Cengizhan ERSOY

Cengizhan ERSOY

PENCEREMDEN
[email protected]

SARIKAMIŞ FELAKETİ

22 Aralık 2021 - 16:56

Dünya tarih sahnesinde sonbaharını yaşamakta olan
koca çınar Osmanlı Devleti’nin, son dönemde ağırlıklı olarak
yönetimini elinde bulunduran başını Enver Paşa’nın çektiği
İttihat ve Terakki Hükümeti’nin uyguladığı siyaset;
uluslararası platformda yalnızlıktan kurtulmak ve kendince
kazanımlarda bulunmak amacıyla, temelde hiç de gerçekçi olmayan
askeri ve politik düşüncelerin esiri olarak, Avrupa’da dönemin üstün güçleri
arasında yer alan Almanya’nın yanında saf tutmak olmuştur.
Bu düşünceyle, Almanya ile imzalanan anlaşma neticesinde
tam bir teslimiyetle Türk Ordusunun dizaynı ve hâkimiyeti de
Almanlara bırakılmıştır. Bu kapsamda görevlendirilen Alman
Askeri Misyonu’ nun başkanı ise General Otto Liman Von Sanders’dir.
Ne acıdır ki; bu Alman subayı Osmanlı Orduları Genel Müfettişi
olarak görev yapmış ve Birinci Dünya Savaşı ile birlikte oluşturulan,
merkezi İstanbul’daki 1. Ordu’nun başına getirilmekle
nihayette Çanakkale Savaşı seyrinde Osmanlı Ordusuna
hükmeden komutan durumundadır. Ama Türk Milletine
ve devletine hiçbir faydası olmamıştır.
Çanakkale Savaşlarının adı dünyaya kazınmış tek muzaffer
komutanı ve kahramanı ısmarlama bir Alman subayı değil,
Gazi Mustafa Kemal Paşa ve Anadolu’nun bağrından
çıkıp düşmana karşı vatan sevgisiyle, imanla ve inançla
kahramanca çarpışarak canını veren Türk askeri olmuştur. 
Osmanlı’nın bu Alman hayranlığı ve teslimiyetçiliği karşısında;
Almanlar kendi çıkarları doğrultusunda Osmanlı Devletini
sonuna kadar sömürmek ve kullanmak siyasetini devam
ettirmişlerdir. Padişahın temsilcisi durumunda olan,
sarayın damadı, Osmanlı’nın Harbiye Nazırı ve Başkomutan
Vekili, maceracı Enver Paşa’nın plânları ve bir emrivaki ile
Almanya’nın yanında I. Dünya Savaşına girilmesi neticesinde
durum daha da kötüye gider ve Osmanlı Devleti bu savaşta
çok sayıda cephede savaşarak yurdunu savunmak durumda kalır.
Savaş seyrinde; Enver Paşa tarafından Doğu Anadolu’nun
Rus işgalinden kurtarılması ve buradan Kafkaslara uzanmak
amacıyla Almanya’nın desteği ile Sarıkamış üzerinden bir harekât
yapılması düşünülerek hazırlanan plân uygulamaya konulur.
Bu plân kapsamında;  22 Aralık 1914’te verilen emirle
Osmanlı III. Ordusu birlikleriyle girişilen harekâtın neticesi
ise beklenildiği ve hayal edildiği gibi olmamıştır.
Hava sıcaklığının eksi 20- 30 °C derece olduğu ağır kış koşullarında,
3500 metre yükseklikteki karlı dağ yollarında, yeterli askerî donanımı,
yiyeceği ve giyeceği olmaksızın maceracı ve plânsız bir harekâta
 sürüklenmiş olan vatan evlatları düşmana değil ama ağır kış
koşullarına yenik düşerek Allahuekber Dağları’nda
90 bin Türk askeri savaşamadan, hastalıktan ve soğuktan
donarak şehit olmuştur.
Sarıkamış acısı dizelere dökülerek türkülere de yansıtılmıştır.
"Sarıkamış üstünde kar,
Kar altında Mehmedim yatar,
Gülüm donmuş, kara dönmüş
Gören sanmış, yârin sarar.
Kimi Yemen, kimi Harput
üzerinde ince çaput
Avut yiğit, gönlün avut,
Yâr sarmazsa, Mevlâm sarar!"

Bu harekatın asıl sorumlusu olan Enver Paşa, savaş
sonrasında uzunca bir süre Sarıkamış yenilgisi hakkında
haber, bildiri, veya yayın yapılmasını engelleyerek sansür
uygulamış ve ne yazık ki Osmanlı halkı savaşla ilgili
gerçekleri yıllar sonra öğrenebilmiştir.
Tarihimizin en acı askerî yenilgileri arasında yer alan
Sarıkamış felaketinin 107. yıldönümünde vatan uğruna
canlarını veren şehitlerimizi rahmet ve saygıyla anıyoruz.
Ruhları şad olsun.
 

Bu yazı 844 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum