BOZUK DÜZEN

“Olup bitenler çileden çıkarıyor insanı.
Memleket baştan başa azapla kıvranıyor,
Yıldan yıla büsbütün allak bullak.
Bir öncekini aratıyor her geçen yıl.
Kargaşalık var ülkede, yıkımın eşiğindeyiz.
Kapı dışarı ettiler adaleti,
Haksızlık kol geziyor hükümet çevrelerinde.
Tanrıların tasarıları karman çorman,
Tanrı buyruklarına aldırış eden yok.
Memleketin durumu berbat,
Ne tarafa baksak çile,
Halk yas tutuyor kentlerde de taşrada da…
Millet yoksulluktan perişan,
İnsanlarda ne saygı kaldı ne sevgi.
Huzur sultanları bile ter ter tepiniyor.”

 Uzun bir şiir bu şiir. Tüm dizeleri buraya almanın anlamsız olduğunu düşündüğüm için hepsini yazmadım. Çünkü günümüzde aynı olaylar yaşanıyor. Dört yüz yıl önce yazmış bu şiiri Mısırlı şair Ankhu. Ve dizeleri okuduğumda ister taş devrinde yaşayalım, ister tunç devrinde, ister uzay devrinde yaşayalım sistem değişmediği sürece insan hayatında hiçbir şeyin değişmediğini, değiştirmek istemeyen insanların hep iş başında olduğunu yaşayarak öğreniyoruz.

Gregory Davit Roberts’in SAHANTARAM isimli kitabında aynen şunu yazıyordu. “Dünyada bir milyon kötü adam, on milyon aptal adam ve yüz milyon korkak adam, altı milyar adamı yönetmektedir.”

İşte dünya BİR MİLYON KÖTÜ ADAM, ON MİLYON APTAL ADAM, YÜZ MİLYON KORKAK ADAM tarafından yönetilirken, geri kalanlarımız, Yani ALTI MİLYARIMIZ DA bize ne söyleniyorsa onu yapıyoruz.

Ben bundan önce olduğu gibi bundan sonra da bana söyleneni değil kendi bildiğimi yapacak, birilerinin adamı olmaya asla izin vermeyeceğim. Bu hafta CHP’NİN kongreleri başlıyor. Önce mahalle delegeleri, ardından ilçe başkanlığı seçimleri yapılacak. Baştan beri olmamasını söylediğim delege sistemi yine birilerinin adamlarını başa gelecek ve her şey eski tas eski hamam devam edecek. Buna hiçbir CHP’LİNİN izin vermeyeceğini
düşünmek istemiyorum. Fakat bu zaman kadar yaşananlar düşüncelerimin tamamen tersi olduğunu gösterdi sanırım göstermeye de devam edecek.

Bizim kongrelerle uğraşmak yerine emekliye verilen %25 zammı, servet vergisi gibi görünen ama servet vergisi olmayan (kazanandan da kazanmayandan aynı vergi), her gün aralıksız zorunlu gıda maddeleri dahil, akaryakıta gelen, laik eğitim öğretiminin yok edilerek kız ve erkek öğrencilerin ayrımlaştırılmasını savunanlarla, tarikat ve cemaatlerin devletin en tepe noktasında yer almasının sakıncaları ile uğraşmamız gerekirken kimin genel başkan, kimin başkan olacağı ile gündemi meşgul etmek akla ziyan bir tutum değil midir? 

Sesçimler biteli neredeyse iki ay oldu. Ülke yangın yeri. Evine ekmek dahi alamayacak durumda insanlar. Açlık sınırının altında bir maaş ile geçinmeye çalışırken buTBMM’ne gönderdiğimiz vekillerimizin bu kadar fahiş zamanlar yapılırken mecliste olmamaları da bir başka aymazlık değil mi? Biz meclise gönderdiğimiz vekillere güvenemeyeceksek kime güveneceğiz? Mecliste olamamalarının hesabını bu halka vermek zorunda değiller mi?  

Yukarıda demiştim ya YÜZ MİLYON KORKAK ADAM tarafından yönetilmeye rıza gösterip, ON MİLYON APTAL ADAMIN dediklerini yapmaya devam mı edeceğiz. Bence önce bu sorulara cevap bulmamamız gerekmiyor mu?

CHP’DE değişim isteyen ve değişim istemeyen kardeşlerime sesleniyorum. İsimlerinizin değişimi ile hiçbir ilerleme kaydedemezsiniz. Önce seçim sisteminin değişmesi için mücadele edin sonra aday olun. Bakın o zaman nasıl değişimler gerçekleşecek göreceksiniz.