Cengizhan ERSOY

Cengizhan ERSOY

PENCEREMDEN
[email protected]

SİNOPE SERAPİS MABEDİ

02 Nisan 2021 - 16:59

Sinop Arkeoloji Müzesi; bulunduğu ve temsil ettiği yerel ölçekte, mütevazi şartlar dahilinde gerçekten de ülkemiz genelinde kendi alanında hizmette bulunan bir çok arkeoloji müzesine kıyasla geçmişten günümüze intikalen, envanterinde bulundurduğu son derece değerli ve birbirinden güzel eserleri tarih sever meraklı ziyaretçilerine sunarak hizmet vermektedir. Müze ana binası galerilerinde sergilenen eserler haricinde ise
bahçesi alanında sergilenen seçkin eserler ve tarihsel kalıntılarla Sinop’un geçmiş derin tarihi
 günümüze yansıtılmaktadır. Bunlar arasında en  çok ilgi çekenlerin başında  Serapis Mabedi’ne
ait kalıntılar yer almaktadır. Serapis kimdir ve mabedin Sinop’la ilgisi nedir ? diye düşünebilirsiniz doğal olarak. Serapis, orijini eski Mısır olan bir tanrının adıdır. Dünyada tek tanrılı dinlerin ortaya çıkmasından  önceki süreçte eski Mısır’da çok tanrılı yaşama dayalı kült adına, Tanrı olarak kabulle sembolize edilip tapınılan Ra, İsis,  Osiris, Apis, Anubis vb. gibi tanrılar arasında güneş tanrısı olarak algılanan Serapis de
yer almaktadır. Serapis kültüne, günümüz Yunan’lıların eski ataları olarak kabul edilen Hellen’ler de ortak olmakla, Serapis eski Mısır ve Yunan kültürünün birleşik tanrısı olarak nitelendirilerek kabul görmüştür.
Anlaşılan odur ki Serapis kültünün; dinsel/  tapınsal olarak filizlenip kök saldığı coğrafyanın  dışına taşarak, dinsel öncelikli olduğu kadar  biraz da ticari amaç ve yollarla taşınıp öncelikle  Akdeniz havzası, yetmedi daha da çok uzaklara  kadar nüfuz edip, Sinope / Sinop’a kadar uzanarak  burada da adına bir tapınak inşa edilmesiyle  yerel bölgedeki halkın dinsel ve kültürel etkinlik  çemberine alınmaya çalışıldığı görülmektedir.
M.Ö. 4. yüzyılda yapıldığı bilinen Sinop Arkeoloji Müzesi bahçe alanında mevcut Serapis Tapınağı kalıntılarının da bu gerçeğin ispatı olduğu düşüncesindeyim.
Serapis kültünü kanıtlayan 
 tarihsel bulgular ve buna dair kalıntılar

 Arkeolog Prf. Ekrem Akurgal ve Alman Arkeolog Prf. Ludwig Budde tarafından 1951-1953 yılları
arasında yürütülen arkeolojik kazı çalışmaları neticesinde ortaya çıkarılmıştır.  O yıllardan bu döneme kadar muhtelif tarihlerde  yapılan ve halen de çeşitli alanlarda devam ettirilmekte  olan kazı çalışmalarıyla yer altında saklı kalmış  tarihî mirasın ortaya çıkartılması Sinop için gerçek anlamda bir kazanım olmuştur.



 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum