Biraz da yerel yazalım!

Yaz sezonu yaklaşıyor.
An itibarıyla her ne kadar covid-19 sorunu son hızıyla sürse de, sezona hazır mıyız, neler yapılıyor, neler yapılmalı masaya yatırmakta yarar var.
Virüse karşı galip gelinemeyen bu günlerde “işimiz yaz sezonuna mı kaldı” diyebilirsiniz? Ancak; cadde ve sokakları dolaştığınızda, iş yerlerinin bir bir kapılarına kilit vurduklarını sizler de görüyorsunuz. Salgın dönemi içinde talimatla kapatılan, ancak talimat verenlerce de yeterince desteklenmeyen esnaf bitik durumda. Yani esnaf kendi derdine yine kendi çare bulmak durumunda.
Balıkçılık sezonu kötü gitti. İlin bu sektörden ekonomik girdisi geriledi.
 Öğrenciyi müşteri gibi görmeye sonuna kadar karşı olsam da 8-10 bin Sinop Üniversitesi öğrencisinin ekonomik katkıları onların yokluğunda daha iyi anlaşıldı. Sonuç olarak neresinden baksak dibe vurmuş bir Sinop fotoğrafı karşımızda..
Yaşam devam ediyor. İşte bu nedenledir ki, yaz sezonunun önemi önceki yıllara göre daha da önem kazanıyor.
Peki durumumuz ne?
Yasa koyucunun emrine karşın yıllardır toplanmayan Turizm Koordinasyon Kurulu bu yıl toplanacak mı? Turizm sezonunun tüm yönleri ile değerlendirildiği devlet ve sektör temsilcileri ile çeşitli STKların bir araya gelebildiği tek toplantı bu. Zaman kısa, gözler Kültür ve Turizm Müdürlüğüne vekaleten de baksa kurum içinden yetişmiş, mevzuata hakim Metin Süren’de… Sayın Vali yıllar sonra bu konuda bir işaret verecek mi bekliyoruz..
Biz bunu bir yandan bekleyip dururken Sinop’un turizmdeki geleceğine ilişkin düşüncelerimizi de paylaşalım, İlin yöneticilerinden de yanıt bekleyelim…
Tarihi Sinop Cezaevi her yaz sezonunda yüz binlerce kişiyi kendisine çekiyor. Restorasyon çalışması nedeni ile kapısına birkaç yıl  kilit vurulması bu yaz covid-19 kadar etkili olarak Sinop turizmine bir darbe olacaktır. Kapıya kilit vurulmadan çalışmaların bölümler halinde sürmesi mümkün olamaz mı, ya da yapımcı firmanın iş teslim süresinin uzatılması koşuluyla en azından 2021 yaz sezonu atlatılamaz mı? Sinop, yeni alternatifler üretemediği sürece cezaevi can damarımız olmayı sürdürecektir. Şimdi konuya bir çare aranacak mı, yoksa,  yaklaşık 500 bin dolayında kişiye “gelmeyin mi” denilecek? 500 bin kişi demek, Sinop’ta günübirlikte olsa 500 bin kişinin en azından karnını doyurması demek!
Ajans Sinop, geçtiğimiz sayısında yat limanını gündemine taşıdı. Çok ciddi ve olumlu anlamda geri dönüşler alındı. Aslında biliyoruz ki, projesi de Vali Erol Karaömeroğlu’nun çekmecesinde hazır. Sinop’a çok ciddi getirisi olacak bir proje. Üstelik de Umut Demirel adında, İş insanı Halit Narin’in Marmaris Martı Marina’nın Genel Müdürlüğüne kadar gelmiş, Ege ve Akdeniz’de çok sayıda marinanın kuruluşunda yer almış, onlarca yabancı ülkede yıllarca Türkiye’yi temsil etmiş, marinaların arayıp da bulamadığı bir uzman Sinop’ta elimizin altında iken… Büyük balıkçılarımızın da “ Demirci köyü balıkçı barınağında mevcut sorunları gidersinler gidelim”  dedikleri bir ortamda,  start verme vaktidir.
Yaz geliyor… Geçtiğimiz yıl sahillerimizde 25 dolayında insanımızı Karadeniz’e kurban verdik. Bu yaz yeni kurbanlarını bekliyor Karadeniz. Kuzey sahillerimizde birkaç Zodyak bot bu kurban sayımızı yarıların altına düşürebilecekti. Vali ve Belediye Başkanından en azından 2 şer Zodyak bot müjdesi almak istiyoruz. Aksi halde bu satırları unutmayacak ve sezon sonunda ölen yurttaşlarımız için “ vicdanınız rahat mı”  diye soracağım, hiç kızmaca yok!
Sakarya caddesi bunalım yaratmayı sürdürüyor. KUZKA’dan alınan yardım nedeni ile konulan süre yılbaşında doldu. Caddenin rahatlatılması için beklenenin ne olduğundan habersiziz. Haziran başından itibaren tıkanacağımız ortada iken, dünyada eşiz bir garabetin kaldırılması için de start bekleniyor.
Sezon geliyor. Yıllardır iç liman ve güney sahillerimizdeki işgaller nedeni ile kendi memleketinde kendi sahillerinden yararlanamayan Sinop halkı bu sezon yararlanabilecek mi? Sahillerin halkın malı olduğu şeklindeki yasa maddesi yaşama geçirilebilecek mi?
Bekleyip göreceğiz!
                                                                            xxx
Bu arada kendileri pozitif olduğu halde bir taksiye 7 kişi tıkışıp Gerze’ye cenazeye gelen ve bu sayede Sinop’u ana haber bültenlerine sokup rezil eden aileyi alınlarından öpüyorum!!  Gelerek ölen yakınlarına can mı verdiler, yoksa,  cenazede yaydıkları virüsle yeni ölümlere mi neden olacak bu akıl ve izan yoksunu kişiler!!!
Evet, kimse bozulmasın, bu gibi sorumsuzluğun karşılığı taammüden cinayet olmalı aslında…