Şükrü Zeki Demirel

Şükrü Zeki Demirel

ŞEYTANIN GÖR DEDİĞİ
[email protected]

YAZ SEZONUNA HAZIR MIYIZ ?

12 Şubat 2022 - 23:36

Bu pazar ülke sorunlarından en önemlisi,SEÇİMLERE ilişkin değerlendirme yapacaktım."Seçimler çözüm olur mu ?" diye soracak ve bir cevap arayacaktım kendimce.
Ancak,gündem o kadar dolu,öylesine yakıcı ve  öylesine hızlı değişiyor ki, önceliği tüm kentin sabırsızlıkla beklediği YAZ SEZONUNA çevirdim.Bu kararı almamda, hafta içinde sosyal medya üzerinden yaptığım bir öneriye beklentimin çok üzerinde destek mesajlarının gelmiş olması etken olmuştur.
Şimdi soruyorum;
* Sinop olarak YAZ SEZONUNA ne kadar hazırız ? Gerek dışarıdan gelecek yerli ve yabancı turistlere, gerekse Sinop halkına yeterli hizmetleri sunabilecek miyiz ? Yeterli yatak sayımız var mıdır ? Turizm Koordinasyon Kurulu toplanıp gerekli önlemleri alıp, planlamaları yapacak mıdır ? Daha da önemlisi YAZ SEZONUNA meydan projesi bitirilebilecek midir ? Eğer sezona yetişmez ve sezona yayılırsa lütfen bu yazıyı hiç  dikkate almayın ve yırtıp atın.
Cevapları aramaya ve önerilerde bulunmaya öncelikle Turizm Koordinasyon Kurulundan başlayalım. Nedir bu kurul ve neler yapar ? Mülki amirin veya görevlendireceği bir yardımcısının başkanlığında toplanır.Bu kurula Belediye temsilcisi, sektör içinde yer alan esnaflar,işletmeciler, Oda temsilcileri ve yanılmıyorsan basının temsilcileri katılırlar. Turizm sezonunda yapılması gerekenleri planlar,gerekli önlemleri alırlar.Sezon sonunda tekrar toplanıp sezonu değerlendirirler.Bu yıla kadar görevlerini tam yapmadıklarını,hatta zaman zaman toplanmadıklarını çeşitli kişi, kurum ve kuruluşların yaptıkları eleştirilerden biliyoruz. Artık en azından bu yıl toplanmalarını ve gerekli planlamaları yapmalarını ve alınması gerekli  önlemleri almalarını diliyoruz.Bildiğim kadar en büyük sorunlardan biri KAÇAK olarak çalışan pansiyon,apart vb.işletmelerdir.Hem ülke ekonomisine zarar vermekteler,hem de sağlık,hijyen ve fiyatlar konusunda denetimden kaçmaktalar.Özellikle evlerini terkederek akrabalarına taşınan ve evlerini pansiyon olarak kiralayanların takibi yapılmalıdır. Bu ve benzer KAÇAK işletmeler mutlaka sıkı denetimler ile engellenmeleridirler. Bir başka konu gerek otel, gerekse restaurant fiyatlarının çok yüksek olduğu eleştirisidir. Özellikle bu sezona, tüm ürünlere yapılan  çok yüksek oranlarda  zamlarla girecek olan turizm işletmelerinin daha dikkatli olmaları ve Turizm Koordinasyon Kurulunun çözüm odaklı projeler üretmesi gerekmektedir.
Tabii ki bu konular büyüklerimizin (!) daha iyi bildikleri işlerdir.
Gelelim asıl konumuza !
Biz Sinop'lular,nereden,
hangi kıyılardan ve hangi koşullarda üç tarafı denizle çevrili kentimizde denize girebileceğiz,güneşten nasıl yararlanabileceğiz ?
Eğer bizler bir yarımada olan kentimizde gerçekten deniz ve güneşten yararlanmakta sıkıntı çekiyorsak demek ki yanlış olan veya yeterli olmayan,hizmet anlamında yapılmayan birşeyler vardır.Son yıllarda sahillerimizin parsel parsel kapatıldığını,başta kamu kurum ve kuruşları olmak üzere denize birer mantar çekerek ve kumsallara koydukları şezlong ve şemsiyelerden ücret aldıklarını ve kendi ALANLARI ilân ettikleri bu kumsallara müşteri(!) dışında kimseleri almadıklarını görüyoruz.Ayrıca hem kapılarından GİRİŞ ÜCRETİ alan ve içerideki diğer hizmetlerine de ücret  yazan YAZKONDU işletmelerinde(!) olduğunu biliyoruz.Bu işletmelere kamu kurum ve kuruşları da dahildir.
Sahiller halkındır ve halka ücretsiz açık olmalıdır.Hiç kimse, hiçbir kurum,kuruluş bunu engelleyemez. Sadece "ben buraya ecr-i misil ödüyorum, bu nedenle de istediğim gibi kullanıyorum " deme halkına sahip değildir.Çünkü  "ecr-i misil" hazineye ait bir yerin işgal edilmesi karşılığında işgal edene kesilen CEZADIR.Bu nedenle hiç kimse işgal etme hakkına sahip olmadığı gibi "cezamı(!) ödedim, istediğim gibi kullanırım " deme halkına da sahip değildir.Aslında devletin CEZA kestiği bu İŞGALCİLERİ işgal ettikleri alanlardan çıkartmak GÖREVİ vardır.
Ancak bu yaptırımlar uygulanmadığı içindir ki, halk nerede bir boşluk bulursa oraları kullanmak zorunda kalmaktadır.Bu alanlarda genelikle kayalık alanlar, oturmaya,
güneşlenmeye uygun olmayan,sağlık ve hijyen kurallarının hiç olmadığı alanlardır. Peki bir çözüm bulunamaz mı ?Tabii ki çözüm vardır ve tüm Ege,Akdeniz kıyılarında çözüm bulunmuş ve BELEDİYELER halkın denizle buluşmasını sağlamışlardır.Ben bu çözüm önerisi 10 yıldır yapmaktayım,ancak her defasında "yasal olamadığı "gerekçesi ile kabul edilmemektedir.Müze Müdürlüğünün izin vermediği söylenmektedir.Evet,
kütüphaneden başlayarak karakuma doğru denizin doldurulması cezai işlem gerektirmiş, dolgu alanı geri çekilmiştir.Çünkü denizde bulunan SAYA'lar koruma altındadır.Benim önerim ise bu konu ile ilgili değildir ve yazımız altına koyduğum belge ile kısıtlama,yasaklama olmadığı kanıtlanmaktadır.Peki nedir yapılması gereken? Kayalık sahillerde kayaların üzerine güneşlenme platformlarının yapılmasıdır.Hatta yazın yapıp kışın sökebileceğiniz platformların yapılması.Denizde 150 yıllık ömrü olan TİK ağacından veya ağaç görünümlü malzemelerden çok uygun maliyetler ile yapılan bu platformlar halkın ihtiyacını fazlası ile karşılayacaktır.TİK ağacını bulmak da hiç zor değildir.Aliağa'da söküme giren gemilerin güvertelerinden çıkarılan ağaçlar çok uygun fiyatlar ile alınabilmektedir. Platformların görsellerini görmek isteyenler FACEBOOK paylaşımlarıma bakabilirler.Tabii ki sadece platform yapmakla iş bitmiyor. Tuvalet ve duş olmazsa olmazdır halkın ihtiyacı için.Ne yazık ki 10 yıldır denize girdiğimiz kadınlar denizi çevresinde ne bir tuvalet,ne de bir duş bulunmamaktadır.Bir sahil kenti için en AYIPLANACAK eksikliktir bu.Başka ne gerekir,hangi ihtiyaçlar karşılanmalıdır ? Bence doğru olan belediye tarafından ihtiyaç kadar büfe yapılıp bu platformların  uygun yerlerine yerleştirilmelidir.Bu büfeler ile hem halkın ihtiyaçları uygun fiyatlarla karşılanır, hem belediyemizce istihdam sağlamış olur, hem de platform ile birlikte ücretsiz olacak şezlong ile şemsiyelerin güvenliği sağlanır,duş ve tuvaletler ile platformun temizliği sağlanabilir.
Sinop'umuza,yarım adamıza,üç tarafı denizlerle çevrili kentimize de bu yakışır ve bir AYIPTAN kurtulmuş oluruz.
Yine bir başka önerim,tüm Ege ve Akdeniz kasabalarında bulunan BELEDİYE KAFETERYALARININ SİNOP içinde  düşünülmesi ve yapılmasıdır.Yaz-kış self servis hizmet veren bu kafeteryalar  hem istihdam sağlamada,hem uygun fiyatlar ile halka hizmet sunmakta,hem de piyasayı otokontrol yöntemi ile dengede tutmaktadır.Sabah 08.oo,gece 24.oo saatleri arasında hizmet veren bu kafeteryalar vardiya usulü çalıştığı için daha çok emekçiye iş olanağı da sağlamış olmaktadır.
Bir öneri daha; eskiden tekneler ile piknik alanlarına ve kumsallara yolcu taşınırdı.Şahsen ben ailemizin teknesi-ki eskiler DEMİREL teknesini (deniz otobüsünü) bilirler,çok yolcu taşımıştım. Belediyemizin bu konuda da önderlik yapması doğru olacaktır.
Dilerim bu önerilerimiz artık ciddi olarak dikkate alınır ve gerçekleştirilir.
Sadece Sinop için, Sinop'lular içindir bu önerilerimiz.Ne kimseye akıl vermektir niyetimiz,ne de bir beklenti içinde olmaktır kendimiz için. 
Tek derdimiz, Sinop'un daha yaşanabilir kent olması, Sinop'luların lâyık oldukları güzellik ve rahatlığa kavuşmalarıdır.
Başka bir gündem maddesi bastırmaz ise perşembe'ye
SEÇİMLERİ ve belki bir cumhurbaşkanı adayımızı da gerekçelerimiz ile birlikte konuşabiliriz.
Ne dersiniz ?
Sağlıkla kalın...!

Bu yazı 651 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum