Cengizhan ERSOY

Cengizhan ERSOY

PENCEREMDEN
[email protected]

SİNOP'UN ACI GÜNÜ 30 KASIM 1853

30 Kasım 2021 - 09:06 - Güncelleme: 30 Kasım 2021 - 09:09

Koca çınar Osmanlı’nın içine düştüğü bunalımlar sarmalında;
kuzey komşumuz olan Rusya, hep bir fırsatını kollayıp siyaseten
durumu kendi lehine çevirerek sıcak denizlere inmek,
bölgede kendi hegemonyasını kurmak adına çeşitli plânları
uygulama düşüncesi içinde bulunmuştur.
Bu kapsamda; Osmanlı Devleti yönetimine bağlı olarak yaşayan
azınlıklar olan Sırpları ve Rumları da kışkırtarak isyan hareketlerini
desteklemiş ve bu siyasetinde başarılı da olmuştur.
Nihayette, Rusya’nın kışkırtmaları ve desteği ile birlikte
Yunanlılar Osmanlı Devleti’ne isyan ederek bağımsızlığını kazanır.
1825 yılında Rus Çarı olarak başa geçen Türk düşmanı I. Nikola da
aynı siyaseti devam ettirmekle, İstanbul’u ele geçirmek ve
Osmanlı Devleti’ni yok etmek hayaliyle her türlü yolu dener.
Hatta daha da ileri giderek İngiltere’ye, kendilerince
‘’ Hasta Adam ‘’ olarak nitelendirdikleri Osmanlı Devleti’nin
bölüşülmesi teklifinde bulunur, ancak bu öneri İngiliz hükümeti
tarafından o aşamada siyaseten kabul görmez.
Düşmanca tavırlarını devam ettiren Rus Çarı, bu defa da ;
Hz. İsa’nın doğup yaşadığı Kudüs ve çevresinde bulunan,
Hristiyanlarca kutsal olarak kabul edilen yerler üzerinden
baskı ve siyasete girerek, Katoliklere tanınan hakların geriye
alınıp, dinsel alanda kendi etki alanındaki  Ortodoks Rumlara verilmesi,
Ortodoks tebaa üzerinde Rus himayesinin kurulmasına yönelik
teklifleri iletmek üzere Rus Prensi Aleksandr Sergeyeviç Mençikov’u
görevlendirerek İstanbul’a gönderir. Sarayda görkemle karşılanan ama
küstahça tavırlar sergileyen Mençikov,
sözkonusu teklifleri bir emrivaki ile diplomatik kural ve teamüllere
uymaksızın, saygısızca tavırlar sergileyerek Osmanlı Hükûmetine
iletmekten geri durmaz. Doğal olarak, küstahça yapılan ve asla
kabul edilemeyecek bu teklifler üzerine krizin derinleşmesiyle
birlikte Rusya; Eflak ve Boğdan’ı işgal etmeyle işe başlar.
Bunun üzerine  Sultan Abdülmecid’in onayı ile
 04 Ekim 1853’de Rusya’ya savaş ilan edilir.
Böylelikle  tarihe ‘’Kırım Harbi ‘’olarak geçecek olan savaş başlamış olur.
Bu savaşta, İngiltere ve Fransa Osmanlı Devleti’nin yanında yer alır.
Osmanlı idaresince yapılan bu savaş hazırlıkları ve  alınan tedbirler
kapsamında; Karadeniz kıyılarının olası Rus saldırılarına karşı  güvenliğinin
sağlanabilmesi için filolar oluşturularak görevlendirmeler yapılır.
Bunlardan biri de; Amasra ile Sinop / İnceburun arasındaki sahilin
emniyetini sağlamak, ayrıca  Batum ve Karadeniz Limanlarına askerî
malzeme sevkinde görevli patrona Mustafa Paşa’nın filosunu korumak
ve gözetlemek için görevlendirilmiş olan  patrona ( tümamiral)
Osman Paşa ve riyâle (amiral) Hüseyin Paşa’nın komutasındaki filodur.
05 Kasım 1853 günü İstanbul’dan harekete geçen filo görevine başlar.
Ancak, bu görevin başlamasından kısa süre sonra Karadeniz’de havanın
bozması ve çıkan şiddetli fırtına neticesinde her şey altüst olur,
 gemiler arasında irtibat kesilir ve 13 Kasım günü
en güvenilir liman olarak Sinop Limanına demir atılır.
Bu arada kendince bir zafer peşinde koşmakta olan  
Rusya’nın Karadeniz Filosu komutanı amiral Pavel Stepanoviç
Nakhimov’un, bunu fırsat bilerek 30 Kasım 1853 günü
Sinop Limanı’ndaki Osmanlı donanmasına yaptığı baskın
neticesinde, her iki taraf için de amansız bir çarpışma başlar.
Ancak, Rus donanmasına kıyasen Osmanlı filosuna ait hafif tonajlı
gemiler ve leventlerimizin askeri güç olarak donanımsız ve yetersiz
durumda olması nedeniyle kahramanca bir mücadele verilmesine
rağmen sonuç hüsran olur.


Neticede; 2000’den fazla şehit verilir, Sinop şehri yakılıp yıkılarak
Osmanlı Filo Komutanı Patrona Osman Paşa esir alınır, ikinci komutan
Bozcaadalı Hüseyin Paşa ise şehit olur. Mezarı, Sinop Seyit Bilal Türbesi
yanında, Cezayirli Ali Paşa Camiinin bahçesinde bulunmaktadır.
Baskında şehit düşen askerlerimiz ise günümüzde Sinop Müzesi’nin
yanında bulunan mekâna defnedilmiş, olaydan 80 yıl sonra ise
Cumhuriyetin onuncu yıldönümünde, şehitlerimiz anısına
 bugünkü şehitlik anıtı bir törenle açılmıştır.


Ayrıca, şehitlerimizin anısını yaşatmak adına ; 1857-1858
yıllarında Osmanlı idaresi tarafından, halen Tersane mıntıkasında
mevcut olan Şehitler Çeşmesi yaptırılmıştır. Tarihe ‘’ Sinop Baskını ve
Deniz Savaşı ‘’ olarak geçen bu acı olayın 168. yıl dönümünde;  
vatan uğruna canlarını feda eden aziz şehitlerimizi saygıyla ve rahmetle anıyoruz.
 

Bu yazı 1243 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum