Doğan ÖZDEMİR

Doğan ÖZDEMİR

" EMEKÇİNİN KÖŞESİ "
[email protected]

GLADİO DÜNYAYI YÖNETEN GİZLİ ÖRGÜT!

23 Nisan 2024 - 11:01

Kitabın Yazarı: Aytekin GEZİCİ

(Tutku yayınevi, 1. Baskı-Nisan 2014, 389 Sayfa)

Çoğumuz Gladio’yu değişik isimler altında da olsa öncelikle İtalya’da bir cesur Savcının çökertmesinden ve ülkemizde de Ecevit döneminden anımsarız. Günümüzde bu örgütün Avrupa’da tamamen ortaya çıkarılıp çökertildiği söylenemez. Gladio’nun kalıntıları devlete sıkı sıkıya bağlı, sağ ya da sol kanatlardan güç alabilen, siyaset ve mafyanın iç içe girdikleri kurumlar olarak vardır. Yazar, “Derin Devlet’in kendi bildiğini okumak, kendi doğru saydığını yapmak ve son kertede sadece ve sadece kendi gücünü korumak için neler yapabileceğinin” öyküsü olduğunu, Susurluk’ta 1996’daki, Ümraniye’de bir gecekondu çatısında bulunan el bombaları soruşturmalarının aslında bu örgütün yakalanmış olduğunu ama sonuca gidilemediğini söylüyor.

“Gladio, her ne kadar İkinci Dünya Savaşının ertesinde başını ABD ve Britanya’nın çektiği müttefik ülkelerin ortak bir projesi olarak geliştiyse de bu gizli orduların kendi vatandaşlarına karşı gerçekleştirdikleri işkencelerden darbelere, suikastlardan terörist eylemlere kadar bir dizi operasyon yerli malı olarak planlandı ve gerçekleştirildi. Hatta Türkiye gibi bazı ülkelerde Gladio’nun hepten kontrolden çıkması ve kendini kuran güçlere karşı çalışır hale gelmesi söz konusu oldu.”

Gladio’nun temel felsefesinin ülkede “dış ve iç düşman” yani komünist korku yaratmak ve onlara karşı savaşmak olduğu görülür. Tarih boyunca Gladio’nun incelenmesinde Mısır’da ortaya çıkan Masonluk ile bağına özel bir önem verilmiş ve derin açıklamalar yapılmıştır.”  Gerçekten de oldukça geniş olarak dünya ve ülkemizde Masonluk ile Siyonizm konusu inceleniyor. Masonluğun merkezi dışarıda olan bir örgüt olup Türkiye’de de mason localar olduğu, bu locaların yurt dışında en üst loca ve üstada bağlı olduğunu okuyoruz. Ülkemizde Ergenekon Davaları olarak bildiğimiz davalar aslında daha derin ilişkileri anımsatıyordu.

İtalya’da Mason Locaları ile Mafya bağlantısı geniş olarak açıklanıyor. Gladio’nun mason localarının telkiniyle kurulduğu iddia ediliyor. Gladio’nun tarihteki benzerleri, örneğin Kontrgerilla da irdeleniyor. Bu bölümde Türkiye’deki gelişimi de anlatılıyor. İlk olarak Milli Avcı Birlikleri’nin kurulduğu ve daha sonra Özel Kuvvetler Komutanlığı adını aldığını okuyoruz.

“Diğer ülkelerde de olduğu gibi Amerika’nın rehberliği ile kurulan gizli ordulardan biri Türkiye’de kuruldu ve adı “Özel Harp Dairesi” oldu. Gizlilik nedeni ile kâğıt üzerinde “Seferberlik Tetkik Kurulu” olarak gösterildi. (…) Türkiye’nin NATO’ya üyeliği sadece silahlı kuvvetlerde yapısal değişikliklere yol açmadı. Silahlı kuvvetlerden sonra en büyük yapısal değişiklik dönemin istihbarat teşkilatı Milli Amele Hizmetleri (MAH)’da oldu. (…) Ancak Özel Harp Dairesi kurulduktan sonra Amerikalılar MAH’a da el attılar ve ilk Özel Harp Dairesi ve MAH’ın ortak çalışmasının temeli atılmış oldu.”

