Şükrü Zeki Demirel

Şükrü Zeki Demirel

ŞEYTANIN GÖR DEDİĞİ
[email protected]

YİNE AYNI NAKARAT!

17 Kasım 2022 - 10:55

Yine bomba, yine katliam,  yine sorumluların olaydan sonra rutin açıklamaları.
Nedense iktidar partilerinin, bakanların, üst düzey güvenlik görevlilerinin, istihbarat birimlerinin hiç kusurları, hataları,  eksiklikleri yoktur, suçlu olanlar hep basın mensuplarıdır, sosyal medya kullanıcılarıdır, muhalefet partileridir, muhalif herkestir.
Ne oluyor ?
* Bomba patlıyor.
* İlk yaptıkları yayın yasağı getirmek.
* Sosyal medya iletişimlerini durdurmak.
* Taziyeler, başsağlığı ve acil şifalar dilekleri.
* En kısa zamanda faillerin yakalanacağı, kanların yerde kalmayacağı sözleri.
Aslında her olaydan sonra çoğunlukla failler yakalanır, sorgulanır, cezalar verilir veya bazen de salıverilirler.
Peki, olayların failleri nereden, ne zaman, nelerle, nasıl olay yerine kadar gelmişlerdir ?
Örgütler ve yapıları genelde bilinmektedir.
Peki, neler planladıkları biliniyor mu ?
Hangi eylemleri kimlerin yapacağı bilgileri elde ediliyor mu ?
Bu soruların bir tek cevabı vardır ; Eylem gerçekleştirilmiş ise istihbaratınız sıfırdır veya eylemcilere yol verilmiştir.
Çok gerilere gitmeye gerek yok. Ankara Garı katliamı, Kızılay katliamı, İstanbul Dolmabahçe katliamı, Mersin saldırısı ve İstiklâl Caddesi katliamı birer örnektir.
Hepsinin ortak noktaları, olayı gerçekleştiren teröristlerin ellerini kollarını sallayarak olay yerine gelmiş olmalarıdır.
Ve tabii ki olaydan sonra sorumlu kişi ve kurumların aynı NAKARATLARIDIR. 
" Yapacağız, yakalayacağız, hesap soracağız, kanlarını yerde bırakmayacağız, köklerini kazıyacağız, ayakkabı numaralarını bile biliyoruz, başsağlığı, acil şifalar, dış güçler, içteki uzantıları vs. "
Yeter artık yahu !
Ülkemizin sınırları kevgire dönmüş, kamyonlarla, otobüslerle, hatta yaya olarak hergün yüzlerce Afganlı, İranlı, Iraklı, Suriyeli ellerini kollarını sallayarak geliyorlar. Kim oldukları, amaçları, nerelere gittikleri, neler yaptıkları bile bilinmiyor.
İşte sonuç !
Yine bomba, yine en kalabalık yerler, yine katliam. Kadınlar, çocuklar, gençler çoğunlukta.
Neden ?
Biz bu filmleri yıllardır görüyoruz. Filmi hep başa sarıp yeniden oynatıyorlar.
Yine seçim dönemine girdik. Yine siyasiler sertleşecek, yine birbirlerine ağıza alınmayacak sözler söyleyecekler. Yine 7 haziran-1 kasım döneminin izlerini görür gibiyiz.
Bu sefer bir farkla diye düşünüyorum. Ülkemizde Suriyeliler çoğunlukta ve birçok ilimizde oldukça kalabalık olarak yerleşmişler. Son İstiklâl caddesi eylemcisi de SURİYELİ.  Acaba, ülkemizde eskiden sünni-alevi, türk-kürt çatışmaları yaşanırken bu kez TÜRK-SURİYELİ çatışmaları örgütleniyor olabilir mi ?
Acaba, bir OLAĞANÜSTÜ HAL durumları olabilir mi ?
Bir de eylemci kadının elindeki GÜLLER ve bahçıvan bıçağı dikkatimi çekti. Bu konuda açıklanan  resmi açıklama, gülleri bir çiçek satıcısının verdiği şeklindedir. Ancak, bahçıvan bıçağınıda mı satıcı verdi acaba ?
Güldürmeyin insanı, o kadar da aptal değiliz artık.
GÜLLER, bir başka ülkede, bir başka örgütün sembolü 
olabilir mi ?
Herneyse, yinede ülkemizde aklı selim, yurtsever, bilgili ve yetenekli, zeki güvenlik güçlerimiz ve istihbarat elemanlarımızda var.
Dilerim, bundan sonra böylesi kanlı katliamlar olmadan istihbaratları alınır ve önlenir.
Ve yine dilerim ki, SORUMLULARIN NAKARATLARINDAN KURTULURUZ.

Bu yazı 534 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum