Hoş geldin sevgili “yaz” özlemiştik seni. Açan çiçeklerden belli ettiğin gelişini artık sahillere konulan şezlonglar ve kapatılan sahil yollarından anlıyoruz. Bizi soracak olursan aynı işte!. Sen yokken sağ olsun belediye başkanımız Akliman sahiline bir adet Zodyak bot, birde arazi aracı aldı. Haricinde ciddi bir gelişme yok yani. Bir önceki geldiğinde sana verdiğimiz birçok sözü tutamadık. Turistler için çağrı merkezi ve çağrı hattı kuramadık. Turizmin koordinasyonunu sağlamak adına bir oluşumumuz olmadı. Beraberinde getirdiğin misafirler, Hamsilos, adabaşı başta olmak üzere, bazı turizm noktalarında 112’yi bile aramak isteseler ulaşamayacak. Baz istasyonları için bir çalışma yapılmadı.
- Esnafımız için bilgilendirme broşürleri dağıtılmadı.
- Turizm bilgilendirme seminerleri düzenlenmedi.
- Turistler için öneri ve istek kutuları olmayacak.
- Karakum yolunda bulunan halk plajında ne bir tuvalet ne de bir cankurtaran olacak.
- Devletimiz bir öncü olacak ve kendi sosyal tesisine can kurtarmak için zodyak bot alacak mı? Henüz bilemiyoruz.
- Bisiklet yolları, yürüyüş yollarımız yine olmayacak.
- İskele girişinde bulunan turizm danışma bürosu “danışma” dercesine camları tozlanmış, bakımsız ve mobese cihazı tarafından işgal edilmiş durumda olacak.
- Canlı müzik tam bir fıkra gibi 24:00’da kapatılacak, fıkranın devamında 22:00’da alkol satışı sona erecek.
- Turizm noktalarında güvenlik anlamında kamera sistemi olmayacak.
- Kentimize gelen yatlar sığıntı muamelesi görürken, mendirek hacı yatmaz gibi duran Seydi Ali Reis Araştırma Gemisi ile işgal edilecek. Yüzlerce teknenin olduğu mendirekte güvenlik kameraları yine çalışmayacak.
- Yolsuzluk ve usulsüzlükle, İl Kültür Turizm Müdürlüğü tarafından basılan tanıtım materyalleri depolarda duracak.
- 2021 Ocak Ayından sonra yapılacak olan Sakarya Caddesi yine yapılmayacak.
- Dünyanın merakla beklediği Balatlar Kazı alanı, yine turizme açılmayacak.
- Yatak kapasitesi 5 bin olan ketimizde, pansiyonculuk yine gelişi güzel ve tutturabildiğine yapılacak.
- İnsanlarımız yine yürümeye üşenecek, en yakın otoparka aracını çekmeye çalışacak. Sonra da “Otopark yok” diyecek. Esnafımız kendi iş yerinin önüne kendi aracını çekecek ve sonra otopark sıkıntısı yaşıyoruz diyecek.
İşte böyle sevgili yaz! Bizde çok fazla bir değişiklik olamayacak. Bıraktığın gibi duruyor olacağız. Halkımız yine kameranın arkasında bülbül, mikrofonlarımıza ise dilsiz olacak. Bu kentin en büyük sorununun “Konuşmamak” olduğunu, gelişmenin yolunun eleştirmekten geçtiğini, eleştirmeden gelişilemeyeceğini ne zaman anlayacak? Bilmiyorum…
Turizm diyoruz ancak daha il müdürümüz bile yok! Yaşadığımız bu kente gerçekten turizm kenti diyorsak, ilk önce gövdeyi çeken başı olacak. Üstelik, öyle bir baş olmalı ki; vücudu sağlam bir şekilde yönlendirebilecek. Gelecek müdürün, geçmişine bir bakılacak. Kiraladığı işletmenin mallarını tabiri caiz ise çalarak, işin içinde iş çevirmeyecek. Aleni bir şekilde yolsuzluğa göz yummayacak. Göz göre göre yalan konuşmayacak. Devletin gizli belgesini sızdırmaktan soruşturma geçirip, ceza almayacak. Çalışkan, işini bilen, bu kentin turizmini şahlandıracak birisi olmalı! Hatır için değil, hizmet için o koltuğu dolduran seçilmeli. Buna karar verenler, nasıl bir risk aldıklarını iyi bilmeliler. Bize düşen naçizane bir uyarı sadece. Valisi, Milletvekili, İl Başkanı, kısacası bu kentin yöneticilerinin bu kentin turizme verdiği değer, getirdikleri İl Kültür ve Turizm Müdüründen belli olacak. Bu kentin mi, yoksa birilerinin mi hatırı büyük? Bunu kendileri gösterecek…
FACEBOOK YORUMLAR