İkinci tur onuncu toplantısını , 5 Ocak 2023'te Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun ev sahipliğinde yapacak olan Altılı Masa; aday çıkarma konusunda kapalı kapılar ardında pazarlıklarına devam ede dursun derin savaş çoktan başladı bile...
Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener, Mansur Yavaş isimlerinden birinin Altılı Masa’nın adayı olması beklenirken yargı duruma müdahale ederek adeta bir şok yarattı.
Ekrem İmamoğlu hakkında verilen mahkumiyet kararı, hemen hemen her kesim tarafından ve zamanlama açısından manidar bulunurken, bu durumu Ak Parti’ye ihale etmeye çalışanların kaçırdıkları nokta ise Ak Parti Cephesi’nden gelen açıklamalar.
Adeta olayın odak noktası olarak gösterilmesine karşın yapılan açıklamalara bakıldığında “bu olay da nerden çıktı” dedirten cinsten şok haliyle yapılmış temkinli açıklamalar aslında bu durumdan Ak Parti’nin de haberi olmadığını gösteriyor.
İstanbul seçimlerinde iki kez galibiyetle çıkarak Ak Parti için bir kabus haline gelen Ekrem İmamoğlu; birilerinin de dikkatini çekmiş olmalı ki hakkında verilen hüküm ve sonrası yürütülecek mağduriyet siyasetiyle biryerlere konumlandırılmak isteniyor.
Aday seçiminde elini ağır tutan Altılı Masa’nın; muhtemel adayları arasından sıyrılarak vitrine çıkarılan İmamoğlu olayı sonrası apar topar Almanya’dan dönen Kemal Kılıçdaroğlu, sıcağı sıcağına yaptığı bir dizi görüşme sonrası, Altılı Masa bileşenleriyle Ekrem İmamoğlu’nun adaylığı dayatması oyununu görerek uzaktan destek ve siyasi demeçler ile pozisyon alarak ilk hamlesini yapmış görünüyor.
İmamoğlu olayından sonra yapılan açıkalmara bakılıdığında, Kılıçdaroğlu ve Akşener’in kendi cephelerinden adaylıkları tekrar gündem olurken, Mansur Yavaş cephesinden yapılan “Hiç kimse umutsuzluğa kapılmasın. Kimse köşesine çekilmesin. Bu ülke bitti denilen yerden yeniden başlayanların ülkesidir. Bu ülke Anka Kuşu gibi küllerinden doğanların ülkesidir.” açıklamasının peşisıra İmamoğlu’nun “Altılı Masa’nın gücünü arkamda hissederek yol yürüyorum” açıklamasının aslında derin bir savaşın yaşandığını, kitlelerin ve dengelerin sürekli manüple edildiğini göstermektedir.
Altılı Masa’da aday savaşları devam ederken küresel oyun kurucuların hamleleri ise adeta satranç tahtasına dönen ülkemizin geleceğine yön verecek seçmenler açısından iyi okunmalıdır.
Ümit Özdağ’ın Mansur Yavaş’ı aday olarak önermesi ve Altılı Masa’da karşılık bulmayışı sonrası “küresel güçlerin siyasetine uymayan bir aday olması nedeniyle Mansur Yavaş’ın adaylığına izin vermeyecekler” açıklaması bir yana dursun,
İmamoğlu davasına karşı Altılı Masa’nın takındığı siyasi tavra karşılık Ak Parti Cephesinden gelen oyunda biz de varız hamlesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “strateji danışmanlığı görevine Yahudi asıllı ABD’li Kalman Chaim Sporn’un getirilmesi” oldu.
2023 seçim takvimi açıklanıp siyaset daha da kızıştığı bir dönemde, adaylık konusunu halen netleştirememiş Altılı Masa’nın, kitleleri nasıl konsolide edeceği, düşündürücü...
Mustafa Kemal Atatürk’ün milli mücadeleyi yönteceği Ankara’ya vardığı 27 Aralık 1919 tarihine Kızılca Gün adı verilir, anlamı ise Orta Asya Türk Töresi’ne göre; buhran yaşadığı dönemlerde devleti bu buhrandan çıkaracak bir lider seçimin yapılacağı gündür.
Bu coğrafya çok kızılca günler gördü ve çok mücadeleler ederek bu günlere geldi.Tarih boyunca onlarca devlet yüzlerce devlet adamı çıkarmış bu millet devlet kurmayı da devlet yönetmeyi de çok iyi bilir.
Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener, Mansur Yavaş isimlerinden birinin Altılı Masa’nın adayı olması beklenirken yargı duruma müdahale ederek adeta bir şok yarattı.
Ekrem İmamoğlu hakkında verilen mahkumiyet kararı, hemen hemen her kesim tarafından ve zamanlama açısından manidar bulunurken, bu durumu Ak Parti’ye ihale etmeye çalışanların kaçırdıkları nokta ise Ak Parti Cephesi’nden gelen açıklamalar.
Adeta olayın odak noktası olarak gösterilmesine karşın yapılan açıklamalara bakıldığında “bu olay da nerden çıktı” dedirten cinsten şok haliyle yapılmış temkinli açıklamalar aslında bu durumdan Ak Parti’nin de haberi olmadığını gösteriyor.
İstanbul seçimlerinde iki kez galibiyetle çıkarak Ak Parti için bir kabus haline gelen Ekrem İmamoğlu; birilerinin de dikkatini çekmiş olmalı ki hakkında verilen hüküm ve sonrası yürütülecek mağduriyet siyasetiyle biryerlere konumlandırılmak isteniyor.
Aday seçiminde elini ağır tutan Altılı Masa’nın; muhtemel adayları arasından sıyrılarak vitrine çıkarılan İmamoğlu olayı sonrası apar topar Almanya’dan dönen Kemal Kılıçdaroğlu, sıcağı sıcağına yaptığı bir dizi görüşme sonrası, Altılı Masa bileşenleriyle Ekrem İmamoğlu’nun adaylığı dayatması oyununu görerek uzaktan destek ve siyasi demeçler ile pozisyon alarak ilk hamlesini yapmış görünüyor.
İmamoğlu olayından sonra yapılan açıkalmara bakılıdığında, Kılıçdaroğlu ve Akşener’in kendi cephelerinden adaylıkları tekrar gündem olurken, Mansur Yavaş cephesinden yapılan “Hiç kimse umutsuzluğa kapılmasın. Kimse köşesine çekilmesin. Bu ülke bitti denilen yerden yeniden başlayanların ülkesidir. Bu ülke Anka Kuşu gibi küllerinden doğanların ülkesidir.” açıklamasının peşisıra İmamoğlu’nun “Altılı Masa’nın gücünü arkamda hissederek yol yürüyorum” açıklamasının aslında derin bir savaşın yaşandığını, kitlelerin ve dengelerin sürekli manüple edildiğini göstermektedir.
Altılı Masa’da aday savaşları devam ederken küresel oyun kurucuların hamleleri ise adeta satranç tahtasına dönen ülkemizin geleceğine yön verecek seçmenler açısından iyi okunmalıdır.
Ümit Özdağ’ın Mansur Yavaş’ı aday olarak önermesi ve Altılı Masa’da karşılık bulmayışı sonrası “küresel güçlerin siyasetine uymayan bir aday olması nedeniyle Mansur Yavaş’ın adaylığına izin vermeyecekler” açıklaması bir yana dursun,
İmamoğlu davasına karşı Altılı Masa’nın takındığı siyasi tavra karşılık Ak Parti Cephesinden gelen oyunda biz de varız hamlesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “strateji danışmanlığı görevine Yahudi asıllı ABD’li Kalman Chaim Sporn’un getirilmesi” oldu.
2023 seçim takvimi açıklanıp siyaset daha da kızıştığı bir dönemde, adaylık konusunu halen netleştirememiş Altılı Masa’nın, kitleleri nasıl konsolide edeceği, düşündürücü...
Mustafa Kemal Atatürk’ün milli mücadeleyi yönteceği Ankara’ya vardığı 27 Aralık 1919 tarihine Kızılca Gün adı verilir, anlamı ise Orta Asya Türk Töresi’ne göre; buhran yaşadığı dönemlerde devleti bu buhrandan çıkaracak bir lider seçimin yapılacağı gündür.
Bu coğrafya çok kızılca günler gördü ve çok mücadeleler ederek bu günlere geldi.Tarih boyunca onlarca devlet yüzlerce devlet adamı çıkarmış bu millet devlet kurmayı da devlet yönetmeyi de çok iyi bilir.