"Suçlamak anlamaktan kolaydır. Çünkü anlarsan değişmen gerekir” der Peyami SAFA. Ben de kimseyi suçlamadan anlamaya çalışarak yazıp söyleyeceğim.
Günlerdir birilerini suçlamak yerine anlamaya ve neden böyle söylemler içindelerdir diye düşünüp bulmaya çalışıyorum. Ama bulamıyorum. Bulduklarım akılımı yitirmeme neden oluyor. Olmaz diyorum sen aklını kaybettin galibadiyorum ama bakıyorum benim aklım yerimde. Aklını kaybedenler hala koltuk derdinde. (Kendini bulunmaz Hint kumaşı sananların altındaki koltukların elyaftan (elyaf dikilir kürk ya da deri demedim onlar pahalı) değil, kalasların birbirine çivilenerek yapıldığını düşünmeye başladım.
Üst üste yaşadığımız seçimlerden bu yana yaklaşık dört ay geçti. Bu süre zarfında mağlup olan da galip olan da neden kaybedip, neden kazandıklarını sorgulamadıkları gibi, yenilmenin tüm suçunu yada tek bir partiye atarken, galip olanlar da kazanmalarının nedenini tek bir partiye bağladılar ve bağlamaya da devam ediyorlar.
Benim sözüm galip olanlara değil. Benim sözüm yenilmekten asla bıkmayıp, hala koltuk peşinde koşanlara. Ve kullandıkları sözcüklerden geçtim, hala yanlışa doğru diyenlere.
Ben CHP’liyim ve partimden asla vazgeçmedim. Çünkü altı okun temsil ettiği ilkeler (Cumhuriyetçilik, Laiklik, Devletçilik, Halkçılık, Milliyetçilik, Devrimcilik) benim yaşam biçimimdir. O ilkelerden asla vazgeçmem. Andım olsun ki; Biat kültürünü asla kabul etmediğim gibi, hiç kimsenin beynim üstünde hegemonya kurmasına asla izin vermem ve vermeyeceğim.
Bu andı içmemin nedeni, bunca yenilgiye rağmen ( Yenilen pehlivan güreşe doymaz) hiçbir şekilde yanlışları sorgulamak yerine hala yanlışlarla devam etmesi ve bu yanlışlara birlikte yol yürüdüğüm, düşündaş birliği kurduğum, her alanda birlikte mücadele ettiğim kişilerin ses çıkartmadan bu yanlışları onayladığını görmemdir.
CHP Sosyal demokrat bir partidir. Sosyal demokrasi “ Devrim yerine parlamenter siyasetin, pazar ekonomisi yerine devletçi ekonominin, bireysel özgürlük yerine toplumsal özgürlüğün, hukuksal eşitlik yerine siyasal eşitliğin ve performans yerine dayanışmanın ikame edildiği siyasal ideoloji” sosyal demokrasi olarak tanımlanmaktadır
Oysa son günlerde Genel Başkan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’nin içinde sosyal demokrat insanlar yokmuş gibi, seçim yenilgilerini CHP’ye yükleyerek, TBMM’NE hak etmedikleri millet Vekili göndererek, sağ partilerden transferleri yaparak CHP’yi hangi çizgiye çakmaya çalıştığını anlamakta zorlanıyorum. En korkutucu olan da söylediği “Partiyi bilgili, birikimli, iyi bir sosyal demokrata devredeceğim” sözünü söyleyerek akıl almaz bir düşünceyi ortaya atmasıdır. Bu ülke padişahlıktan vazgeçeli yüz yılı geçti. Tekrar ne zaman padişahlığa geçtik de dol düşünceyi savunduğunu söyleyen bir partinin genel başkanı bu sözü söyleyebiliyor?
Bu söyleme ses çıkartmayıp, hala onun peşinden gidenler bir an önce bu partiden ayrılmalı, ayrılmayanlar da CHP’DEN ihraç edilmelidir.
Çünkü CHP’si hiçbir zaman birilerinin birilerine bir şeyleri devredebileceği bir parti değildir, olmamıştır ve olmasına da gerçek CHP’liler izin vermeyecektir…
FACEBOOK YORUMLAR