İPİN UCU KAÇMIŞ BİR KERE !
“Ülkenin çivisi çıkmış, onaracak ustalara ihtiyaç var” demek isterdim ancak, “ipin ucu kaçmış” demek daha doğru gibi geldi bana. Çünkü ipin ucunu bulsak bile yumak o kadar karışık ki, çözmeye kalksak ortada ülke kalmayacak.
Ortada inanılmaz rakamlar var. Yaşımız gereği milyonları da görmüştük, paramızdan 6 sıfır atıldığını da. 1 Milyon TL olan tuvalet ücretinin bir gecede 1 Yeni Türk Lirasına dönüşmesini de. Ne kadar sevinmiştik hatırlayın, artık 1 YTL’ye iş.yip, sı..caktık. 5 Milyona aldığımız domatese 5 YTL ödeyecektik. Ne farkı vardı peki eskisinden. Paramız pul olmamış mıydı?
Bugünde benzer ekonomik gerçekleri yaşıyoruz. Binler, milyonlar havalarda uçuyor. Bu yaşa kadar kaç kez ekonomik, siyasal ve sosyal krizlerden geçtik hatırlamıyorum. Ancak hiç biri böyle acıtmamıştı.
*Sinop’ta ev kiralarının 35-40 BİN (Otuzbeş-Kırıkbin) TL’ye dayandığını, yıllık artışın %65’ lere ulaştığını görmek gerçekten çok acı. Satış fiyatlarının 20-25 Milyon TL’yi bulduğunu da.
*Sinop’ta bir bardak limonlu SODA’nın 80 TL olduğunu görmek de çok acı.
*Sinop’ta dolmuş ücretlerinin indi-bindi 20 TL olduğunu bilmek ayrı bir acı.
*Sinop’ta çay bahçelerinde bir bardak çay fiyatının 15 TL’den başladığını düşünmek insanın boğazına yumruk gibi oturuyor.
*Sinop sahillerinde şemsiye-şezlong fiyatlarını duymak güneşten daha çok yakıcı oluyor.
*Sinop’ta bir koçan mısır yemenin bu kadar pahalı olabileceğini düşünmek çölde serap görmek gibi bir şey.
*Sinop’ta restaurant fiyatlarını duymak dahi istemiyor insan. “İçeceğini al da gel” diyenler dahi 4 çeşit meze ve bir porsiyon köfte veya balığa kişi başı 900 TL istiyorlarsa eğer, aslında şunu söylemeye çalışıyorlar; “Git kardeşim içkini evde yap, kibrit büyüklüğünde peynir, bir dilim kavun ile iç.”
*Sinop’ta giyim kuşam ihtiyacın varsa eğer vazgeç kardeşim. Eskilerinle idare et. Dayanamazsın.
*Sinop’ta hasta da olma kardeşim. Katkı payları maaşının neredeyse dörtte birini götürüyor.
Sadece Sinop’ta mı bunlar? Hayır. Sinop belki de en masumları içlerinde. Çok daha beterleri var.
Çözüm yok mu peki? Var tabii ki. Hem de çok kolay yolları var. Ancak o yolları, çözüm önerilerini sunduğumuzda hemen DAMGA hazır. “Komünist, terörist, vatan haini ilan ediliveriliyorsun. Hem de kim tarafından? İlk önce 40 bin TL kira veren kiracı, mısırı tanesini 100 TL’den yiyen yurttaş, dolmuşa binip hastaneye giden ve gidiş-dönüş 100 TL ödeyen yaşlı karı kocalar tarafından.
Örneğin, desek ki şimdi, Avrupa’da olduğu gibi ev sahipleri kiralık mülklerinin anahtarlarını Belediye’ye verseler, Belediye de emlak beyannamelerindeki değer üzerinden kiralayanlara kiraya verseler. Vay sen misin öneren, vurun kahpeye.
Örneğin, desek ki şimdi, Belediye tüm işyerlerini her anlamda sıkı kontrol etse, temizlikten sağlığa, maliyetlerden satış fiyatlarına, işgaliyelerden düzenlerine, bassa cezayı okkalıca, kesin linç ediliriz.
Ama aynı belediyeden her gün temizlik bekliyoruz, düzen bekliyoruz, altyapı-üst yapı hizmetleri bekliyoruz.
Yukarıda “örneğin” dediğim şeyleri hemen her gün bire bir ve dedikodu yapar gibi konuşuyoruz. Demek ki samimi değiliz aslında dostlar.
Ne demiştik yazının başlığında? “ İpin ucu kaçmış bir kere !”, “Çivisi çıkmış ülkenin, onaracak ustalara ihtiyaç var !”
HANGİ USTALARA ARKADAŞLAR?
*Bizlere, sana, bana, ona, hepimize!
Ah bir uyanabilsek… Ah bir uyanabilsek yaz günlerinde olmamıza rağmen KIŞ UYKUSUNDAN…!
Bir bakmışız ne ustalar çıkmış içimizden !
O İPİN UCUNDAN TUTTUĞUMUZ GİBİ YENİDEN İLMEK İLMEK ÖRMEZ MİYİZ ÜLKEMİZİ YENİDEN ?