Son günlerde neler yaşandı?
Bu konuya girmeden önce altını çizmek istediğim bazı hususları yazacağım;
Geçenlerde birisi yanıma gelerek; “Bu sıkıntılı süreçte neden?”
Kısa bir bakışmanın ardından; “Gazeteyi böyle bir süreçte neden açtınız?” diye sordu.
Bu sorunun cevabını bildiğim için, dersine iyi çalışmış talebe misali; “İyi günde ve kötü günde…” dedim.
Kentin bazı özlemlerini gidermek, herkesin kendisini bulabileceği özlenen bir platformun, kent için yararlı olacağına inandık.
Bize iletilen bütün ihbarları değerlendirdik. Sağdan ya da soldan değil, ortadaki kuyudan geçmek niyetimiz.
Toplumun hak ve hürriyetinin sağı, solu olmaz! Uzun zamandır birbirinden ayrı olan ve haber alma özgürlüğü ile haber verme hürriyetini birbiriyle kavuşturduk. Zamanlama hatası yapmadık, zira bizim için yazmanın, sizler için ise okumanın tam zamanıydı…
Toplumun rahat etmediği yerde kimse rahat edemez, etmemeli. Olan olayları yazmanın yanında, olmayanları nedenleriyle yazmak gerekmez mi? İşte tam da bunu yapıyoruz.
Bu gazete sizindir! Sahip çıktığınız ve ömrümüz yettiğince de sizin olacak. Kısacası; gazetenize sahip çıkarken, aslında kendi sesinize sahip çıkacaksınız.
Yazılarımızda kırdığımız da olacak, sevindirdiğimizde. “Duyduğunu değil, gördüğünü yazan”, anlayışla kentin gerçeklerini sizlere sunmaktır işimiz.
Gazetenizin, 7. sayısıyla sizlerle birlikteyiz. Geride bıraktığımız bu 7 haftada bizlere gösterdiğiniz ilgiye minnettarız.
Ajans Sinop Gazetesi'nin mutfağında hummalı bir çalışma var. Bu yolda benimle yürüyen tüm dostlara, üstatlara sonsuz şükranlarımı iletiyorum. Her sayıda, santim santim dokuyoruz bu kenti.
Bu arada; yola çıkarken dediğimiz gibi; “Sizde yazabilirsiniz.”
Gazetenizin sayfaları sizlere sonuna kadar açıktır bilesiniz.
Gazeteniz il merkezinin yanı sıra, tüm ilçelerde gazete bayilerinde yerini aldı. Bunun yanı sıra, İstanbul, Ankara başta olmak üzere birçok ile ulaştık. Daha yolun başında, “arzın” “taleple” birleşen ahenginin tanıda vardık.
Neler oldu?
* Toplantılarda maske takmayan yöneticiler, yanlış yaptıklarını anlayarak maske taktı.
* Kovid-19 hastası kabul etmeyen Boyabat, hasta kabul etmeye başladı.
* Sokak hayvanları için “İmkânımız yok.” diyen vali yardımcısı tam yol tornistanla “İmkânımız varmış.” dedi.
* “Biz insanlara bakıyoruz.” diyen İl Genel Meclisi, birden hayvan sever oldu.
* Sinop'ta olması gereken Enfeksiyon doktoru; Sudan'dan değil, Somali'den çıktı.(Bu ayın sonunda geliyor)
* 67 Yaşında dolandırılan amcanın yakınları, virüs bahanesiyle karakola alınmadı.
* Gurbetçi bir annenin sağanak yağmur altında pusetini araması, yürekleri dağladı.
* Devlet, yardım ettiği vatandaşların yüzlerini resmi internet sitesinde yayınlayarak deşifre etti. Onları yaraladı.
* 23 Nisan'da çocuklara hediyeler verilirken, sosyal mesafe kuralı hiçe sayıldı.
* Bayramda evde kalan çocuklar da vardı, devlet tarafından sokaklara çıkartılanlarda…
* İzmir Marşı, 23 Nisan akşamı “Erik Dalı” ve “Ankara'nın Bağları” kadar olamayıp, denizden kulaklarımızın pasını silemedi.
* Beden Dili Öğretmeni Neşe Hanım, milli duyguların dili olmadığını yine kanıtladı.
* Karşı apartmana dev Türk Bayrağını yansıtan vatandaş geceyi taçlandırdı.
* 5 Yaşındaki Otizmli İbrahim kardeşimiz yer yarıldı içine girdi. Sinop seferber oldu ancak henüz bir ses yok.
* Korona, sıcak ramazan pidesinden de etti bizi.
* Kerziban teyzenin ineğini bağışlamasıyla, Korona ile mücadelemizde bir ineğimiz oldu.
* Vatandaş, gelen elektrik faturalarını padişah fermanı sandı. Çünkü o kadar ağırdı.
Böyle geçti Nisan ayı. Agresif tavırlarıyla bizi üzen 2020, aynı seyirde devam ediyor.
Annelerin, babaların duaları kabul olur ve umarım Mayıs ayı, Nisan'ı aratmaz.
11 Ayın Sultanı olarak nitelendirilen Ramazan-ı Şerif ayı, tıpkı sultanlara yakışır gibi cömert geçer ve sofralardan bereket eksilmez. Paylaşımın doruklarında, sağlıklı ve huzur dolu günler diliyorum…