Deniz Özen

Deniz Özen

[email protected]

NE KOMİSYONU?

19 Temmuz 2021 - 17:21

Dar alanda halay çeken bir trafik, Beş yıldızlı tatil köylerinin yemek tabakları gibi, iç içe geçmiş bir araç yoğunluğu! Aynen öyle Sinop’tan bahsediyorum. Yol sorunun yanı sıra dört mevsim tatilde olan trafik komisyonu ile akvaryumda çırpınıp duran Japon balığı misali bir Sinop! Neden mi? Buyurun birlikte bakalım…
Yolu var yeterli değil. Plansız, ileri görüşü belirsiz ya da ileriyi ön görmekte zorlanan bir anlayış ile savrulup giden bir kenttir Sinop. Gelişiyoruz, hem de her geçen gün. Bu gelişmeyi fiziki olarak değerlendirdiğimde, boyuna değil de enine bir gelişim görüyorum. Kilo alayım derken, obez olan bir insan vücudu gibi… Bunun nedeni ne? Kesinlikle yönetimsel bir sorun! İl Trafik komisyonu diye bir masa var biliyor musunuz? Bende var biliyordum ancak kentin keşmekeşine baktığınızda aslında yoklar gibi. Masa var sonuç yok…
Trafik komisyonu kimlerden oluşur?
Belediye,  Emniyet, Jandarma, Milli Eğitim, Karayolları, Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu'na bağlı ilgili odanın temsilcileri, Valilikçe uygun görülen trafikle ilgili Üniversite oda, vakıf ve kamuya yararlı dernek veya kuruluşların birer temsilcisinden oluşuyor. Hepsi bir araya gelip kentin trafik sorununu çözüyorlarmış.
Bu komisyon ne iş yapar?
Yönetmeliğe baktığımızda trafik komisyonu;Trafiğin düzenli bir şekilde akımını sağlamak bakımından alt yapı hizmetleri ile ilgili tedbirleri almak, trafikle ilgili sorunları çözümlemek.”  Yapım ve bakımından sorumlu olduğu yolları trafik düzeni ve güvenliğini sağlayacak durumda bulundurmak, karayolu yapısında ve üzerinde yapılacak çalışmalarda gerekli tedbirleri almak, aldırmak ve denetlemek, Karayolunda trafik için tehlike teşkil eden engelleri gece veya gündüze göre kolayca görülebilecek şekilde işaretlemek veya ortadan kaldırmak, yol yapısı veya işaretleme yetersizliği yüzünden trafik kazalarının vuku bulduğu yerlerde, yetkililerce teklif edilen tedbirleri almak, çocuklar için trafik eğitim tesisleri yapmak veya yapılmasını sağlamak…


Kısacası işin bütün muhatapları aynı masada. İyi de; kente baktığımızda bunların hiç biri ya yerinde yok ya da kafalar tatilde… Kalkın kardeşim! Siz bu kentte yaşamıyor musunuz? Kör müsünüz? Değiştirsenize şu kentin trafik düzenlemesini. Girişini, çıkışını, otopark olabilecek veya olmayacak noktaları, araçların çekilebilecek ya da çekilemeyecek yerlerini belirlesenize! Siz hiç mi dışarı çıkmıyorsunuz? Sizler neyin kafasını yaşıyorsunuz? Eğer ön göremiyorsanız beni çağırın. Bu kentin neresi tıkanır, neresi açık, nerede ne yapılması gerekiyor? Ben size tek tek anlatayım. Ben, sizin gibi fezada değil, bu kentte yaşıyorum. Söz, bunun için de hiçbir ücret istemiyorum. Gelin hep birlikte masaya yatık bir şekilde duran bu kentin trafiğini ayağa kaldıralım. Çevre yolunu bekliyorsanız düzelsin diye, avucunuzu yalarsınız! O çevre yolu bütün sorunları çevreleyecek ama asla çözmeyecek. Bu kentin yolundan önce, çalışan insanlara ihtiyacı var. İleriyi ön görebilen insanlara, gerçekten çözüm odaklı anlayışa ihtiyacı var! Siz böyle fezadan baktıkça, bırakın çevre yolunu denize otoban yapılsa nafile…
Trafik demişken! Buradan İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy’a da bir çağrım var;
Mehmet bey; Burası turizm kenti ama motorsikletli trafikçiler nerede? Trafik polislerimiz cana başla çalışıyor ama yetersiz kalıyor. Trafiği açmak için gitmesi gerekirken, trafikte asılı kalıyorlar. Neden motorsikletli trafikçilerimiz yok? Ülkenin bir çok ilinde var ama Sinop’ta yok!  Mehmet bey, bu eksiklik sizde mi? Yoksa bizde mi fazlalık? Bu konuda neden sizi muhatap aldım? Eğer buradakilerin gücü yetse zaten bu zamana kadar motorsikletli trafik ekipleri olurdu. Burası turizm kentidir, kentin durumu ortadadır peki siz neredesiniz? Bu eksikliği acil olarak gideriniz. Unutmayınız ki; bu kente herkesin bir borcu var!
Bayram!
Bayram demek, tatil demektir. Paylaşmak mı? O eskidendi. Tuşlu telefonlarla birlikte  kavramı değişti ama gelişmedi paylaşım… Sosyal medya hesaplarınızdan saçma sapan mesajlarınızı göndermeyi unutmayınız. Kurban etlerinizin görsellerini sosyale, kendisini ise dolaplara yığmayı unutmayınız. Zaten pandemi var, tedbirler kapsamında akrabalarınıza gitmeyin ama yüzlerce insanın içinde denize girin, dans edin, yiyin, için! Bir lokma ete muhtaç insanları ise hiç düşünmeyiniz. Devlet baba bakar nasıl olsa! Siz rahatça eğlenin, tatilin tadını çıkartın…
Açlığın arttığı ancak paylaşımda rekor kıran tezat bir dünyadan hepinize iyi bayramlar…

 

Bu yazı 1596 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum