Deniz Özen

Deniz Özen

[email protected]

BU OYUNA GELMEYİN!

29 Temmuz 2021 - 10:50

Bir tarafta kabuk değiştiren Sinop, diğer tarafta ise bu değişim ve gelişimin battığı zihniyet! Hangisi kazanacak? Sanatçı Çelik’in değiştiği gibi tarlada başka, arsada başka davrananların devri bitecek mi? Bir top kağıt için devleti itibarsızlaştıran zihniyete ne demeli? Öğrenci kayıt formunda “Parçalanmış aile” yazanları ise ne yapmalı?...

Yüzyıllarca, onlarca medeniyete ev sahipliği yapmış bir kentte yaşıyoruz. Her devrinde çağdaşlıkta öncü olmuş insanların birlik ve beraberlik içerisinde yaşamayı başardığı Sinop’tan bahsediyorum. Günümüzde de bu mantık hala kendisini hissettiriyor. Bunların yanı sıra, her devirde olduğu gibi bu devirde de “tarlada başka, arsa da başka konuşan” zihniyetler varlığını gösteriyor. Gelişimden bir haber olanlar, kısık sesleriyle çığlık atıyorlar. Olsun, olacaklar! Bu ve bunun gibi zihniyetler hiçbir zaman bitmeyecek.
Peki ne olacak? Şöyle örnekleyelim; Biliyorsunuz, Kuzey Fest denilen bir etkinlik var. Bu yıl ikincisi düzenleniyor. Birbirinden ünlü sanatçılarla binlerce genç, hakları olan eğlenceyi yaşıyorlar. Gençlik bu ya; eğlenecek, gülecek, yeni arkadaşlıklar edinecek ve ufuklarını yaşayarak genişletecekler. Bu arada, çağdaşlıkla genişliği birbirinden ayırt ettirme konusunda gençlerimize yardımcı olmakla mükellefiz. Bu etkinliğe karşı olanlar var biliyorsunuz. Neden ve neye karşılar? Sorsanız iki kelimeyi bir araya getiremezler. Getirseler de cesaretsizliklerinden dolayı topu hep taca attılar ve atacaklar. Neden ve neye karşı olduklarını da asla bilmezler. Ben her zaman şunu söylerim, “İnsan önce kendi parmağındaki pisliğe bakacak” Önce kendi yaşam tarzına bir bakacak! Sonra gençliğe leke atmaya çalışacak. Kaostan beslenenler, eskiyi bilmem ama bundan sonra avuçlarını yalayacaklar çünkü samimiyetsizliklerini gizleyecek artık bir yer yok. Bir yerde kötü bir şey olsa, gençliğe zarar verecek bir adım atılsa yazacak ilk kişinin ben olduğunu herkes biliyor. Şimdi tepinenler ise bundan önceki gibi arazi olacaklar. Bir iki sivil toplum kuruluşu açıklama yaptı. Bungalovdan aldıkları talimatla akıllarınca gençleri karalamaya çalıştılar. “Kişi karşısındakini kendi gibi bilir” sözünün cuk diye oturduğu zihniyet, her zaman olduğu gibi yine saçmaladı. Çok şükür ki; Sinop onlara gerekli cevabı verdi. Hatta, o kadar sert bir cevap verdi ki, yayınlayan kişi toplumun düşüncesini hiçe sayarak söz konusu paylaşımı yoruma kapattı. Sorsan “gazeteciyim” derler ama işlerine gelmeyince halkın sesini kendileri kesiverirler. Hani nerede halkın sesi? Benden size bir tavsiye, birilerinin oyununa gelmeyin, kendi aklınızla ilerleyin. Başkasına ait fikirler değil, kendinize ait fikirleriniz olsun. Böyle davranırsanız toplum size saygı duyar. Birileri için artık çok geç biliyorum ve hatta üzülüyorum ama kendi eden kendi bulur, hayat tarlasında çiftçi olan insanoğlu, ne ekerse onu biçer. Gençlere güvenin, onlara fırsat verin. Onların yanında olun. Onları asla ama asla karalamayın. Günahlarına girmeyin. Onlar bizim yarınlarımız. Onlar bizim ümidimiz. Birilerine değil, onlara hizmet edin! Kimse kimsenin ahlak bekçisi olamaz. Bu haddi kimse kendinde göremez! Bu ülke bir hukuk devletidir, kanunları, kural ve kaideleri var. İşinize gelince çağdaş, işinize gelmeyince anti çağdaş olmayın. Net olunuz net! Bu gençlik öyle akıllı ki, sizi asla affetmez! Onların gönüllerini kırmayın. Kişisel çıkarlarınız için gençleri ayaklar altına almayın. O gençlik ki; sizi tarihe gömer suya yazdıkları yazı ile… 
Toparlayacak olursak; Cami avlularında Filistin için ağlayıp, avlu dışında İsrail’in malını satanların, tarlada başka arsada başka konuşanların, gece siyah, gündüz beyaz yazanların oyununa gelmeyin. Zira onlar büyük bir yanılgı içerisindeler ve bir gün bu yanılgıdan döneceklerini umut ediyorum. Gençlerin her zaman yanındaydık ve her zaman yanı başlarında olmaya devam edeceğiz.
***
Son olarak ;
İlköğretim okulları öğrenci kayıt formunda  “Parçalanmış aile”  ifadesini kullanan zihniyeti kınıyorum.
Bir top kağıt için devleti güçsüzleştirme ve itibar kaybına uğratan zihniyeti ise sizlerin vicdanına bırakıyorum!
Selam ve dua ile…
 

Bu yazı 1759 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum