Şükrü Zeki Demirel

Şükrü Zeki Demirel

ŞEYTANIN GÖR DEDİĞİ
[email protected]

YÜREĞİMİ ACITAN GÜNLER

03 Haziran 2023 - 19:17 - Güncelleme: 21 Haziran 2023 - 12:45

Tarih 29 MAYIS 1992! Tam 31 yıl geçmiş aradan. Ankara dönüşü Ilgaz’da bir trafik kazası sonucu iki kız kardeş gecenin 23.05’inde hayattan kopuyorlar. Biri eşim, diğeri baldızım. Arkalarında ikişer çocuk bırakarak defnediliyorlar 30 MAYIS günü. Acıları sonsuza kadar oturuyor yüreğime. 

Tarih yine 29 MAYIS! Bu kez yıl 2023. Gece saat 24.oo’de bir mesaj düşüyor telefonuma.” Dayımı kaybettik.” Yeğeninin kaybettik dediği çocukluk arkadaşım, okul arkadaşım, ama daha da önemlisi 10 yıldır tedavimiz için birlikte Samsun yolunu aşındırdığım yoldaşım. Hakkı Öztürk, nam-ı diğer Arap Hakkı. Yine bir acı sonsuza kadar oturuyor yüreğime. 

Bekliyoruz cenazeyi Ankara’dan gelecek diye. Ancak bu arada 30 Mayıs 2023 salı günü öğlen saati bir telefon hastaneden; “yoğun bakım ünitesine gelin” diyorlar. 5 Ocak tarihinde hastaneye yatan ve yoğun bakıma alınan annemiz için doktorlar; “ tüm çabamıza rağmen..” diyorlar ve ekliyorlar; “başınız sağolsun, sabırlar dileriz.” Bu kez sadece acı oturmuyor yüreğimize, dünyamız yıkılıyor.

Beni doğuran, büyüten, tüm zorluklara göğüs gererek kanatları altında tutan annemdi kaybettiğim. Son 13 yıldır birlikte yaşadığım arkadaşım, sırdaşım, yoldaşımdı aynı zamanda. Defin hazırlıkları yapılırken ilk aklıma gelen ve önce kendi kendime mırıldandığım cümle şuydu; “ kızın olarak gördüğün gelininin ölüm yıldönümünü mü bekledin anacığım? “.

Her biri ışıklarda uyusunlar, yıldızlar yorganları olsun. Yüreğime gömdüm onları. Belki hafiften kıskanacaklar ama anacığımın yerini ayrı tutuyorum.

Buradan acımızı paylaşan, tüm iletişim kanallarını kullanarak bizlere ulaşan, il içinden ve dışından evimize, camiye, mezarlığa gelerek başsağlığı ve sabır dileklerinde bulunan tüm dostlarımıza, arkadaşlarımıza, hısım ve akrabalarımıza şükranlarımı sunuyorum. Hem kendi adıma, hem de ailem adına. 

Bir de hastanede, annemin hastalığı boyunca, kendisine sadece bir hasta gözü ile değil tüm hastalara olduğu gibi kendi anneleri gibi bakan doktor, hemşire ve hasta bakıcılar var ki hepsine şükran borcumuz var. 

Başta yoğun bakım doktoru ÖZHAN ÖZCAN’a, diğer doktor, hemşire ve hastabakıcılara, 

Palyatif doktorları MUHARREM DOĞAN’a, BURHAN ŞENDİL’e ve tüm hemşire, hastabakıcı ve diğer personellere yürekten teşekkür ediyorum. Hem kendi adıma, hem ailem adına. 

İyi ki varsınız, iyi ki Sinop’tasınız. Yürekten teşekkürler.

Yattığın yer incitmesin annem. Babama teslim ettik seni. Yan yanasınız artık. Huzur içinde uyuyun.

 

Bu arada güncel konulara ara vermiş oldum. Çok yoğun aylar, günler geçirdik ve yorulduk. Ben de bu yorgunluğu iyice hissetmeye başladım. Bu nedenle bundan sonra haftanın bir günü, Pazar günleri yazmaya, sizlerle buluşmaya karar verdim.

Haftaya kadar kalın sağlıcakla. Acılar yaşamayın, sağlıklı ve mutlu olun. Tabii ki bu ortamda olabildiğiniz kadar!

Bu yazı 2856 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum