YAPARSA AK PARTİ YAPAR!

1950 seçimleri ile birlikte başlayan siyasete DİNİ alet etmek bugünlere kadar devam etti, halen de ediyor.
70' li yıllarda MSP ile aktif siyaset alanına partileşerek giren ve DİNİ referansları merkezine alan partiler ülkemizi bugünlere taşıdılar. 
Özellikle 2000 yılı başlarında başlayan ve " Milli görüş gömleğimizi çıkardık " diyerek siyaset sahnesine DEMOKRAT görüntüsü ile çıkan AKP, başlarda özgürlüğe, eşitliğe, inançlara, ekonomiye, hatta cinsel tercihlere olumlu vurgular yaparak tek başına iktidar oldu.
Bizler bunların TAKİYYECİ, RİYAKÂR olduklarını, gerçek yüzlerini ileride göstereceklerini, hedeflerine ulaşmak için her türlü yolu ve araçları kullanacaklarını yazdık, konuştuk, anlattık.
Amaçları islami esas ve kurallara dayalı bir şeriat devleti kurmak ve cumhuriyetin 100. yılında hedeflerine ulaşmak istiyorlar.
Şeriat devletine giden yolları adım adım ördüler. Öncelikle fabrikaları özelleştirerek, satarak ekonomide üretimi durdurdular, cumhuriyet dönemi kazanımlarımızı bilerek ve isteyerek yok ettiler. Halkı ve ülkeyi yoksulluğa sürüklediler. Eğitim sistemini tamamen değiştirerek bilgiye, bilime,uluslararası standartlara uymayan kararlar alarak, dini esaslara dayalı eğitime geçtiler.
Anaokullarından, kreşlerden başlayarak haremlik-selâmlık düzene geçtiler. İmam hatip okullarının sayılarını olağanüstü artırdılar, öğrencilerine ayrıcalıklar tanıdılar. Kadın haklarını kısıtlayarak, yok sayarak İSTANBUL SÖZLEŞMESİNİ bile iptal ettiler.
İktidarlarını MAFYAVARİ yöntemlerle sürdürüyorlar, yabancı göçlerini kendi çıkarları için görmezden geliyor, sınırlarımızı yol geçen hanına çeviriyorlar. Devlet hazinesini kendilerine biat edenlerle, 5' li çetelerle, yandaşlarla boşaltıyorlar. 
Kısacası, 50 yıldır söylediklerimiz, anlattıklarımız, yazdıklarımız bir bir gerçekleşiyor.
Cumhuriyetin 100. yılına girerken ve seçimler yaklaştıkça yine cumhuriyet değerleri ve  devrimlerine açıktan saldırmaya başladılar.
Yurttaşlarımız bundan böyle çok daha dikkatli olmalı, iktidarın söylem ve eylemlerini dikkatlice gözlemlemeli, analizini yapmalıdır. 
Bir yandan kılık-kıyafetimizi, dilimizi, harf devrimlerini acımasızca eleştiriyor, açık açık cumhuriyet devrimlerinin ahlâkımızı bozduğundan, konuştuğumuz dil ile birbirimizi anlayamadığımızdan, kullandığımız yazı ile ilim yapmadığımızdan en üst düzeyde olan yöneticiler aracılığıyla kamuoyuna açıklamalar yaparken, diğer yandan bu konular ile ilgili TORBA YASALAR ile istedikleri yasal (!) düzenlemeleri gerçekleştiriyorlar.
Önümüzde, anayasaya aykırı bu düzenlemeler, madenci cinayetleri, sansür yasaları, ekonomik kriz gibi mücadele edeceğimiz gündem maddeleri, zorlu günlerimiz var.
Sinop özelinde ise yine ısıtılıp önümüze konulan Nükleer Güç Santrali gibi bir projeye  karşı savaşımız tekrar başlayacak.
Sinop'un demokrasi güçleri, demokratik kitle örgütleri, sendikalar, dernekler, muhalif tüm siyasi parti  ve oluşumlar, GÜÇ ve EYLEM  birliği için oluşturulan platformlar artık yaz tatilinden dönmeli, kış uykusuna da yatmadan halka ulaşarak örgütlenmelerini genişletmeli ve yasal ve anayasal haklarını  kullanarak meşru demokratik ve hukuki mücadelelerini aktif olarak sürdürmelidirler.
Aksi taktirde, güçlenerek bu günlere gelen AKP iktidarı son darbelerini vurarak cumhuriyetten intikamını almış, devleti ŞERİAT DEVLETİNE dönüştürmüş olacaktır.
Sonuçta " YAPARSA AK PARTİ YAPAR " sloganı gerçekleşmiş olacaktır.