Uzaktan yönetim modelinin vücut bulduğu siyasi figür eleştirisinin odak noktasındaki Gelecek Partisi Sinop İl Başkanı Fahri Alkan, geçtiğimiz günlerde Ajans Sinop’ta katıldığı Gündem Masası programında, eleştirileri kabul ederek sanal il başkanlığının hakkını verdi.
Zamanının büyük bir kısmını Sinop dışında geçiren ve il başkanlığı koltuğunu doldurmaktan öteye gidemediği yönünde eleştirilen il başkanı, bu durumu açıklarken, iktidar baskı yapar korkusuyla insanların kabul etmedikleri bu görevi kendisinin kabul etmek zorunda kaldığını itiraf etti.
Geleceğe dair umutların yeşertilmeye çalışıldığı ve Cumhuriyet tarihinin en önemli seçimi olarak adlandırılan bir seçimde, bir partinin il başkanının sanal başkan olarak görevine devam etmesini; gençlere ve özellikle “Z Kuşağı’na” pozitif ayrımcılık mı yoksa bir mazeret olarak mı kabul etmeliyiz?
Eğer bu bir mazeret ise ikinci yüz yılın yönetimine aday olan bir partinin il başkanının, seçmenlerin karşısına “mazeretiyle değil marifetiyle” gelmesi de konumunun ve siyasi kariyerinin bir gereğidir.
Konjonktürel olarak, hocaya ihanet ederek AK Parti’ye geçen başkanın, yeni hocasıyla yürüdüğü yolda nasıl tavır takınacağını, bu yeni yürüyüşün; tarihin bir tekerrürü olup olmayacağını ise önümüzdeki seçim süreci belirleyecektir.
Başkanın konuşmalarından bazı satırlar:
“İnsanların siyasete girme noktasında çekinceleri var, iktidar partisinin karşısında yer alma noktasında ciddi sıkıntılar var”
“Hocayı seviyoruz ama oğlum, kızım filan kurumda çalışıyor zarar görür diyerek insanlar korkmaktadır.”
“İnsanların yarınla alakalı bir umut ve beklentilerinin olmadığı için siyasete girmek istemiyorlar.”
“Kongre sürecinin tamamlamadık, teşkilat olarak Sinop’ta kimse elini taşın altına koymak istemedi, ben bu davanın yürütülmesi için görevi üslenmek zorunda kaldım”
“Ben Sinop dışında olmam nedeniyle; Sinop’un sorunlarını sizin kadar bilmiyor olabilirim ancak bilenler ile görüşerek bu sorunları öğreniyorum. Sinop dışında olmam bu anlamda bir dezavantaj ve eleştirileri de haklı buluyorum.”
“Siyasete ilk olarak Saadet Partisi İstanbul İl Yönetimi’nde başladım, o dönemde konjonktürel olarak AK Parti içinde yer almak gerekiyordu, hocaya ihanet ettik ve AK Parti’ye geçtik.”
“AK Parti’nin, kuruluş ilkelerinden uzaklaşması ve siyaset yapan herkesin akrabalarına varıncaya kadar hesap verilebilir olmasını öngören siyasi etik yasasının Ak Parti üst yönetimi tarafından kabul edilmemesi sonucu Gelecek Partisi’ne geçtim.”
Cumhurbaşkanı’nın yolsuzluğun ve yoksulluğun önüne yine biz geçeceğiz açıklamasını malumun ilamı olarak değerlendiriliyorum. 20 yıldır iktidarda olarak bunlar hala varsa bunu da halkımızın vicdanına bırakıyorum.”
“Halkımız objektif değerlendirmeden uzak, dinlerin ortak öğretisi; haksızlık yapmayacaksınız, çalmayacaksınız, çırpmayacaksınız. İlk emir ‘oku’ olmasına, ‘düşünüp hiç akıl etmez misiniz?’ emrine rağmen, halkımız okumadığı için siyasilerin görünüşüne, yürüyüşüne itibar etmektedir.”
“Sansür Yasası’nı seçime gidilirken muhalefetin sesini kısmaya yönelik bir eylem olarak görüyorum. Burada basın özgürlüğünden, fikir özgürlüğünden söz edemezsiniz. Farklı düşünceler, ifadeler bir zenginliktir.”
“Ahmet Davutoğlu; özel ayarlanmış provokatörler ve bürokratik engeller ile engellenmeye çalışılıyor.”
“Davutoğlu’nun “konuşursam yer yer yerinden oynar” açıklaması; Davutoğlu’nun görevden alınmak için AK Parti Genel Merkezi’nde imza toplandığını halkın öğrenmesi kast edilmiştir.”
“Sandık güvenliği için sandıkları terk etmeyeceğiz, altılı masa ile seçime gidilirse ortaklaşa bir güvenlik sağlayacağız”
“Erbakan Hoca’nın ‘Mili Görüş’ çizgisi içerisinde oldum ve bu çizginin de bugün devam etmesi gerektiğini düşünüyorum”
“Ülkede adı milli eğitim olan ancak kendi milli olmayan bir eğitim var, bizi biz yapacak olanın; milli kavramlarımıza sahip çıkmak olduğunu düşünüyorum.”
“AK Parti cephesi, ‘Yerli ve milli’ kelimelerini, ihtiyaç duyulduğunda kamuoyunu tatmin etmek için kullanılmaktadır. Siyaseten kullanılan bir söylemdir.”
“Geçmişte bir bakan paramız var ki ithal ediyoruz dedi, pandemi döneminde biz bunu yapamadık. Tarımda biz bunu başaramadığımız sürece diğer alanlarda bunu nasıl yapacağız. Yurtdışından getirilen tarım ürünlerini neyle izah edeceğiz”
“Hz. Ömer adaleti son dönemde hep dilde kalıyor, eylemlere yansımıyor. Siyasi kimliğinden dolayı ticari faaliyetleri artanların bu kapsamda değerlendirilmesi gerekiyor.”
“Toplamsal olarak ahlaki yozlaşmanın içerisindeyiz, gayrimüslim olanları yaptıkları, ahlaklı ticaretten dolayı övmekteyiz.”
“Sinoplular geleceklerinden endişe duymuyorlarsa sözüm yok ancak kaygı içerisindelerse ellerini vicdanlarına koyarak akıl ve mantık süzgecinden geçirerek oy tercihlerini yapsınlar.”
“Sinop’tan seçilen siyasetçilere baksınlar, hepsi Sinop’un içinden mi? yukarının dayatmasıyla gönderilen adayları kabul etmesinler, beni de seçmesinler, beni seçsinler gibi bir derdim de yok”
“Temayül yoklamalarında dolgu malzemesi oluyorsunuz, ben Sinop’tan aday adayı olduğumda, yapılan temayül yoklamasında ne kadar oy aldığımı öğrenemedim. Genel merkez sizden alt sıralardaki birini de tercih edebiliyor. Temayül yoklamalarının Ankara’da açıldığını duymadım, açıldığına da inanmıyorum.”
Gelecek Partisi Sinop İl Başkanı Fahri Alkan’ın ifadeleri bu şekildeyken, bakalım genç seçmenlerin sanal başkana oyları sanal seviyede mi kalacak yoksa sandığa mı yansıyacak?
Zamanının büyük bir kısmını Sinop dışında geçiren ve il başkanlığı koltuğunu doldurmaktan öteye gidemediği yönünde eleştirilen il başkanı, bu durumu açıklarken, iktidar baskı yapar korkusuyla insanların kabul etmedikleri bu görevi kendisinin kabul etmek zorunda kaldığını itiraf etti.
Geleceğe dair umutların yeşertilmeye çalışıldığı ve Cumhuriyet tarihinin en önemli seçimi olarak adlandırılan bir seçimde, bir partinin il başkanının sanal başkan olarak görevine devam etmesini; gençlere ve özellikle “Z Kuşağı’na” pozitif ayrımcılık mı yoksa bir mazeret olarak mı kabul etmeliyiz?
Eğer bu bir mazeret ise ikinci yüz yılın yönetimine aday olan bir partinin il başkanının, seçmenlerin karşısına “mazeretiyle değil marifetiyle” gelmesi de konumunun ve siyasi kariyerinin bir gereğidir.
Konjonktürel olarak, hocaya ihanet ederek AK Parti’ye geçen başkanın, yeni hocasıyla yürüdüğü yolda nasıl tavır takınacağını, bu yeni yürüyüşün; tarihin bir tekerrürü olup olmayacağını ise önümüzdeki seçim süreci belirleyecektir.
Başkanın konuşmalarından bazı satırlar:
“İnsanların siyasete girme noktasında çekinceleri var, iktidar partisinin karşısında yer alma noktasında ciddi sıkıntılar var”
“Hocayı seviyoruz ama oğlum, kızım filan kurumda çalışıyor zarar görür diyerek insanlar korkmaktadır.”
“İnsanların yarınla alakalı bir umut ve beklentilerinin olmadığı için siyasete girmek istemiyorlar.”
“Kongre sürecinin tamamlamadık, teşkilat olarak Sinop’ta kimse elini taşın altına koymak istemedi, ben bu davanın yürütülmesi için görevi üslenmek zorunda kaldım”
“Ben Sinop dışında olmam nedeniyle; Sinop’un sorunlarını sizin kadar bilmiyor olabilirim ancak bilenler ile görüşerek bu sorunları öğreniyorum. Sinop dışında olmam bu anlamda bir dezavantaj ve eleştirileri de haklı buluyorum.”
“Siyasete ilk olarak Saadet Partisi İstanbul İl Yönetimi’nde başladım, o dönemde konjonktürel olarak AK Parti içinde yer almak gerekiyordu, hocaya ihanet ettik ve AK Parti’ye geçtik.”
“AK Parti’nin, kuruluş ilkelerinden uzaklaşması ve siyaset yapan herkesin akrabalarına varıncaya kadar hesap verilebilir olmasını öngören siyasi etik yasasının Ak Parti üst yönetimi tarafından kabul edilmemesi sonucu Gelecek Partisi’ne geçtim.”
Cumhurbaşkanı’nın yolsuzluğun ve yoksulluğun önüne yine biz geçeceğiz açıklamasını malumun ilamı olarak değerlendiriliyorum. 20 yıldır iktidarda olarak bunlar hala varsa bunu da halkımızın vicdanına bırakıyorum.”
“Halkımız objektif değerlendirmeden uzak, dinlerin ortak öğretisi; haksızlık yapmayacaksınız, çalmayacaksınız, çırpmayacaksınız. İlk emir ‘oku’ olmasına, ‘düşünüp hiç akıl etmez misiniz?’ emrine rağmen, halkımız okumadığı için siyasilerin görünüşüne, yürüyüşüne itibar etmektedir.”
“Sansür Yasası’nı seçime gidilirken muhalefetin sesini kısmaya yönelik bir eylem olarak görüyorum. Burada basın özgürlüğünden, fikir özgürlüğünden söz edemezsiniz. Farklı düşünceler, ifadeler bir zenginliktir.”
“Ahmet Davutoğlu; özel ayarlanmış provokatörler ve bürokratik engeller ile engellenmeye çalışılıyor.”
“Davutoğlu’nun “konuşursam yer yer yerinden oynar” açıklaması; Davutoğlu’nun görevden alınmak için AK Parti Genel Merkezi’nde imza toplandığını halkın öğrenmesi kast edilmiştir.”
“Sandık güvenliği için sandıkları terk etmeyeceğiz, altılı masa ile seçime gidilirse ortaklaşa bir güvenlik sağlayacağız”
“Erbakan Hoca’nın ‘Mili Görüş’ çizgisi içerisinde oldum ve bu çizginin de bugün devam etmesi gerektiğini düşünüyorum”
“Ülkede adı milli eğitim olan ancak kendi milli olmayan bir eğitim var, bizi biz yapacak olanın; milli kavramlarımıza sahip çıkmak olduğunu düşünüyorum.”
“AK Parti cephesi, ‘Yerli ve milli’ kelimelerini, ihtiyaç duyulduğunda kamuoyunu tatmin etmek için kullanılmaktadır. Siyaseten kullanılan bir söylemdir.”
“Geçmişte bir bakan paramız var ki ithal ediyoruz dedi, pandemi döneminde biz bunu yapamadık. Tarımda biz bunu başaramadığımız sürece diğer alanlarda bunu nasıl yapacağız. Yurtdışından getirilen tarım ürünlerini neyle izah edeceğiz”
“Hz. Ömer adaleti son dönemde hep dilde kalıyor, eylemlere yansımıyor. Siyasi kimliğinden dolayı ticari faaliyetleri artanların bu kapsamda değerlendirilmesi gerekiyor.”
“Toplamsal olarak ahlaki yozlaşmanın içerisindeyiz, gayrimüslim olanları yaptıkları, ahlaklı ticaretten dolayı övmekteyiz.”
“Sinoplular geleceklerinden endişe duymuyorlarsa sözüm yok ancak kaygı içerisindelerse ellerini vicdanlarına koyarak akıl ve mantık süzgecinden geçirerek oy tercihlerini yapsınlar.”
“Sinop’tan seçilen siyasetçilere baksınlar, hepsi Sinop’un içinden mi? yukarının dayatmasıyla gönderilen adayları kabul etmesinler, beni de seçmesinler, beni seçsinler gibi bir derdim de yok”
“Temayül yoklamalarında dolgu malzemesi oluyorsunuz, ben Sinop’tan aday adayı olduğumda, yapılan temayül yoklamasında ne kadar oy aldığımı öğrenemedim. Genel merkez sizden alt sıralardaki birini de tercih edebiliyor. Temayül yoklamalarının Ankara’da açıldığını duymadım, açıldığına da inanmıyorum.”
Gelecek Partisi Sinop İl Başkanı Fahri Alkan’ın ifadeleri bu şekildeyken, bakalım genç seçmenlerin sanal başkana oyları sanal seviyede mi kalacak yoksa sandığa mı yansıyacak?