylemeseler bari !

Bu yazı 672 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum