Sinop Valiliği’nin organize ettiği 11-14 Aralık Sinop tanıtım günleri çok şükür kazasız belasız ve bekleneninde üstünde bir katılım ile bitti. Hem bir Sinoplu olarak hemde bir haberci olarak oradaydık, baştan sona takip ettik ve memleketimizi ulusal platformda tanıtmak için canla başla çalıştık. Şimdi hep birlikte bakalım neler olmuş? Nasıl olmuş?
Beşiktaş Hamsi Şenlikleri
Beşiktaş Belediyesi ve Sinop Ticaret Odası Birliğinin ortaklaşa düzenlediği hamsi şenliklerine yağan yağmura rağmen katılım iyi denilebilir belki ama yeterli değildi. Tanıtım platformu yeterince organize olamamış görünüyor. Beşiktaş Belediye Başkanı Av Murat Hazinedar, Sinop Belediye Başkanı CHP’li Baki Ergül, Sinop Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Erol Derici ve çok sayıda brokrat katıldı. Zaten bunca bürokratın bir o kadar da koruması ve birde basın ordusu doldurdu Beşiktaş meydanını. Senin anlayacağın Sinoplular Beşiktaş meydanında toplanamadı katılım oldukça azdı. Çiğ hamsi (marmara hamsisi) yarışmasını ve basın metninin olmamasının üzerinde durmayacağım.
Taksim Helesa
Türkiye tarihinde bir ilki gerçekleştirdik. Fatih Sultan Mehmet Han dan sonra ilk defa İstanbul’da karada gemi yürütüldü. Katılım anlamında yine olmadı, şimdi birileri çıkıp ta güvenlik sebebi ile fazla katılımı uygun görmedik falan derse ona da gülerim bak demedi demeyin. Helesa aslında denizcinin onurlu duruşunu sergiliyor, aç kalmalarına rağmen karınlarını doyurmak için bile dilenmemiş ve mani söyleyerek para kazanma yolunu seçmiş. Sen Taksime çıkacaksın, denizcilerin geleneğini anlatacaksın ve kaşe montla geleceksin yok olmadı … Beşiktaş Belediye Başkanı uyanık adam balıkçı yağmurluğu ile gelmiş eee adam formata uyuyor sonuçta… Basın metni olmamasına değinmeyeceğim yine.
Geldik Feshane’ye
Yaklaşık 1 milyon kişinin ziyaret ettiği Sinop Ürünlerinin sergilendiği, Sinop’un tarihi, kültürel ve damak tadını sergilediğimiz Feshane şahane değildi tabii… Meşhur Erfelek kestanesi kalmamış olacak ki Balıkesir ve Rusya dan getirilen kestaneler satıldı millete. Para kazanmak için mantının içine parmakla sürülen kıyma bizim meşhur Sinop mantısına da benzemiyordu. Boyabat Feshane ye çok güzel çalışmış, tarihini en güzel anlatan stanttı bence. Gerze’nin horozu, Sinop’un nokulu, birde tekne modelleri, Erfelek ilçesinin pekmezi, Ayancığın buyancuğu, falan falan işte … Sinop’u Sinoplu’ya tanıttık, Feshane "Bekteşa panayırının" biraz büyümüş haliydi denilebilir. Adam gibi adamlarda vardı Sinop’una sahip çıkan, çakma Sinoplular da vardı Sinop’un arkasına gizlenmiş reklam peşinde koşanlar… Alan aldı, satan sattı, parası olan tanıdı, parası olmayan baka kaldı… öyle yada böyle işte İstanbul’da yaşayan Sinoplular hatıralarını yaşamaya geldi davul zurna eşliğinde, bir paket pekmezde, davulunda zurnasında, şivesinde, etinde, sütünde aradı hasret çektiği memleketini… Sinop tanıtım günlerinden ziyade Sinop Kaynaşma günü oldu.
Sonuç;
Ben sadece fotoğraf çekip, haber atmaya gitmedim İstanbul’a, her ne kadar saçlarını değirmende ağartmış sözde gazeteci ağabeylerimiz altın için gittiler dese de…
Ben emeği geçen herkese teşekkür ediyorum, bu fikri ortaya atan, uygulayan, yöneten, destek olan bir cümle herkese teşekkür. Sadece eksiklikleri yazmakla, eleştirmekle olmuyor bazı şeyler, bizim işimiz şakşak değil tabii, adam mantı yemiş Sinop’la alakası yok diyor, kestane alıyor bu bizim kestanemiz değil diyor, eee yazmayacaksak niye gittik o zaman. Genel olarak eksikliklerle birlikte Sinop’un çok güzel bir tanıtımı oldu. Vali Köşger kanaldan kanala koştu, radyodan radyoya koştu, çırpındı Sinop’u anlatayım diye. O para kazanmak için mantının içine kıyma koyarken eli titreyen esnafa inat, para kazanmak için Balıkesir kestanesini Erfelek kestanesi diye satan esnafa inat anlattı durdu Sinop’u. Seneye çok daha güzelleri yapılacak inanıyorum, bu eksiklikleri sadece ben değil herkes gördü, bizim işimiz yazmak, bunlar okunmalı ve daha düzgün yapılabilmeli…
Asıl ve vasıl olan Sinop dedik, gerisi teferruat dedik
Kalın sağlıcakla…