“Bu örgütlerin toplum içinde yaptığı ve sonucunda başkalarının suçlandığı olayları unutmadık! “Orgeneral Sabri Yirmibeşoğlu yaptığı açıklamayla 6-7 Eylül olaylarının ayakta alkışlanmaya değer bir şekilde koordine olmuş bir özel harp işi olduğunu belirtmişti.” Bunu hepimiz anımsarız sanırım.

“Türkeş, açtığı kamplarda ülkücüleri hızla teşkilatlandırırken buradaki çalışma programı detayları ilk kez 1970 yılında emniyet müdürlüğünün hazırladığı raporda yer aldı. Raporda en göze batan ve en korkunç detay ise silahlı eğitim veriliyor olması gerçeğiydi!” Elbette faşist cinayetler de unutulmadı.

Daha sonra bu örgütlerin ve işbirlikçisi sivil faşistlerin 12 Mart 1971 askeri darbesinin yaptırıldığını okuyoruz. “1976’dan itibaren ise vurucu güç olarak yaklaşık 50 kişilik bir ekip ortaya çıktı. Ekibin lideri ise Abdullah Çatlı’ydı.” Bunu da Korkut Eken’in itiraflarından öğrenecektik!

“Türkiye’yi 12 Eylül darbesine götüren olaylardan biri Kahramanmaraş olaylarıdır. Bu dönemde Türkeş başbakan yardımcısıydı ve MİT ve diğer istihbarat örgütlerinin tek hakimiydi.” Yaşanan dehşeti unutmadık!

Daha sonra ayrıntılı olarak yaşananları ve günümüzde Özel Kuvvetler Komutanlığının yapısı irdeleniyor. Özel Kuvvetler Komutanlığının oluştuğu ilk unsurun Seferberlik Tetkik Kurulunun oluşturduğu sivil unsurlar, ikincisinin askerlerden oluşan Muharebe Arama kurtarma (MAK) ile üçüncünün ise terör olaylarında görev yapan timlerin bağlı bulunduğu Bordo Bereliler. Bu unsurlar ayrıntılı olarak açıklanıyor, dikkatle okunmalı… Savcı Doğan Öz’ün, işlenen cinayetlerin arkasında Özel Harp Dairesi yetkililerinin bulunduğunu belirten bir soruşturma açıp rapor yazdığı sırada alçakça öldürülmesini de anımsayalım.

Sıra ülkemizde Kontrgerilla örgütünün yaptıklarına geliyor ve uzunca açıklanıyor. “Daha 12 Mart öncesinde Kültür Sarayı’nın yakılması, Marmara Gemisine sabotaj gibi, işkence çarkında devrimci ve ilerici gruplara yüklenmek istenen esrarlı eylemler hiç kuşku yok bu türdendi. Bu eylemlerin sol hareketi gözden düşürmek, yığınlar arasında dehşet ve korku salmak, böylece bir karşı hareket ve sağ bir cunta için kamuoyu oluşturmak amacıyla bizzat Kontrgerilla tarafından düzenlendiği çok söylendi ve doğrudur.” “Özetle, Kontrgerilla Kürdistan’da yoğun biçimde eylemdedir ve Kürt halkına karşı zulmü de aşan, katliam derecesine varan eylemler sergilemektedir.”

“Dolayısıyla yalnızca Kontrgerillanın açığa çıkarılması ve dağıtılması her şeyi çözmeye yetmez. Türkiye’nin demokratikleşmesi için çok daha köklü değişiklikler gerekli. Bugünkü militarist, sömürgeci ve faşist devlet çarkı dağıtılmalıdır. Bu is bir iktidar sorunudur. Yığınlar harekete geçip köklü değişikliklere yol açmadıkça terör ve komplo çarkını sona erdirmek olanaksızdır.”

Kitap, yazarın kitabın özeti halinde sunduğu “Özetle Gladio’yu anlama kılavuzu” bölümünde kısa açıklamalar yapmış, kolayca anlaşılabiliyor.

İyi okumalar dileği ile. (24.1.2024)

Bu yazı 123 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum