Bilmiyorum haberleri takip edenler var mı? bir at davası gündeme geldi şu son günlerde…
Şimdi ben size fazla uzatmadan işin aslını astarını kısaca özetleyeceğim ve taktiri de her şeyin üstünde olan sizlerin yorumuna bırakacağım.
Gece yarısı saat 00.30 civarları Akliman yolunda vatandaşın birisi “Yılkı” yani yaban atına çarpar ve adeta bir vicdansızlık örneği sergileyerek oradan uzaklaşır.
Bir başka sürücü de oradan geçerken yolda can çekişen atı görür ve polisi arar. Kısa zaman sonra polis olay yerine gider ve korkunç manzara ile karşılaşır.
Hemen merkeze anons geçer yolda yaralı bir at var, Belediyeden yardım gelmesi gerekli der. Bir zaman sonra polis merkezinden gelen anons aynen şu şekilde; “ Belediye görevlileri saat 00:00 da işi bıraktığını ve ancak sabah gelip müdahale edilebileceğini “ söyler.
Aradan yaklaşık 45 dakika geçer ve bu sırada at ayakları kırık olmasına rağmen ayağa kalkmaya çalışır…
Öyle ya can bu sonuçta, her ayağa kalkmaya çalıştığında çenesini yere vurur. At acılar içinde kıvranmakta. Bu sırada habere giden ben Sinop Belediyesi Halkla İlişkiler Müdürünü aradım, açan yok. Öyle ya Halkla ilişkiler Müdürü sonuçta biz kimiz.
Gecenin bir yarısı koskoca müdür aranır mı? Ne münasebet.
En son baktım yapacak bir şey yok, Sinop Belediye Başkanı Baki Ergül’ü telefonla aradım. Müdürünün açmadığı telefonu Belediye Başkanı açtı. Demek ki Başkanın halkla ilişkileri Müdüründen iyi. Sağ olsun beni dinledi ve olayı anlattım ona, hemen ilgileneceğini söyledi…
Aradan yaklaşık olarak 1 saat geçti, bu arada olay yerine İtfaiye geldi ve yaralı atı ip yardımı ile sürükleyerek yolun kenarında bulunan çimenlik alana çekti.
Başka ne yapılabilirdi ki?
Sonrasında itfaiye ve polis olay yerinden ayrılır, sonuç olarak bizde tabi... yaralı at adeta kendi kaderi ve acıları ile baş başa kaldı. Bizden sonra Belediye veterineri yaralı atın yanına gider ve zavallı atın acılarına son verir.
Peki …
Burada kim suçlu?
Kimler görevini yapmadı?
Bilinmeyen gerçek ne idi? Asıl bunların üzerinde durulmalı.
Ertesi gün Belediye yetkilileri bir basın açıklaması yapar ve derler ki; sorumluluk alanımızda olmamasına rağmen biz yaralı ata müdahale ettik ve gereken tıbbi hizmeti uyguladık.
Şimdi buradan sorulması gereken sorular var ve bende “Toplum adına” soruyorum
Madem yabani hayvanlar Milli Parkların sorumluluğu altında Polis merkezi Milli Parkları araması gerekirken Belediyeyi neden arıyor?
Bu bizim sorumluluğumuzda değil diyen Belediye neden Polisleri Milli Parkalara yönlendirmiyor?
Eğer bunlar iyi bilinseydi zavallı at saatlerce acı çekmeyecekti…
Sonuç olarak;
O at boşuna ölmedi,
Bundan sonra böyle bir durum olduğunda Belediye değil Milli Parklar yani “Alo 177” aranarak yardım isteneceğini herkes öğrenmiş oldu.
Belediye böyle bir ihbar aldığında hemen Milli Parklara bilgi vereceğini öğrenmiş oldu,
Bir musibet bin nasihat demekmiş, bunu anladık…
Yorum her zaman ki gibi sizlerindir…