Türkan DİNÇER

Türkan DİNÇER

AÇIK KAPI
[email protected]

SES SANATÇISI GÜLŞEN TUTUKLANDI.

27 Ağustos 2022 - 10:26



Ses sanatçısı Gülşen 4 ay (DÖRT) önce söylemiş olduğu sözler nedeniyle tutuklanmış.
Gülşen'in tutuklanmasını kimler niçin istedi?  Neden 4 ay önce söylenmiş olan sözleri (yeni söylenmiş gibi) yeniden sosyal medyada paylaşıldı. Fütursuzca Gülşen’e saldıranların yorumlarını hiç üşenmeden tek tek okudum. Hatta (Gülşen tutuklansın) diye hashtag'ler açılmış Twitter'da. Kimileri giymiş olduğu kıyafete eleştirmiş, kimileri teşhirci olduğunu söylemiş, kimileri sanatına dil uzatmış, kimi bedenine laf söylemiş, kimi anneliğini eleştirmiş. Önüne gelen herkes yerde bulduğu taşı bir bir fırlatmayı kendine hak görmüş.
Sosyal medyada Gülşen'i linç eden insanları hiçbir insan hakları ihlallerinde söz söyler Yazı yazarken görmedim.
Kırk beş erkek çocuğuna tecavüz edildiğinde "Bir kereden bir şey olmaz “diyen bakana karşı tepkilerde, her gün, kadınlar erkekler tarafından öldürüldüğünde, "makara kakara" diyen insanların ceza almak yerine ödüllendirildiğinde, din sömürüsünü bulundukları her yerde yaparak "kız çocukları okutulmamalı" diye sosyal ve görsel medyada bas bas bağıranlara karşı duruşta. Küçücük kız çocuklarının bluğ çağına erdikten sonra evlenebileceğini söyleyenlere karşı sessizleştiklerinde, Alevilere her türlü hakareti yapan gazetecilere, siyasetçilere, akademisyenlere karşı yapılan eylemlerde, 15 -16 yaşındaki kız çocuklarına 30-35 kişi tecavüz ettiğinde "rızası var “diyerek beraat ettirilen  suçlular serbest bırakıldıklarında, rant için doğa katliamları yapıldığında, hayvanlara yapılan işkencelerin durdurulması için alanlarda ses çıkartanların yanlarında olmamalarında, suç örgütü lideri Sedat Peker'in hemen hemen her akşam yaptığı açıklamalara karşı sessiz kalmalarında,  kendini bilmez bir imamın doktorları hedef alarak “Dün hastanelerin hiçbir tanesi görev yapamadı. Bu doktorların daha fazla öldürülmesini getirir, tahriktir" dediklerinde ortalarda görmedim
Ne zaman kendi düşüncelerine aykırı bir söz söylediğinde feryat figan ortalıklarda doluşup, ağız dolusu hakaret edip, din savunuculuğuna soyunup, karşısındakini linç ediyorlar. Oysa linç girişiminde bulunan bu insanların neden çuvaldızı kendilerine batırmazlar.  
Kendini dindar değil dinci hisseden insanların ülkede yapılan her türlü haksızlığa ses çıkartmadığını ama bir kadını giyimi kuşamıyla eleştirip, söylediği sözcükler dolayısıyla yerden yere vurmanın marifet saydığını, bu marifetlere de bazı kadınların destek verdiğini, Gülşen’i bir kaşık suda boğmak isteyenlerin çoğunluğunun da kadın olduğunu görmenin üzüntüsünü yaşıyorum. Ferudun DÜZAĞAÇ demiş ya “ Ama ben ülkesindeki kadınların neredeyse yarısına ‘sürtük’ diyebilen bir cumhurbaşkanımız olmasından yada ‘tecavüze uğrayanı tecavüzcüsüyle evlendirmeyi fikredebilen bir insanın bu ülkenin ‘adalet bakanı’ olmasından yada koltuğunda oturduğu bakanlığı kazıklayan arsızların elini kollunu sallayarak geziyor olmasından, bugün hala kedi köpek-tatil-havuz-kadeh paylaşan sanat camiamızdan ve “festival adı altında toplanıp uyuşturucu içiyor ve toplu fuhuş yapıyorlar” söylemiyle evlatları galiz hakaretlere maruz bırakılan anne babaların suskunluğundan utanıyorum” diye. Evet ben de bir kadın ve bir anne olarak arsızlaşan, kendini alim sanıp kadınlara her türlü hakareti yapanlara, kadınların verdiği destekten dolayı utanıyorum.  
Erkek milleti size sesleniyorum. Artık kadının saçından başından teninden bedeninden çekin şu gözlerinizi, elleriniz, dilinizi, nefsinizi. Kadın ve erkek doğarken çıplak doğuyoruz biliyor musunuz değil mi? Kıyafet dediğiniz şey teni örtüyor beyni değil. Her nefsiniz uyandığında kadını suçlu görmek sığındığınız en korunaklı liman oldu. Biz kadınlar sizin teninizle saçınızla başınızla ayağınızla gözünüzle uğraşmıyoruz. Sizde uğraşmayın artık bizimle. Unutmayın ki, bu ülke LAİK bir ülke. Kimin nasıl giyinip, ne yapacağını, nasıl konuşacağını, nasıl yazacağını siz değil, kişi kendisi karar verir.
Kadınlara sesleniyorum. Gülşen ve Gülşen gibi birçok kadına, hukuk yolu ile verilen orantısız cezalar kadınları korkutmak ve sindirmek içindir. Çünkü tarikatlar kadının evine kapanıp çocuk doğurmasını, parmaklıklar ardında kalıp güneşi görmemesini, erkeğin kölesi olup, hiçbir düşünce üretmeden yalnızca ot gibi yaşamasını, nefes alırken bile kendilerinden izin alınması gerektiğini söyleyecek kadar arsızlaştılar. Eğer sen hala “bana bir şey olmaz” diyerek söz söylediği, kolu kısa, mini etek, şort giydiği için susturulmak istenen hemcinsine sahip çıkmaz isen yarın yapayalnız bulacak, sofrandaki yerinin sarı öküzden sonra geldiğini yaşayarak öğreneceksin.
Biz kadınlar Gülşen’in kıyafetleri ve sözleriyle kendisini eleştirir ve "Gülşen'in sözlerine katılmamakla birlikte" sözü ile cümleye başlarsak yarınlarımızın daha karanlık geleceğini sakın unutmayın.
 
 

Bu yazı 876 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum